Bebeğiniz için en iyi besin anne sütüdür
bg

Üçüz Erkek Bebek İsimleri

Üçüz Erkek Bebek İsimleri

Üçüz bebek isimleri denildiğinde aklınıza ilk olarak, ses uyumları olan aynı hece sayısına sahip isimler gelebilir. Siz de üçüz erkek  bebeklerinize isim koyarken birbiriyle ses olarak uyumlu olanları tercih edebilirsiniz. Fonetik açıdan uyumlu fakat birbirinden anlam olarak farklı modern isimleri üçüz bebekleriniz için seçmek isteyebilirsiniz. Erkek-erkek-erkek üçüz bebeklerinize isim için bir diğer seçenek ise modern isimler yerine geleneksel isimler seçmek olabilir. Popüler isimler moda olsa da siz geleneksellikten vazgeçmeyerek üçüzlerinize kulağa hoş gelen uyumlu geleneksel isimler koymayı düşünebilirsiniz.

İşte sizin için, zor ama bir o kadar da keyifli olan bu uğraşta yardımcı olacak detaylı bir liste hazırladık. Erkek-Erkek-Erkek Üçüz Bebek İsimleri listemiz ile hangi tarzda olursa olsun üçüz bebeklerinize uygun birçok seçenek bulabileceksiniz. İşte alfabetik sırayla sizler için hazırladığımız Erkek Üçüz Bebek İsimleri ve anlamları…

 

A Harfi

Ahmet-Mehmet-Mustafa

Ahmet: Övülmeye layık, övülmüş.

Mehmet: 1. Övülmüş. 2. Hz. Muhammed'in (S.A.V) adlarından biri.

Mustafa: 1. Seçilmiş, seçkin. 2. Hz. Muhammed'in (S.A.V) adlarından.

 

Ali-Feyyaz-Ayaz

Ali: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.

Feyyaz: 1. Bereket ve bolluk veren. 2. Allah.

Ayaz: 1. Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Açık, bulutsuz hava. 3. Aydınlık, ışık. 4. Mehtap.

 

Ali-Kemal-Görkem

Ali: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.

Kemal: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik.2. En yüksek değer.

Görkem: 1. Gösteriş, heybet. 2. İyi gelişmiş, gürbüz.

 

Ali-Ömer-Faruk

Ali: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.

Ömer: 1. Yaşama, yaşayış, hayat, canlılık. 2. İkinci halife.

Faruk: 1. Haklıyı haksızdan ayıran, adaletli. 2. Keskin. 3. Hz. Ömer’in lakabı.

 

Altan-Altay-Altuğ

Altan: 1. Kızıl tan. 2. Hakan, sultan, padişah.

Altay: Yüksek dağ.

Altuğ: Kırmızı tuğ.

 

Atakan-Batıkan-Doğukan

Atakan: Hükümdar olan ata.

Batıkan: Batı+han Batının Hanı ya da Batının Kanı anlamında.

Doğukan: Doğudan olan kimse.

 

Aykan-Berkan-Okan

Aykan: Parlak soylu, soyu sopu temiz.

Berkan: "İyice hatırla" anlamında kullanılan bir ad.

Okan: Anlayışlı.

 

B Harfi

Barış-Umut-Utku

Barış: 1. Barışma işi. 2. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum. 3. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç. 4. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.

Umut: Ummaktan doğan güven duygusu, ümit.

Utku: Üstünlük, zafer.

 

Batuhan-Oğuzhan-Emirhan

Batuhan: Üstün gelen, gücü yeten, galip olan hükümdar.

Oğuzhan: Güçlü, kuvvetli hükümdar.

Emirhan: Bey.

 

Buğra-Talha-Burak

Buğra: Erkek deve.

Talha: Zamk ağacı.

Burak: Hz. Muhammed'in (S.A.V) Miraç Gecesi'ndeki biniti.

 

Bülent-Kıraç-Levent

Bülent: Yüksek, yüce, ulu.

Kıraç: Bitek olmayan, verimsiz veya sulanmayan yer.

Levent: 1. Boylu boslu yakışıklı kimse.2. Osmanlı donanmasında ve kıyılarda görev yapan asker sınıfı. 3. Yiğit denizci.

 

Barın-Yarkın-Çağın

Barın: 1. Bütün, hep. 2. Güç, kuvvet. 3. Göğüs.

Yarkın: 1. Şimşek, ışık 2. Işıklı.

Çağın: Yıldırım, şimşek.

 

C Harfi

Can-Caner-Yiğit

Can: 1. Ruh. 2. Güç, dirilik, 3. İnsanın kendi varlığı, özü, 4. Gönül. 5. Çok içten, sevimli, şirin kimse.

Caner: Çok içten, sevilen, sevimli kimse.

Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.

 

Cemal-Can-Burak

Cemal: 1. Yüz güzelliği, güzellik. 2. Güzel yüz.

Can: 1. Ruh. 2. Güç, dirilik. 3. İnsanın kendi varlığı, özü. 4. Gönül. 5. Çok içten, sevimli, şirin kimse.

Burak: Hz. Muhammed’in (S.A.V) Miraç Gecesi’ndeki biniti.

 

Cemal-Enver-Talat

Cemal: 1. Yüz güzelliği, güzellik. 2. Güzel yüz.

Enver: Nurlu, çok parlak, çok güzel.

Talat: 1. Yüz, surat, çehre. 2. Güzellik.

 

Cüneyt-Haldun-Taner

Cüneyt: 1. Küçük asker, askercik. 2. Beylikler döneminde Aydınoğulları soyunun en son temsilcisi olan beyin adı.

Haldun: Sonsuz olan, ebedî olan.

Taner: Şafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.

 

Canel-Canser-Can

Canel: İçten, candan uzatılan el, dostluk eli.

Canser: "Canını, özünü ortaya koy" anlamında kullanılan bir ad.

Can: 1. Ruh. 2. Güç, dirilik, 3. İnsanın kendi varlığı, özü, 4. Gönül. 5. Çok içten, sevimli, şirin kimse.

 

Ç Harfi

Çelik-Çetin-Birol

Çelik: 1. Su verilip sertleştirilen demir. 2. Çok güçlü, kuvvetli. 3. Kısa kesilmiş dal.

Çetin: 1. Sert, inatçı. 2. Sarp, engelli. 3. Çözümlenmesi güç. 4. Hayırsız.

Birol: "Tek ol, biricik ol" anlamına kullanılan bir ad.

 

Çağdaş-Çakın-Çağrı

Çağdaş: Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır.

Çakın: 1. Şimşek, kıvılcım.

Çağrı: 1. Birini çağırma, davet. 2. Doğan, çakır kuşu. 3. Rütbe, unvan, san.

 

Çınar-Çığır-Çağlar

Çınar: 1. Boyu 30 m.ye ulaşabilen, kalın dallı, çok uzun ömürlü bir ağaç türü. 2. Dayanak, destek, güç alınan kimse.

Çığır: 1. Çığın kar üzerinde açtığı yol. 2. İz. 3. Taşlı yol, patika. 4. Yenilikçi akım.

Çağlar: 1. Çağlayan. 2. Coşkulu, canlı kimse.

 

Çevik-Faik-Zahit

Çevik: Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse.

Faik: Üstün, yüksek.

Zahit: Dinin buyruklarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimse, sofu.

 

Çetin-Metin-Erkin

Çetin: 1. Sert, inatçı. 2. Sarp, engelli. 3. Çözümlenmesi güç. 4. Hayırsız.

Metin: Metanetli.

Erkin: Hiçbir koşula bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, özgür.

 

D Harfi

Dalan-Caner-Cihan

Dalan: 1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif.

Caner: Çok içten, sevilen, sevimli kimse.

Cihan: 1. Evren, âlem. 2. Dünya.

 

Deniz-Ayaz-Poyraz

Deniz: 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok, bol.

Ayaz: 1. Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Açık, bulutsuz hava. 3. Aydınlık, ışık. 4. Mehtap.

Poyraz: 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü.

 

Derin-Deniz-Devrim

Derin: 1. Çok gelişmiş, çok ilerlemiş. 2. Yoğun. 3. İçten gelen.

Deniz: 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok, bol.

Devrim: Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme.

 

Demir-Dirim-Selim

Demir: 1. Koyu renkli, kolay işlenen, dayanıklı, kullanılış yerleri çok maden. 2. Güçlü, kuvvetli, sert kimse.

Dirim: 1. Yaşama, hayat. 2. Yaşama gücü.

Selim: Doğru, dürüst, kusursuz.

 

Deha-Süha-Reha

Deha: 1. İnsan zekâsının ulaşabileceği en yüksek aşama. 2. Dâhi.

Süha: Büyükayı yıldız kümesinden en küçük yıldız.

Reha: Kurtuluş, kurtulma.

 

E Harfi

Edip-Ediz-Enis

Edip: 1. Terbiyeli, saygılı, nazik kimse. 2. Edebiyatla uğraşan kimse.

Ediz: Ulu, yüce, değerli kimse.

Enis: Dost, arkadaş.

 

Ediz-Deniz-Oflaz

Ediz: Ulu, yüce, değerli kimse.

Deniz: 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok, bol.

Oflaz: 1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar.

 

Enes-Eymen-Ensar

Enes: Soylu Arap atı, küheylan.

Eymen: 1. Daha uğurlu, daha bereketli. 2. Sağ tarafta olan.

Ensar: Yardımcılar, koruyucular.

 

Enver-Erdinç-Ensar

Enver: Nurlu, çok parlak, çok güzel.

Erdinç: Dinç, güçlü kimse.

Ensar: Yardımcılar, koruyucular.

 

Ercan-Sercan-Korcan

Ercan: Yiğit, canlı, cesur kimse.

Sercn: Sevgili, sevilen.

Korcan: Ateşli, canlı, hareketli kimse.

 

Erkin-Berke-Eren

Erkin: Hiçbir koşula bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, özgür.

Berke: Kamçı.

Eren: 1. Erkek. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse. 3. Deneyimli, akıllı kimseler. 4. Dost. 5. Hayırlı çocuk.

 

Eyüp-Cüneyt-Kayhan

Eyüp: 1. Çok ıstırap çeken kimse. 2. Kur’an-ı Kerim'de adı geçen ve "sabırlı insan" örneği olarak gösterilen peygamber.

Cüneyt: 1. Küçük asker, askercik. 2. Beylikler döneminde Aydınoğulları soyunun en son temsilcisi olan beyin adı.

Kayhan: Güçlü hükümdar.

F Harfi

Fuat-Özkan-Serkan

Fuat: Gönül, kalp, yürek.

Özkan: Temiz ve asil soydan gelen kimse.

Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.

 

Fasih-Fatih-Semih

Fasih: Güzel, düzgün ve açık konuşan, konuşma yeteneği olan kimse.

Fatih: 1. Fetheden, zafer kazanan. 2. Açan, kapılar açan. 3. Osmanlı Padişahı II. Mehmet'in lakabı.

Semih: Cömert.

 

Fahri-Fikri-Merih

Fahri: 1. Onurla ilgili, onursal. 2. Yalnız onur için verilen karşılıksız hizmet.

Fikri: Düşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili.

Merih: 1. Ateş rengi.2. Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri.

 

Fehim-Halim-Nedim

Fehim: Anlama, kavrama.

Halim: Yumuşak huylu, sert olmayan.

Nedim: Arkadaş, dost.

 

Feyyaz-Baysal-Kemal

Feyyaz: Çok verimli, gür.

Baysal: Huzur ve refah içinde olan.

Kemal: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik. 2. En yüksek değer.

 

G Harfi

Gökhan-Hakan-Furkan

Gökhan: Eski Türklerde gök Tanrısı.

Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.

Furkan: 1. İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren her şey. 2. Kur'an-ı Kerim.

 

Güçlü-Mutlu-Kutlu

Güçlü: Gücü olan, kudretli, kuvvetli, yavuz.

Mutlu: Mutluluğa ermiş olan, mesut.

Kutlu: Uğurlu

 

Görkem-Egemen-Gökmen

Görkem: Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat, şaşaa.

Egemen: Yönetimini hiçbir kısıtlama veya denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, hükümran, hâkim.

Gökmen: Mavi gözlü

 

Göksel-Önder-Zafer

Göksel: Gökle ilgili, semavi.

Önder: 1. Bir topluluğa başkanlık eden kimse. 2. Önde giden, yol gösteren, kılavuz.

Zafer: 1. Amaca ulaşma, başarı. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku.

 

Güney-Kuzey-Rüzgar

Güney: 1. Dört ana yönden biri, Kuzey Kutbu'na karşı olan. 2. Her zaman güneş alan yer.

Kuzey: 1. Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. 2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.

Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.

 

H Harfi

Hakan-Erkan-Serkan

Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.

Erkan: Yiğit, erkek soydan gelen kimse.

Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.

 

Hakan-Gürkan-Baran

Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.

Gürkan: Canlı, kanlı kimse.

Baran: Yağmur.

 

Hakan-Gürkan-Furkan

Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.

Gürkan: Canlı, kanlı kimse.

Furkan: 1. İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren her şey. 2. Kur'an-ı Kerim.

 

Hakan-Serkan-Doğan

Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.

Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.

Doğan: 1. Doğan, dünyaya gelen. 2. Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş.

 

Halit-Ferit-Yiğit

Halit: Sürekli, sonsuz, ebedî.

Ferit: Eşi benzeri olmayan, tek, eşsiz, üstün.

Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.

 

Hikmet-İsmet-Fikret

Hikmet: 1. Bilgelik. 2. Neden, gizli neden. 3. Allah’ın insanlarca anlaşılamayan amacı. 4. Özlü söz, vecize.

İsmet: 1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan çekinme, namus.

Fikret: 1. Düşünce, fikir. 2. Zihin, akıl. 3. Kuruntu.

 

Hüseyin-Deniz-Yusuf

Hüseyin: Küçük sevgili.

Deniz: 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok, bol.

Yusuf: 1. İnleyen, ah eden. 2. İnilti.

 

I Harfi

Ilgın-Seçkin-Ekin

Ilgın: 1. Akdeniz Bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık. 2. Hafif esen rüzgâr. 3. Kavurucu sıcak. 4. Belli belirsiz, hafif. 5. Serap. 6. Hayal. 7. İnce.

Seçkin: Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, seçilen.

Ekin: 1. Ekilmiş tahılın filiz vermiş biçimi, tarlada bitmiş tahıl. 2. Buğday. 3. Kültür.

 

Işkın-Sargın-Yalın

Işkın: Filiz, sürgün.

Sargın: 1. Candan, içten, yürekten. 2. Çekici, cazibeli. 3. Kapalı, puslu hava. 4. İstekli, hevesli.

Yalın: 1. Gösterişsiz, süssüz, sade. 2. Alev, ateş. 3. Taş, büyük kaya. 4. Çıplak, örtüsüz.

 

Ilgar-Kamer-Rüzgar

Ilgar: 1. Çok çabuk, hızlı. 2. Hücum, akın. 3. Verilen söz. 4. Havanın parlak, açık olması. 5. Öfke.

Kamer: Ay

Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.

 

Işık-Şafak-Ateş

Işık: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk.

Şafak: Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık.

Ateş: 1. Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık.2. Coşkunluk.

 

Ilgaz-Yalaz-Yalgın

Ilgaz: 1. Atın dört nala koşması. 2. Hücum, akın.

Yalaz: Alev

Yalgın: 1. Serap, ılgın. 2. Alev.

 

İ Harfi

İlker-Tamer-Caner

İlker: İlk doğan erkek çocuklara verilen adlardan biri.

Tamer: Tümüyle nitelikli kişi.

Caner: Çok içten, sevilen, sevimli kimse.

 

İsa-Musa-Ali

İsa: 1. Allah’ın yargılaması, mağfireti. 2. Dört büyük peygamberden Hristiyanlığın kurucusu, doğumu Türkiye’de ve Batı’da takvim başlangıcı sayılan peygamber.

Musa: 1. Musevi dininin kurucusu, İsrail peygamberi ve kanun koyucusu. 2. Bir vasiyeti yerine getirmekle görevli kimse.

Ali: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.

 

İlham-Nazım-Ozan

İlham: Esin

Nazım: Şiir

Ozan: 1. Şiir yazan, şair. 2. Halk şairi. 3. Şakacı, güzel ve tatlı konuşan.

 

İnanç-İhsan-Rüçhan

İnanç: Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma.

İhsan: 1. İyilik etme, iyilik. 2. Bağış, bağışlama. 3. Bağışlanan şey.

Rüçhan: 1. Üstünlük, üstün olma. 2. Üstün tutma.

 

İrşat-Neşet-Servet

İrşat: Doğru yolu gösterme, uyarma.

Neşet: Çıkma. İleri gelme.

Servet: Zenginlik, varlık.

 

K Harfi

Kadir-Kenan-Kemal

Kadir: 1. Kuvvetli, güçlü, kudret sahibi. 2. Değer, onur, kıymet, şeref. 3. Allah’ın adlarındandır.

Kenan: 1. Vadedilmiş ülke. 2. Cennet. 3. Hazreti Yakup'un ülkesi, Filistin.

Kemal: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik. 2. En yüksek değer.

 

Kadir-Kenan-Yaman

Kadir: 1. Kuvvetli, güçlü, kudret sahibi. 2. Değer, onur, kıymet, şeref.3. Allah’ın adlarındandır.

Kenan: 1. Vadedilmiş ülke. 2. Cennet. 3. Hazreti Yakup'un ülkesi, Filistin.

Yaman: 1. Kötü, korkulan, şiddetli. 2. Cesur, güçlü. 3. Kurnaz, becerikli.

 

Kemal-Cemal-Celal

Kemal: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik.2. En yüksek değer.

Cemal: 1. Yüz güzelliği, güzellik. 2. Güzel yüz.

Celal: Yücelik, ululuk, değer.

 

Kenan-İnan-Doğan

Kenan: 1. Vaat edilmiş ülke.2. Cennet.3. Hazreti Yakup'un ülkesi, Filistin.

İnan: Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman.

Doğan: 1. Doğan, dünyaya gelen. 2. Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş.

 

Kerim-Kerem-Eren

Kerim: 1. Cömert, eli açık. 2. Ulu, büyük.

Kerem: 1. Soyluluk. 2. Cömertlik, el açıklığı, bağış.

Eren: 1. Erkek. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse. 3. Deneyimli, akıllı kimseler. 4. Dost. 5. Hayırlı çocuk.

 

Kutay-Giray-Eray

Kutay: 1. Kutlu, uğurlu ay. 2. İpek, ipekli kumaş.

Giray: Eskiden Kırım hanlarının ve han ailesinden olan prenslerin kullandığı san.

Eray: Ay'ın hilal durumu, yeni ay.

 

Kuzey-Güney-Doğu

Kuzey: 1. Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. 2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.

Güney: 1. Dört ana yönden biri, Kuzey kutbuna karşı olan. 2. Her zaman güneş alan yer.

Doğu: Güneşin doğduğu yön, gündoğusu.

 

Kuzey-Poyraz-Rüzgar

Kuzey: 1. Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. 2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.

Poyraz: 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü.

Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.

L Harfi

Lemi-Nuri-Ruhi

Lemi: Parlak, parıldayan.

Nuri: Işıklı, aydınlık.

Ruhi: Ruhsal, ruhla ilgili.

 

Laçin- Şahin-Seçkin

Laçin: 1. Yiğit adam. 2. Kartal. 3. Şahin. 4. Atmaca.

Şahin: Oldukça büyük boylu, yırtıcı kuş.

Seçkin: Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, seçilen.

 

Levent-Kudret -Saffet

Levent: 1.Osmanlı donanmasında ve kıyılarında görev yapan asker sınıfı. 2.Uzun. 3.Boylu boslu.

Kudret: 1. Güç, kuvvet. 2. Allah'ın gücü. 3. Varlık, zenginlik. 4. Allah yapısı. 5. Yetenek

Saffet: Saflık, temizlik, arılık.

 

Latif-Fatih-Arif

Latif: Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan

Fatih: 1. Fetheden, zafer kazanan. 2. Açan, kapılar açan. 3. Osmanlı Padişahı II. Mehmet'in lakabı.

Arif: Çok anlayışlı ve sezgili (kimse)

 

Lâmi-Kaya-Kavi

Lami: Parıldayan, parlak, parıltılı.

Kaya: Büyük ve sert taş kütlesi.

Kavi: Dayanıklı, güçlü, zorlu olan.

 

M Harfi

Mert-Yiğit-Buğra

Mert: 1. Erkek. 2. Özü sözü doğru olan.

Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.

Buğra: Erkek deve.

 

Mert-Yiğit-Kaan

Mert: 1. Erkek. 2. Özü sözü doğru olan.

Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.

Kaan: 1. Hanların hanı, hükümdar. 2. Tarihte Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad.

 

Murat-Ali-Yusuf

Murat: 1. İstek, dilek, arzu. 2. Amaç.

Ali: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.

Yusuf: 1. İnleyen, ah eden.2. İnilti.

 

Mahir-Yiğit-İrşat

Mahir: Hünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse.

Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.

İrşat: Doğru yolu gösterme, uyarma.

 

Muammer-Mümtaz-Oflaz

Muammer: Yaşamış

Mümtaz: Seçkin.

Oflaz: İyi, güzel, mükemmel.

 

N Harfi

Necmettin-Seyfettin-Hayrettin

Necmettin: 1. Dinin yıldızı. 2. Erkek adı.

Seyfettin: Dinin kılıcı, dinin askeri.

Hayrettin: Dinin hayırlısı.

 

Nadir-Kadir-Zahir

Nadir: Seyrek, az bulunur.

Kadir: Değer, kıymet, itibar.

Zahir: 1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın.

 

Nevfel-Narter-Noyan

Neyfel: 1. Deniz. 2. Leyla ile Mecnun hikâyesindeki Mecnun'un adı.

Narter: Cesur, yürekli kimse.

Noyan: Başkomutan. 2. Bey.

 

Nazım-Ozan-Neyzen

Nazım: 1.Şiir. 2. Düzenleyen, düzene koyan, tertip eden.

Ozan: 1. Şiir yazan, şair. 2. Halk şairi. 3. Şakacı, güzel ve tatlı konuşan.

Neyzen: Ney çalan kimse.

 

Nedim-Selim-Salim

Nedim: Arkadaş. Yakın dost.

Selim: Doğru, dürüst, kusursuz.

Salim: 1.Esen, sağlam. 2.Sakin, huzurlu.

 

O Harfi

Onur-Erdem-İnanç

Onur: 1. İnsanın kendine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref.

Erdem: Ahlakın övdüğü iyilikçilik, acıma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, fazilet.

İnanç: 1. Bir düşünceye gönülden bağlılık. 2. Allah’a, bir dine inanma, iman. 3. Güven ve inanma duygusu.

 

Ongun-Acun-Umut

Ongun: Çok verimli, bol, eksiksiz.

Acun: Dünya

Umut: Ümit.

 

Onat-Murat-Polat

Onat: 1. İyi, güzel, düzgün. 2. İyi yaradılışlı. 3. Doğru, dürüst, nitelikli. 4. Kolay.5. Uygun, münasip, yakışır. 6. İyi ahlâklı.

Murat: 1. İstek, dilek, arzu. 2. Amaç.

Polat: Çelik

 

Ozan-Boran-Volkan

Ozan: 1. Şiir yazan, şair. 2. Halk şairi. 3. Şakacı, güzel ve tatlı konuşan.

Boran: Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.

Volkan: Yanardağ

 

Oğuz-Oğul-Olgun

Oğuz: İyi huylu kimse.

Oğul: Erkek evlat, mahdum.

Olgun: Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil.

 

Ö Harfi

Özkan-Fuat-Kadri

Özkan: Temiz ve asil soydan gelen kimse.

Fuat: Gönül, kalp, yürek.

Kadri: Değer, kıymet, onurla ilgili.

 

Övgü-Öncü-Önder

Övgü: Birini, bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı, methiye.

Öncü: 1. Kılavuz, rehber. 2. Önder. 3. Yeni bir görüş ve akım başlatan kimse.

Önder: 1. Bir topluluğa başkanlık eden kimse. 2. Önde giden, yol gösteren, kılavuz.

 

Ömür-Özgür-Özgü

Ömür: Yaşama, yaşayış, hayat.

Özgür: 1. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan. 2. Tutuklu olmayan, hür. 3. Başkasının kölesi olmayan. 4. Bağımsız.

Özgü: 1.Birine, bir şeye ait olan, öze, has, mahsus. 2.Belli bir kimsede, şeyde veya türde bulunan, öze, has, mahsus.

 

Özden-Özen-Özgür

Özden: 1. Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili. 2.İçten, candan, samimi.

Özen: 1.Bir işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba, itina, ihtimam.

Özgür: 1. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan. 2. Tutuklu olmayan, hür. 3. Başkasının kölesi olmayan. 4. Bağımsız.

 

Övünç-İnanç-İnal

Övünç: Övünmeye yol açan, övünülecek şey.

İnanç: 1. Bir düşünceye gönülden bağlılık. 2. Allah’a, bir dine inanma, iman. 3. Güven ve inanma duygusu.

İnal: Kendisine inanılan, güvenilen kimse

 

P Harfi

Pamir-Emir-Nadir

Pamir: Orta Asya’da Tacikistan, Çin, Sincan Uygur Özerk sınırında bulunan lalenin ana vatanı olan ve Himalaya Dağlarının kuzey silsilelerini teşkil eden sıra dağların adı.

Emir: 1. Buyruk, komut. 2. Bir kavim, aşiret veya ülkenin başı. 3. Prens, şehzade.

Nadir: Seyrek, az bulunur.

 

Polat- Poyraz-Oflaz

Polat: Çelik

Poyraz: 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü.

Oflaz: 1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar.

 

Polat-Umut-Toprak-

Polat: Çelik

Umut: Ummaktan doğan güven duygusu, ümit.

Toprak: 1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi.

 

Poyraz-Rüzgar-Kuzey

Poyraz: 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü.

Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.

Kuzey: 1. Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. 2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.

 

Paker-Zafer-Ömer

Paker: Temiz, dürüst, iyi kimse.

Zafer: 1. Amaca ulaşma, başarma. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku.

Ömer: 1. Yaşama, yaşayış, hayat, canlılık. 2. İkinci halife.

 

R Harfi

Recep-Şaban-Ramazan

Recep: 1. Gösterişli, heybetli. 2. Arabi ayların yedincisi ve kutsal sayılan üç aylardan birincisi.

Şaban: Arabi ayların sekizincisi, ramazandan önce gelen ay.

Ramazan: Arabi ayların dokuzuncusu, oruç tutulan ay.

 

Rüzgar-Ateş-Toprak

Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.

Ateş: 1. Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık. 2. Coşkunluk.

Toprak:1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi.

 

Rüzgar-Toprak-Sarp

Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.

Toprak: 1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi.

Sarp: 1. Çetin, sert, şiddetli. 2. Dik, çıkılması ve geçilmesi güç.

 

Rüçhan-Çağan-Selman

Rüçhan: 1. Üstünlük, üstün olma. 2. Üstün tutma.

Çağan: 1. Bayram. 2. Kalın ve kuvvetli deve kösteği. 3. Doğan kuşu.

Selman: Barış içinde bulunma, huzur, erinç.

 

Rasih-Merih-Melih

Rasih: 1. Köklü, kök salan 2. Bilgisi çok geniş olan.

Merih: 1. Ateş rengi.2. Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri.

Melih: Güzel, şirin, sevimli.

 

S Harfi

Semih-Kerem-Hakan

Semih: Cömert, eli açık.

Kerem: 1. Soyluluk. 2. Cömertlik, el açıklığı, bağış.

Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan.2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.

 

Semih-Melih-Selim

Semih: Cömert, eli açık.

Melih: Güzel, şirin, sevimli.

Selim: Sağlam, kusursuz, doğru.

 

Serkan-Atakan-Özkan

Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.

Atakan: Hükümdar olan ata.

Özkan: Temiz ve asil soydan gelen kimse.

 

Seyhan-Beyhan-Ceyhan

Seyhan: Irmaklar.

Beyhan: Sır saklamayan, aklındakini ve yüreğindekini hemen söyleyen.

Ceyhan: Türkiye'nin Akdeniz bölgesinde, uzunluğu 576 km. olan bir nehir.

 

Sina-Süha-Taha

Sina: 1. Arap Yarımadasının Mısır ile birleştiği yerde bir üçgen oluşturan yarımada. 2. Bu yarımadada bulunan ve Hz. Musa´ya Tanrı sözlerinin burada geldiğine inanılan dağ.

Süha: Büyükayı yıldız kümesinden en küçük yıldız.

Taha: Kur´an-ı Kerim'in yirminci suresinin adı.

 

Suat-Fuat-Murat

Suat: Mutlu.

Fuat: Gönül, kalp, yürek.

Murat: 1. İstek, dilek, arzu. 2. Amaç.

 

Süleyman-Yavuz-Sıddık

Süleyman: 1. Huzur, sükûn. 2. Kur’an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerden biri.

Yavuz: 1. İyi, güzel. 2. Mert, cesur. 3. Becerikli, hamarat. 4. Yumuşak huylu.

Sıddık: Hiç yalan söylemeyen, doğru konuşan, sözünün eri.

 

Ş Harfi

Şahin-Şahan-Seyhan

Şahin: Oldukça büyük boylu, yırtıcı kuş.

Şahan: Oldukça büyük boylu, yırtıcı kuş.

Seyhan: Irmaklar.

 

Şevket-Kemal-Celil

Şevket: Büyüklük, heybet.

Kemal: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik.2. En yüksek değer.

Celil: Ulu, büyük, yüce.

 

Şafak-Afşar-Başar

Şafak: Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık.

Afşar: 1. Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri. 2. Çabuk iş gören, çevik, atılgan. 3. Uyumlu, yumuşak başlı. 4. Bir şeyin zıddı, aksi.

Başar: "Bir işi istenilen biçimde bitir" anlamında kullanılan bir ad.

 

Şansal-Şanal-Aral

Şansal: "İyi niteliklerinle ün kazan, şanın yayılsın" anlamında kullanılan bir ad.

Şanal: "Adın duyulsun, ünlü, şanlı bir insan ol” anlamında kullanılan bir ad.

Aral: 1. Birbirine yakın adaların oluşturduğu topluluk, takımada. 2. Sıradağlar.

 

Şahan-Kayıhan-Tarkan

Şahan: Şahin

Kayıhan: Güçlü hükümdar.

Tarkan: 1. İslâmlıktan önce verilmiş vekil, vezir, bey gibi san. 2. Ayrıcalıklı, saygın kişi.

 

T Harfi

Tarkan-Volkan-Serkan

Tarkan: 1. İslâmlıktan önce verilmiş vekil, vezir, bey gibi san. 2. Ayrıcalıklı, saygın kişi.

Volkan: Yanardağ.

Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.

 

Tugay-Umur-Utku

Tugay: Alayla tümen arasındaki askerî birlik.

Umur: Görgü, bilgi, deneyim.

Utku: Üstünlük, zafer.

 

Tuğra-Buğra-Musa

Tuğra: Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret.

Buğra: Erkek deve.

Musa: 1. Musevi dininin kurucusu, İsrail peygamberi ve kanun koyucusu. 2. Bir vasiyeti yerine getirmekle görevli kimse.

 

Tuna-Buğra-Taner

Tuna: 1. Çok, bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli.

Buğra: Erkek deve.

Taner: Şafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.

 

Tuna-Reha-Süha

Tuna: 1. Çok, bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli.

Reha: 1. Kurtulma, kurtuluş. 2. Ar. Bolluk, genişlik, varlık.

Süha: Büyükayı yıldız kümesinden en küçük yıldız.

 

U Harfi

Ufuk-Tan-Doğan

Ufuk: 1. Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer. 2. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü. 3. Çevre, dolay.

Tan: 1. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak vakti. 2. Sabah akşam esen serin rüzgâr.

Doğan: 1. Doğan, dünyaya gelen.2. Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş.

 

Umur-Onur-Uğur

Umur: Görgü, bilgi, deneyim.

Onur: 1. İnsanın kendine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref.

Uğur: Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı.2. Bu nitelikte olduğuna inanılan şey.3. İyilik, şans, talih, baht. 4. Fırsat, tesadüf.

 

Uluç-Övünç-İnanç

Uluç: Yüce saygın kimse

Övünç: Övünmeye yol açan, övünülecek şey.

İnanç: 1. Bir düşünceye gönülden bağlılık. 2. Allah’a, bir dine inanma, iman. 3. Güven ve inanma duygusu.

 

Uraz-Ayaz-Yalaz

Uraz: Talih, şans.

Ayaz: 1. Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Açık, bulutsuz hava. 3. Aydınlık, ışık. 4. Mehtap.

Yalaz: Alev

 

Utku-Bartu-Tardu

Utku: Üstünlük, zafer.

Bartu: 1. Varlık, servet.2. Varılacak yer, mesafe.

Tardu: Armağan, hediye.

 

Ü Harfi

Ün-Şan-Han

Ün: 1. Yüksek ses, ses. 2. Şöhret, şan.

Şan: Ün, nam, şöhret.

Han: 1. Eski Türklerde kağana bağlı veya kendi başına buyruk, ikinci derecede devlet başkanı. 2. Osmanlı Padişahlarının adlarının sonuna getirilen san.

 

Üner-Güner-Gençer

Üner: Tanınmış, ünlü kimse.

Güner: Tan vakti.

Gençer: 1. Genç-er. 2. Toplantı, eğlenti.

 

Ünsal-Faysal-Faris

Ünsal: "Adın duyulsun, ünlen" anlamında kullanılan bir ad.

Faysal: 1. Keskin kılıç. 2. Hâkim. 3. Kesin hüküm, karar.

Faris: 1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili.

 

Ümit-Yiğit-Yağız

Ümit: Umut

Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.

Yağız: 1. Esmer. 2. Doru. 3. Yiğit. 4. Bakımlı hayvan.

 

Üstün-Tüzün-Özgün

Üstün: 1. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. 2. Yenen, galip gelen. 3. Sayıca çok, fazla.

Tüzün: Yumuşak huylu, sakin, soylu, asil kimse.

Özgün: 1. Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. 2. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan.

 

V Harfi

Volkan-Okan-Serkan

Volkan: Yanardağ.

Okan: Anlayışlı.

Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.

 

Vurgun-Olgun-Harun

Vurgun: Birine tutkun, âşık.

Olgun: Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş kimse.

Harun: 1. Parlayan. 2. Hz. Musa'nın ağabeyi.

 

Vefa-Deha-Tuna

Vefa: Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı.

Deha: 1. İnsan zekâsının ulaşabileceği en yüksek aşama. 2. Dâhi.

Tuna: 1. Çok, bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli.

 

Vural-Koral-Yenal

Vural: "Vur ve al" anlamında kullanılan bir ad.

Koral: Sınır muhafizı.

Yenal: Amacına ulaşan kimse.

 

Volkan-Yaman-Arman

Volkan: Yanardağ.

Yaman: 1. Kötü, korkulan, şiddetli. 2. Cesur, güçlü. 3. Kurnaz, becerikli.

Arman: 1. Dürüst, doğru, güvenilir kimse. 2. İstek. 3. Özlem.

 

Y Harfi

Yıldıray-Saldıray-Batıray

Yıldıray: Parlak, ışık saçan ay.

Saldıray: Düşmanı iyi gözle ve hemen saldır.

Batıray: Kahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse.

 

Yiğit-Efe-Berke

Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.

Efe: 1. Batı Anadolu köy yiğidi. 2. Ağabey. 3. Kabadayı.

Berke: Kamçı.

 

Yiğit-Yağız-Yavuz

Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.

Yağız: 1. Esmer. 2. Doru. 3. Yiğit. 4. Bakımlı hayvan.

Yavuz: 1. İyi, güzel. 2. Mert, cesur. 3. Becerikli, hamarat. 4. Yumuşak huylu.

 

Yücel-Ceyhun-Erkan

Yücel: "Yüksel, yüce bir duruma gel, başarı kazan, ilerle" anlamında kullanılan br ad.

Ceyhun: Tevrat'a göre cennetin dört nehrinden biri.

Erkan: Yiğit, erkek soydan gelen kimse.

 

Yarkın-Yalın-Arın

Yarkın: 1. Şimşek, ışık 2. Işıklı.

Yalın: 1. Gösterişsiz, süssüz, sade. 2. Alev, ateş. 3. Taş, büyük kaya. 4. Çıplak, örtüsüz.

Arın: 1. Temiz, arı, saf. 2. Alın. 3. Yüz, cephe, dağların, tepelerin yüzü.

 

Z Harfi

Zamir-Pamir-Ömür

Zamir: 1. İç, iç yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır. 4. Adın yerini tutan sözcük.

Pamir: Orta Asya’da Tacikistan, Çin, Sincan Uygur Özerk sınırında bulunan lalenin ana vatanı olan ve Himalaya Dağlarının kuzey silsilelerini teşkil eden sıra dağların adı.

Ömür: Yaşama, yaşayış, hayat.

 

Zade-Emre-Ege

Zade: 1. Evlat, oğul. 2. Dürüst, doğru adam.

Emre: 1. Âşık, tutkun. 2. Halk şairi. 3. Kardeş. 4. Arkadaş

Ege: 1. Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her hâlinden sorumlu olan kimse. 2. Yaşça büyük. 3. Sahip

 

Zafer-Türker-Tanfer

Zafer: 1. Amaca ulaşma, başarı. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku.

Türker: Yiğit Türk.

Tanfer: Şafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.

 

Zorlu-Kutlu-Kutay

Zorlu: 1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakışıklı. 3. Güçlü, dayanıklı. 4. Sert, keskin. 5. Yürekli, cesur. 6. Girgin, girişken.

Kutlu: Uğurlu, kutsal, mutlu.

Kutay: 1. Kutlu, uğurlu ay. 2. İpek, ipekli kumaş.

 

Zade-Berge-Efe

Zade: 1. Evlat, oğul. 2. Dürüst, doğru adam.

Berge: İm, iz, eser.

Efe: 1. Batı Anadolu köy yiğidi. 2. Ağabey.3. Kabadayı.

 

Dünyaya getireceğiniz Üçüz Erkek bebeklerinize isim koymak, onların yaşamı boyunca kullanacağı kelimeyi seçmek çok da kolay değil.  Bu süreçte bebeklerinize daha kolay isim seçmek için Erkek Bebek İsimleri yazımıza göz gezdirebilir, hazırladığımız listeden size en uygun isimlere karar verebilirsiniz.