Anne sütü, dünyaya gözlerini açan bebekler için en iyi besindir. Karbonhidrat, protein, yağ, vitaminler, mineraller, sindirim enzimleri ve hormonlar içermesi, anne sütünü bebekler için zengin içerikli bir besin kaynağı haline getirir. (1) Anne sütü bebeklerin ilk 6 ayda tüm ihtiyacını tek başına karşılayabildiği gibi fiziksel ve zihinsel gelişimini destekler, bağışıklığını  güçlendirir. İşte bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bebeklerin yaşamın ilk 6 ayında sadece anne sütüyle beslenmesini, 2 yaş ve sonrasında da emzirmeye devam edilmesini önermektedir. (2)

Ancak bazen annenin süt miktarı, bebeğinin beslenmesi için yeterli olmayabilir. Anne sütünün eksikliği ya da hiç olmamasıyla karşılaşılabilir. Böyle durumlarda bebeğin beslenmesini ve ihtiyacı olan temel besinlerden faydalanabilmesini sağlamak için doktorun tavsiye ettiği bebek mamalarından destek alınabilir.

Bebek Mamalarının İçeriğinde Ne Var?

Bebek mamaları, anne sütünün yeterli olmadığı durumlarda, bebeklerin ihtiyaç duyduğu besinleri sağlamaya yardımcı olmak amacıyla geliştirilir. Bebeklerin büyüme ve gelişimlerini desteklemek için önemli besin maddeleri içeren bebek mamaları, özellikle protein, karbonhidrat, yağ, vitaminler ve mineraller içerir. Bu besinlerle bebeklerin bağışıklık sistemi, kemik sağlığı, sinir sistemi gelişimi ve beyin fonksiyonları gibi önemli alanlarda destek alması amaçlanır.

Bebek mamalarının içeriğindeki besin maddeleri, bebeklerin ihtiyaç duyduğu enerji ve besin öğelerinin karşılanmasına yardımcı olur. İçindekilerini sizler için madde madde listelediğimiz yazımızı okuyarak, bebek mamaları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Bazen kutu üzerinde size bilimsel isimleri yabancı gelebilen bu içeriklerin ne işe yaradıklarını ve özelliklerini bir arada görebilirsiniz.

Laktoz (sütten): Doğada yüksek oranda sadece sütte bulunan laktoz, enerji sağlar, beyin ve sinir dokularının oluşumunda rol oynar. Barsak florasını geliştirici etki yapar. Vücudun kalsiyum ve fosfordan daha iyi yararlanmasını sağlar. Bu nedenle kemik ve diş oluşumunda, bebeklerin beslenmesinde yeri önemlidir.

Hindistan Cevizi: Hindistan cevizi yağının faydaları arasında hazımsızlığı kolaylaştırma ve metabolizmayı hızlandırma özellikleri yer alır. Ayrıca cildin nemini korumasına ve ağız sağlığına da destek olur.

Kanola Yağı: Kanola bitkisinden elde edilen, düşük doymuş yağ içeriği ve yüksek Omega-3 yağ asitleri bakımından zengin bir bitkisel yağdır. Kalp sağlığını desteklemeye, kolesterolü düzenlemeye ve iltihaplanmayı azaltmaya katkı sağlar.

Ayçiçek Yağı: Yüksek oranda E vitamini ve antioksidanlar içerir, bu da serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını azaltmaya yardımcı olabilir. Sağlıklı cilt ve saç için faydalı olabilir. Ayrıca, kalp sağlığını destekleyebilir.

Yağsız Süt: Sütün yağ içeriğinin alınmasıyla elde edilen bir süt çeşididir. Kalsiyum, protein ve D vitamini açısından zengin bir kaynaktır. Kemik sağlığını desteklemeye ve güçlendirmeye yardımcıdır.

Galakto-oligosakkarit (Sütten): Sütte doğal olarak bulunan prebiyotik liflerdir. Sindirim sisteminde yararlı bakterilerin gelişimini teşvik ederek bağırsak sağlığını desteklemeye yardımcı olur.

Demineralize Peyniraltı Suyu (Sütten): Düşük yağ ve kalori içeriğiyle sağlıklı bir içecektir. İçerdiği protein, amino asit ve minerallerle vücut için önemli besin öğeleri sağlar. Potasyum, magnezyum ve kalsiyum içeriğiyle kemik sağlığını destekler ve elektrolit dengesini korur.

Peyniraltı Suyu Konsantresi (Sütten): Sütün peynir üretimi sırasında suyunun uzaklaştırılarak konsantre bir hale getirilmesiyle elde edilir. Bu süreçte, protein ve diğer besin maddeleri yoğunlaşır. Bileşenlerine bağlı olarak kalsiyum, protein ve diğer besin maddelerini sağlar.

Peynir altı suyu proteini (Sütten): Vücut için yüksek biyolojik değeri olan, kas gelişimini destekleyen ve bağışıklık sistemini güçlendiren bir protein kaynağıdır. Ayrıca, tokluk hissini artırarak kalori alımını düzenlemeye yardımcı olabilir.

Kalsiyum fosfat: Kalsiyum, kemiklerin ve dişlerin sağlıklı bir şekilde gelişmesi ve korunması için etkili bir mineraldir. Kalsiyum fosfat, kalsiyumun vücutta taşınması ve depolanması için önemlidir.

Balık yağı: Omega-3 yağ asitleri olan EPA (eikosapentaenoic acid) ve DHA (docosahexaenoic acid) içeren bir besindir. Omega-3 yağ asitleri bakımından zengindir. Kalp sağlığını destekleyebilir, beyin fonksiyonlarına katkıda bulunabilir, görme sağlığını iyileştirebilir ve iltihaplanma riskini azaltabilir.

Potasyum klorür: Potasyumun bir tuz formudur ve takviye olarak kullanıldığında potasyum eksikliğini düzeltebilir. Vücuttaki elektrolit dengesini sağlamada ve kas-sinir fonksiyonlarını düzenlemede rol oynar.

Potasyum sitrat: Potasyum tuzu ve sitrik asit bileşiklerinin birleşimiyle oluşmaktadır. Böbrek ve idrar yolu taşlarının oluşumunu önlemeye veya idrar yolu enfeksiyonlarının tedavisine yardımcı olabilir.

Kolin klorür: Hücre zarlarının yapısında rol alır ve hücresel işlevleri destekleyebilir. Vücut için önemli bir besin öğesi olan kolinin tuzudur. Kolin, sinir sistemi sağlığını destekler ve beyin fonksiyonlarını iyileştirir. Ayrıca, yağ metabolizmasını düzenler ve karaciğer sağlığını korur.

Sodyum sitrat: Asit-baz dengesini düzenlemeye yardımcı olabilir. Ayrıca idrarın daha alkali olmasına katkıda bulunabilir, böylece böbrek taşı oluşum riskini azaltabilir.

L-Askorbik asit (C vitamini): Halk dilinde C vitamini olarak bilinir. Vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin gruplarının arasında yer alır. Bağışıklık sistemini güçlendirebilir, antioksidan etkileri sayesinde serbest radikallerle savaşabilir ve cilt sağlığını destekleyebilir. Güçlü bir antioksidan olarak çalışır ve hücre hasarını azaltabilir, demir emilimini artırabilir ve kolajen üretimini destekleyebilir.

Sodyum klorür: Vücutta elektrolitler olarak bilinen sodyum ve klorür, hücreler arası ve hücre içi sıvıların dengesini sağlamada önemli rol oynarlar. Sodyum klorür (sofra tuzu) ise elektrolit dengesini koruması, sinir ve kas fonksiyonlarını desteklemesi açısından destekleyicidir.

Taurin: Bir amino asittir ve özellikle kalp sağlığı ve göz fonksiyonları için önemlidir. Enerji metabolizmasında ve sinir sistemi fonksiyonlarında rol oynayabilir.

İnositol: Vitamin B8 olarak da adlandırılan inositol, zihin de dahil olmak üzere vücuttan gelen emirlerin devamlılığını sağlamakta önemli bir rol oynar.  Beyin fonksiyonlarını destekleyebilir ve ruh halini düzenlemeye yardımcı olabilir.

Ferroz sülfat: Demir eksikliği anemisini önlemeye ve tedavi etmeye yardımcı olabilir.

Çinko sülfat: Çinko, vücut tarafından üretilemez ve dışarıdan alınması gerekir. Vücutta birçok enzimin sentezlenmesinde görev alan olmazsa olmaz bir mineraldir.  Birçok enzimin ve proteinin yapısında bulunan çinko, bağışıklık sistemi fonksiyonları, hücre bölünmesi ve yara iyileşmesi için önemlidir. Çinko sülfat takviyesi, bağışıklık sistemi fonksiyonlarını desteklemeye katkıda bulunabilir.

Riboflavin (B2 vitamini): Enerji üretimi için önemli bir B vitamini olan riboflavin, aynı zamanda antioksidan olarak da işlev görebilir. Hücrelerin enerji üretim süreçlerine katılabilir.

Tiamin hidroklorür (B1 vitamini): Enerji metabolizmasını destekler, sinir sistemi fonksiyonlarını düzenler, beyin sağlığını korur ve bağışıklık sistemini güçlendirir.

Piridoksin hidroklorür (B6 vitamini): Protein metabolizmasını destekleyebilir ve sinir sistemi sağlığına katkı sağlayabilir.

Potasyum iyodür: Tiroid hormonlarının üretimi için önemli olan iyotun bir kaynağıdır. Tiroid bezinin sağlıklı çalışmasına katkıda bulunur ve guatr gibi iyot eksikliğine bağlı rahatsızlıkların önlenmesine yardımcı olabilir.

Folik asit (Pteroilmonoglutamik asit): B9 vitamininin bir formudur. Hücre bölünmesi ve DNA sentezi için önemlidir. Hücre çoğalmasını kontrol eden DNA ve RNA üretimine yardım ederek yeni hücrelerin yapımında gerekli bir role sahiptir. Kırmızı kan hücrelerinde hemoglobin oluşumu için B12 vitamini ile birlikte çalışır. Kalp hastalıklarına karşı korur. Sinir sistemi gelişimde önemli bir rol alır.

Kolekalsiferol (D3 vitamini): Vücutta kemikler, kas sistemi, sinir sistemi, kalp ve dolaşım sistemi içerisinde bulunan organların normal fonksiyonunun devam etmesini sağlayabilir. Bağışıklık sisteminin güçlenmesini, bağırsaklardan kalsiyum emilimini destekleyebilir. Kandaki kalsiyum ve fosfor seviyelerini düzenleyebilir. Kemik yapısının oluşmasına ve kemik hasarlarının onarılmasına katkıda bulunabilir.

Siyanokobalamin (B12 vitamini): Doğada bulunmayan sentetik bir B12 vitamini şeklidir. Kırmızı kan hücrelerinin oluşumu ve sinir sistemi fonksiyonları için önemlidir.  Beyin sağlığı ve DNA sentezinde yer alır.

Magnezyum Klorür: Magnezyum; kas fonksiyonları, sinir sistemi, enerji üretimi ve kemik sağlığı için kritik bir mineraldir. Magnezyum klorür ise vücutta doğal olarak bulunan bir mineral olan magnezyumun bir ekidir. Magnezyumun vücut tarafından daha kolay emilmesine yardımcı olabilir. Kas ve sinir fonksiyonlarının yanı sıra kalp ve kemik sağlığına destek olur.

Mortierella alpina yağı: Bir mikroorganizma olan Mortierella alpina'dan elde edilen yağdır. Özellikle Omega-3 yağ asitleri olan EPA (eikosapentaenoik asit) ve DHA (dokosaheksaenoik asit) açısından zengindir. Beyin sağlığı, kalp sağlığı ve genel vücut fonksiyonları için önemlidir. Ayrıca göz sağlığını ve sinir sistemini destekleyici rol oynar.

Kalsiyum karbonat: Kalsiyum kemiklerin, dişlerin ve kas fonksiyonunun sağlıklı gelişimi için gereklidir. Kalsiyum karbonat, kalsiyum takviyelerinden biridir. Sindirimin rahatlamasını sağlar. Metabolizmayı güçlendirir. Sindirim enzimlerinin sağlıklı çalışmasını sağlar. Vücuda kalsiyum mineralinin takviyesini sağlar. Kalsiyum desteği sayesinde diş ve tırnak sağlığına yardımcı olur.

Kolin klorür: B4 vitamini olarak da adlandırılan kolin, karaciğerde fazla yağ birikmesini önlemede, hücre zarlarının yapımında ve sinirler arasında sinyal iletimi için kimyasalların üretiminde önemli bir rol oynar. Kolin klorür de hücre yapısal bütünlüğünü ve hücre sinyalini korur. Sinir sistemi fonksiyonları, hafıza, kas kontrolü, kalp sağlığı, karaciğer fonksiyonu ve fetal beyin gelişimi gibi birçok biyolojik süreçte etkilidir.

Emülgatör (Soya lesitini): Emülgatörler, yağ ve su gibi normalde birbirine karışmayan maddelerin bir arada kalmasını sağlar. Emülgatör olarak kullanılan soya lesitini, soya yağının rafinasyonu esnasında elde edilebilen bir yan üründür. Bol miktarda kolin içerir. Bağışıklığı destekler, beyin gelişiminde pozitif yönde etki gösterebilir.

L-Triptofan: Triptofan, proteinleri oluşturan temel amino asitlerden yalnızca biridir. Serotonin ve melatonin gibi hormonların üretimi için gereklidir. Vücut tarafından üretilemez ve besinlerle alınması gereklidir. Triptofanın uyku üzerine olumlu etkisi dışında duygusal durum, iştah ve stresle başa çıkma üzerinde olumlu etkisi vardır.

L-Karnitin: Karaciğer ve böbrek tarafından amino asitlerin sentezlenmesiyle vücutta üretimi gerçekleşir.  Vücudun enerji üretim süreçlerinde önemli rol oynar ve yağ asitlerinin mitokondrilere taşınmasına yardımcı olur.

Antioksidan (L-askorbilpalmitat): Antioksidanlar, dokularda oluşan serbest radikallerin zararlı etkilerini önleyerek çeşitli hastalıklara karşı koruyucu etkisi olan kimyasal bileşenlerdir. Doğal antioksidanlardan biri olan askorbilpalmitat, C vitamini (askorbik asit) ve palmitik asit birleşiminden oluşan bir bileşiktir. Bağışıklık sistemini destekleme, cilt sağlığını geliştirme ve genel sağlık sağlama yeteneği ile bilinir. Vücuttaki kolajen üretimini desteklemeye yardımcı olur, bu da bu dokuların gücünü ve esnekliğini artırır.

Nikotinamid: Temel bir besin kaynağı olan B3 vitamininin bir şeklidir. Enerji üretimi, sinir sistemi ve cilt sağlığı için gereklidir. Özellikle genel cilt sağlığı söz konusu olduğunda önemli bir besin kaynağıdır. Ciltte hücre oluşturmaya ve çevresel hasarı önlemek için nemi hapsetmeye yardımcı olabilir. Ayrıca vücuttaki yağların ve şekerlerin işlevi ile sağlıklı hücrelerin korunması için gereklidir.

Kalsiyum D-pantotenat: B5 vitaminidir.  Enzimlerin etkili bir şekilde çalışmasına yardımcı olmada önemli rol oynar. Suda çözünür ve yağları, karbonhidratları ve proteinleri sentezleyen ve metabolize eden temel bir besindir. Saç büyümesini desteklemede yardımcıdır.

DL-alfa-tokoferil asetat: E vitamini formudur. Hücreleri serbest radikallerin neden olduğu hasarlardan koruyan güçlü bir antioksidan görevi görür. Bağışıklık sistemini desteklemede etkilidir. Vücudun doğal savunma mekanizmalarını güçlendirmeye yardımcı olur ve optimal bağışıklık fonksiyonunu destekler. Göz sağlığını korumak için faydalıdır.

DL-alfa-tokoferol: E vitamininin sekiz izoformundan biri olan alfa-tokoferol, doğada bilinen en güçlü yağda çözünen antioksidandır.  Hücreleri serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı korurlar. 

Sodyum L-Askorbat: C vitamini olarak da bilinen askorbik asit, antioksidan özellikleri sayesinde serbest radikallerle savaşarak hücreleri korur. Ayrıca, bağışıklık sisteminin güçlenmesine, demir emiliminin artırılmasına ve cilt sağlığının korunmasına katkıda bulunur. Vücuttaki C vitamini eksikliğini önlemede ve tedavi etmede etkilidir.

Retinil palmitat: A vitamini olarak da bilinen retinolün depolanabilir formudur. Hücre büyümesi sürecinde kullanılan temel bir besindir. Göz sağlığı, cilt sağlığı ve bağışıklık sistemi için önemlidir.

Manganez sülfat: Manganez sülfat, vücut için gerekli olan manganez mineralinin bir kaynağıdır. Manganez, enzim sistemlerinin düzenlenmesinde ve antioksidan savunmada rol oynayarak hücresel sağlığı destekler. Ayrıca kemik gelişimi ve sinir fonksiyonlarının düzenlenmesine katkıda bulunarak genel sağlığı korur.

Fitomenadion: K vitamini olarak da bilinen bir vitamin türüdür ve sağlığa çeşitli faydalar sağlar. Bu vitamin, kan pıhtılaşmasını düzenlemeye yardımcı olarak yara iyileşmesini destekler ve kanama riskini azaltır. Ayrıca fitomenadion, sağlıklı kalp ve damar sistemini desteklemeye yardımcıdır.

Sodyum selenit: Selenyum, antioksidan etkileri ile hücreleri serbest radikallerin zararlarına karşı korur ve bağışıklık sistemini destekler.

D-biotin: Biotin olarak da bilinen B7 vitamini, sağlığa çeşitli faydalar sağlar. Bu vitamin, karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında önemli bir rol oynayarak enerji üretimini destekler. Ayrıca, saç, cilt ve tırnak sağlığını destekleyebilir ve bu dokuların güçlenmesine yardımcı olabilir. Biotin aynı zamanda sağlıklı sinir sistemi fonksiyonlarını destekler.

Guanosin 5'-fosforik asitin sodyum tuzları: Guanosin, DNA ve RNA'nın yapı taşlarından biridir. Hücresel enerji üretiminin oluşumunda rol oynar. Bu sayede hücreler enerji ihtiyacını karşılayabilirler. Sinir hücreleri arasında sinyal iletimini sağlayan kimyasalların yapısında yer alır ve sinirsel iletimin düzenlenmesinde etkilidir.

Bakır sülfat: Bakır sülfat, vücut için gerekli olan bakır mineralinin bir kaynağıdır. Bakır, sağlıklı bir bağışıklık sistemi için önemli rol oynar ve antioksidan özelliklere sahiptir, böylece serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını azaltır. Ayrıca, bakır sülfat, kemik sağlığını destekler ve kolajen üretimini teşvik ederek cilt, saç ve tırnakların güçlenmesine yardımcı olur.

Sitidin 5'-monofosforik asit: RNA ve DNA'nın yapı taşlarından biri olan nükleotitlerin sentezinde yer alır. Hücrelerin enerji üretim süreçlerine katkıda bulunabilir ve enerji metabolizmasını destekleyebilir. Sinir hücrelerinin işlevi ve sinir iletimi için önemlidir. Bu nedenle, sinir sistemi ve beyin sağlığını destekleyicidir.

Üridin 5'-fosforik asitin sodyum tuzları: DNA ve RNA'nın yapı taşlarıdır ve genetik materyalin sentezinde yer alır. Üridin, beyin sağlığı için önemli nükleotitlerden biridir. Araştırmalar, Üridin 5'-fosforik asitin, hafıza, öğrenme fonksiyonları destekleyici etkileri olduğunu göstermektedir. Üridin, ayrıca hücre zarlarının yapı taşlarından biri olan fosfolipitlerin sentezinde etkilidir. Antioksidan özelliklere sahip olabilir ve hücrelerde serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresi azaltmaya yardımcıdır.

Adenosin 5'-fosforik asit: Hücrelerdeki enerji üretimini destekleyerek, vücut fonksiyonlarının düzgün çalışmasına destek olur. Bağışıklık sistemi fonksiyonlarına katkıda bulunur. Antioksidan özelliklere sahip olabilir ve hücrelerde serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresi azaltmaya yardımcıdır.

İnosin 5'-fosforik asitin sodyum tuzları: DNA ve RNA sentezinde önemli rol oynar ve hücresel enerji metabolizmasında kullanılır. Kas metabolizmasına katkıda bulunur. Bağışıklık sistemi hücrelerinin çoğalmasında ve işlevlerinin düzenlenmesinde rol oynar. Bu nedenle, bağışıklık sistemi sağlığını desteklemeye yardımcıdır. Antioksidan özelliklere sahiptir.

Ortofosforik asidin magnezyum tuzları: Magnezyum, sinir ve kas fonksiyonları, kemik sağlığı ve enerji metabolizması için önemlidir. Kalsiyum ve D vitamini ile birlikte kemik sağlığının korunmasına yardımcı olur. Sinir ve kas hücrelerinin iletişimi ve kasların normal fonksiyonu için gereklidir. Magnezyum tuzları da magnezyum ihtiyacını karşılamak veya magnezyum eksikliği durumlarında destek sağlamak içindir.

Bebek mamalarının içinde bulunan bu besin ögeleri, bebeklerin enerji ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olur. Her bebek farklıdır ve doğru beslenme planı için uzman bir çocuk doktoruyla görüşmek önemlidir.

Aptamil Çocuk Devam Sütleri, Nutricia Anne Sütü Araştırma Merkezi’nde 40 yılı aşkın süredir bebekler için en iyisi olan anne sütünü araştırıyor ve yapılan araştırmalar sonucunda üretiliyor.  Anne sütü eksikliği ya da yokluğunda doktorunuza danışarak ayına uygun bebek mamasıyla bebeğinizin beslenmesini destekleyebilirsiniz. Kanıtlanmış prebiyotik lifler içeren Aptamil Çocuk Devam Sütleri, içeriğindeki D vitamini sayesinde bebeğinizin bağışıklık sisteminin normal işlevini destekler*.

Bebek maması seçiminde aradığınız sorulara cevap bulmak ve Aptamil Çocuk Devam Sütleri ile ilgili daha fazla bilgi almak için “Neden Aptamil Çocuk Devam Sütleri?” sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.

* D vitamini çocuklarda bağışıklık sisteminin normal işlevine katkıda bulunur.