Özellikle son 20-30 yıl içerisinde çocuklardaki besin alerjisi sıklığı neredeyse %50 oranında artmıştır. Yapılan çalışmalarda çocuklardaki besin alerjisi sıklığı %1-5 arasında değişmektedir. Alerjik hastalıklar ve besin alerjisi sıklığındaki bu artış toplum sağlığı problemi haline gelmiş olup, hastalığın gelişmesini önlemenin önemini daha da artırmıştır.
Yapılan çalışmalar çocuklarda besinlere karşı gelişen alerjinin, daha besinlerle ağız yolu ile karşılaşmadan, erken bebeklik döneminde hatta doğum öncesinde geliştiğini desteklemektedir. Dolayısıyla gebelik döneminde, emzirme döneminde ve erken bebeklik (ilk 1 yaş) döneminde uygulanacak diyetlerle besin alerjisinin önlenebileceği görüşü üzerinde çalışmalar yürütülmüştür.
Besin alerjisinin gelişmesini önlemede izlenebilecek yöntemler
Gebelikte Diyette Besin Kısıtlaması:
- Yapılan çalışma gebelik döneminde, emzirme süresince veya her iki dönemde yapılan diyetlerin bebeklerde besin alerjisi gelişimini etkilemediğini göstermiştir.
- Gebelik sırasında yapılan diyetler, anne veya babada alerjik hastalık olsun ya da olmasın bebeklerde besin alerjisi riskini azaltmamaktadır.
- Dolayısıyla gebelikte ya da emzirme sürecinde bazı besinleri diyetten çıkarmak bebeğinizde alerji gelişimini önlemez. Bu nedenle annenin hem yaşamını zorlaştıracak hem de beslenmesini olumsuz etkileyecek kısıtlayıcı diyetler yapmasına gerek yoktur.
Gebelikte Vitamin D desteği gerekli midir?
- Gebelikte yapılan vitamin D desteğinin bebekte besin alerjisi gelişimini önlediğine ait yeterli kanıt yoktur. Dolayısı ile besin alerjisini önlemek için D vitamini desteği önerilmez.
- Ancak D vitaminin bebeğin anne karnında kemik gelişimi açısından önemi düşünüldüğünde gebelerin D vitamini desteği alması uygundur.
Gebelikte omega-3 desteğinin önemi
- Yapılan çalışmalar veriler çok güçlü olmamakla birlikte, gebelikte omega-3 desteğinin zayıf da olsa besin alerjisi gelişimini azaltabileceğini göstermektedir.
- Omega-3’lerin bebeğin beyin gelişimi üzerine olumlu etkileri de düşünüldüğünde gebelik döneminde omega-3 desteği önerilmektedir.
Bebek Beslenmesi
- Bebeklik dönemindeki beslenmenin bebeklerdeki barsak florasının gelişimini etkilediği gösterilmiştir. Yapılan çalışmalarda prebiyotik veya probiyotik desteğinin, atopik dermatit başta olmak üzere, alerjik hastalık gelişimini azaltabileceğini göstermektedir. Dünya Alerji Organizasyonuna ait kılavuzlar, prebiyotik ve probiyotiklerin egzama ve alerji gelişimini azaltmak adına kullanımını önermektedir.
Anne sütü
- Anne sütünün bebeklerin barsaklarındaki bifidobakteri miktarını artırdığı gösterilmiştir. Dünya sağlık örgütü ilk 6 ay sadece anne sütü önermektedir.
- Her ne kadar anne sütünün besin alerjisi sıklığı üzerine direk etkisi olmasa da, ilk 2 yılda egzama riskini genel olarak azaltmaktadır.
- Bu nedenle bebeklerin ilk 6 ay kendileri için en sağlıklı besin olan anne sütü ile beslenmeleri önerilmektedir.
Ek gıdalara Başlangıç
- Ek gıdaların 6. aydan itibaren başlanması, daha geç döneme bırakılmaması, bebeklerde besin alerjisi ve egzama riskini azaltmaktadır.
- Bebeklerde en sık alerjiye neden olan gıdaların (yumurta, buğday, balık, et vs) bebeğin diyetine artık geç eklenmesine gerek yoktur. Hatta geciktirmek alerji riskini artırmaktadır
- Prebiyotikler
- Yapılan çalışmalarda prebiyotiklerin özellikle ilk 1 yılda egzama gelişimini azalttığı gösterilmiştir.
- Egzama cilt bütünlüğünü etkilediği için, besinlere duyarlanma riskini artırmaktadır. Bu nedenle egzama riskini azaltmakla besin alerjisi riskini de azalttığımız söylenebilir.
- Dünya Alerji Organizasyonuna ait klavuzlar, prebiyotik ve probiyotiklerin egzama ve alerji gelişimini azaltmak adına kullanımını önermektedir.
- Prebiyotikler özellikle karahindiba, yer elması, sarımsak, soğan, pırasa, kuşkonmaz, elma, muz, kakao, arpa, yulaf, tam tahıllar, buğday kepeği, baklagiller, keten tohumu, dulavratotu bitkilerinde bulunur.
- Probiyotikler
- Yapılan bazı çalışmalar gebeliğin son döneminde annenin ve erken bebeklik döneminde bebeğin probiyotik kullanmasının egzama gelişimini azalttığı gösterilmiştir.
- Dünya Alerji Organizasyonuna ait klavuzlar, prebiyotik ve probiyotiklerin egzama ve alerji gelişimini azaltmak adına kullanımını önermektedir.
- D vitamininin alerjiye etkisi
- D vitamini bebeklerde kemik gelişimi ve kalsiyum dengesi için çok önemlidir. Bunun yanı sıra D vitaminin bağışıklık sisteminin çalışması üzerinde de etkileri bulunmaktadır.
- D vitamini eksikliğinin veya aşırı D vitamini desteğinin de alerji riskini artırdığına ait çalışmalar vardır.
- Ancak yapılan çalışmalarda bebeklere verilen günlük D vitamininin besin alerjisi riskini azalttığına ait net veriler bulunmamaktadır.
- D vitaminin bebeklerdeki önemi düşünüldüğünde günlük D vitamini ihtiyacının karşılanması gereklidir. Bu sayede D vitamini eksikliğinin önüne geçmek mümkün olacaktır.
- D vitamini eksikliği gibi, aşırı D vitamini alımının da alerjik hastalık riskini artırdığı unutulmamadır.
- Kısmi Hidrolize mama
- Yapılan çalışmalarda alerji açısından riskli bebeklerde (ebeveyn veya kardeşte alerjik hastalık varlığı) kısmi hidrolize mamaların atopik egzama riskini azalttığı gösterilmiştir.
- EAACI (Avrupa Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği) anne sütü alamayan alerji açısından yüksek riskli bebeklerde kısmi hidrolize mama kullanımını önermektedir.
Bebek Cilt bakımı ve nemlendirici kullanımı
- Cilt kuruluğu ve cildin bariyer fonksiyonun bozulması alerjenlerin deriden geçmesini kolaylaştırmaktadır. Bu da duyarlanmaya (alerji gelişimine) neden olmaktadır.
- Egzama derinin bariyer fonksiyonunu bozmakta olup, deri kuruluğu en önemli özelliğidir.
- Teorik olarak egzama gelişimini önlemekte ve besin alerjisi gelişim riskini azaltmak mümkündür.
- Yapılan çalışmalarda özellikle ilk 6 ay düzenli nemlendirici kullanmanın bebeklerde egzama gelişimini %30-50 oranında azalttığı gösterilmiştir.
- Her ne kadar nemlendiricilerin besin alerjisi üzerindeki etkisini direk olarak gösteren çalışma bulunmasa da egzama üzerindeki olumlu etkileri dikkate alınarak kullanılması önerilebilir.
Hijyen Hipotezi
- Evcil hayvan
- Yapılan çalışmalarda yaşamın ilk 1 yılında evde evcil hayvan ile teması olan çocuklarda besin alerjisinin daha az olduğu gösterilmiştir.
- Bebeğin yaşamın ilk 1 yılda köpek veya kedi gibi evcil hayvanla temasının besin alerjisi riskini azalttığı söylenebilir.
- BCG aşısı
- Yapılan iki çalışmada BCG aşısı yapılan çocuklarda IFN-gamma yapımının arttığı ve bunun alerjik hastalıklardan koruduğu gösterilmiştir. Ancak bunu destekleyecek ek çalışmalara ihtiyaç vardır.
- Sonuç olarak, rutin çocukluk çağı aşıları besin alerjisi riskini artırmaz. Hatta BCG aşısının bu riski azalttığına ait veriler mevcuttur.
Özetle Besin Alerjisinden Korunma Yolları
Çocuğunuzda besin alerjisi gelişme riskini azaltmak için:
- Gebelik veya emzirme süresince yapılan diyetlerin faydası yoktur.
- Gebelikte omega-3 kullanımı yararlıdır.
- Gebelik süresinde annenin günlük D vitamini ihtiyacı karşılanmalıdır.
- Doğum sonrası ilk 6 ay sadece anne sütü verilmelidir.
- Ek gıdalara 6. aydan itibaren başlanmalıdır.
- İlk 1 yılda günlük D vitamini desteği verilmelidir.
- Bebeğinizin cildini düzenli olarak nemlendirmek, egzama gelişimini, dolaylı olarak da besin alerjisi gelişimini azaltır.
- Probiyotik ve prebiyotikler besin alerjisi gelişimini azaltmada fayda sağlayabilir.
- Rutin çocukluk çağı aşıları düzenli olarak yapılmalıdır.
- Evcil hayvan beslemek, hijyen koşullarına dikkat etmek kaydıyla, çocuğunuzun sosyal gelişimine katkı sağlamanın yanı sıra besin alerjisi ve alerjik hastalık riskini de azaltabilir.
Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı