Bebeğiniz için en iyi besin anne sütüdür
bg

Değişik ve İlginç Kız Bebek İsimleri

Değişik ve İlginç Kız Bebek İsimleri

Bebeğinizi kucağınıza almak için giderek zaman kısalıyor. Peki kız bebeğinizin hayatı boyunca taşıyacağı ismine karar verdiniz mi? Eğer hala bebeğinize hem güzel ve hem de değişik bir isim arayışındaysanız Değişik ve İlginç Kız Bebek İsimleri listemizden fikir alabilirsiniz. İşte size alfabetik sıraya göre hazırladığımız Değişik ve İlginç Kız Bebek İsimleri ve anlamları...

A Harfi

Adal: “Adın yayılsın, ün kazan” anlamında bir ad.

Aden: Cennet bahçesi.

Ahenk: 1. Uyum. 2. Uyuşma, anlaşma. 3. Çalgılı eğlence.

Ahueda: Nazlı güzel.

Ahuela: Çok güzel gözlü.

Akanay: Bir yerden bir yere doğru giden güzel kadın.

Akel: 1. Doğru, dürüst işler yapan kimse. 2. Eli uğurlu olan kimse.

Alaz: 1. Alev. 2. Ağaçsız, açıklık yerler. 3. Gösteriş, haşmet

Alçin: Kızıl renkli küçük bir kuş.

Alin: 1. Ulu, kibar ve asil. 2. Parıldayan ve aydınlık.

Alisa: 1. Asil soydan olan. 2. Güzel.

Alkız: Kırmızı yanaklı,sağlıklı kız.

Aren: Farsça:  Parlak renkteki kum tanesi. Hititçe:  Işık

Arın: 1. Temiz, arı, saf. 2. Alın. 3. Yüz, cephe, dağların, tepelerin yüzü.

Aydinç: Ay gibi dinç olan.

Aygen: 1. Dost, arkadaş. 2. Sevgili, yâr.

Aygun: Ay gibi güzel, Güneş gibi parlak olan.

Ayışığı: Ay'ın ışığı, mehtap.

Aylan: Açıklık, alan, meydan.

Ayperi: Ay gibi güzel olan peri.

Ayral: Benzerlerinden farklı olan.

Aysal: Ay gibi, aya benzeyen.

Aysar: Ayın etkisiyle huyunun değiştiği sanılan.

 

B Harfi

Belinay: 1. Ayın gölün yüzey kısmına yansıması. 2. Peygamber çiçeği.

Beliz: İşaret, im, iz.

Belma: Yumuşak, sakin, telaşsız kimse.

Benan: 1. Parmaklar, parmak uçları, 2. Parmakla gösterilen, ünlü, tanınmış.

Bige: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın.

Bigem: Bilgili, çok bilen, sevilen, el üstünde tutulan, iyi ahlaklı, olgun ve örnek kişi.

Bilgen: Bilgili, çok bilen.

Bilgin: Bilimsel bir konuda derin bilgisi olan, âlim.

Bilsev: "Bil ve sev" anlamında kullanılan bir ad.

Bilun: 1. Esir, tutsak. 2. Yarım Ay.

Binay: "Bin ay" " anlamında kullanılan bir ad.

Biniz: Binlerce iz.

Biray: Ay gibi tek, eşsiz.

Birben: "Yalnızca ben" anlamında kullanılan bir ad.

Birce: Tek, eşsiz, biricik.

Birgen: Yalnızlığa alışmış.

Birim: "Bir tanem, sevdiğim, biriciğim" anlamında kullanılan bir ad.

Buğu: 1. Soğuk bir cisim üzerinde ince bir tabaka durumunda yoğunlaşmış sıvı. 2. Su buharı.

Buket: Çiçek demeti.

Bukle: Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç.

Büklüm: Bükülmüş, kıvrılmış şeylerin oluşturduğu kat.

Büke: 1. Ejderha, büyük yılan. 2. Akıllı, bilgili.

 

C Harfi

Canaş: Sevgili, dost, arkadaş.

Canay: Şirin, tatlı kimse.

Cankız: Sevilen, sevimli, şirin kız.

Canöz: Kişinin özü.

Cansen: "Sen cansın, sevilensin, sevimlisin" anlamında kullanılan bir ad.

Cansın: Sevgi dolusun, sevilmeye değersin, dostsun, sevgilisin" anlamında kullanılan bir ad.

Cevza: İkizler burcu, gökyüzünün kuzey yarım küresinde görünen iki parlak yıldızlı burç.

 

Ç Harfi

Çağın: Yıldırım, şimşek.

Çağnur: Çağın ışık saçan bireyi.

Çiçek: Bir bitkinin, üreme organlarını taşıyan çoğu güzel kokulu, renkli bölümü.

Çilek: Gülgillerden, sapları sürüngen, pembe kırmızı renkte meyvesi olan bir bitki.

Çilen: 1. Hafif yağan yağmur, çisenti. 2. Suyun derin olmayan yeri.

Çiler: Şarkı söyleyen, şakıyan, öten bülbül.

Çimen: Kendiliğinden yetişmiş çim.

Çise: İnce yağmur, çisenti.

Çisil: İnce yağmur.

Çolpan: Çoban yıldızı, Zühre, Venüs.

 

D Harfi

Dalga: Deniz veya göl gibi geniş su yüzeylerinde genellikle rüzgâr, deprem vb.nin etkisiyle oluşan kıvrımlı hareket.

Değer: 1. Yüksek nitelik. 2. Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse. 3. Bir şeyin önemini belirten ölçü, karşılık.

Delal: İnsana hoş, sevimli görünen hâl, naz, işve.

Desen: Tahta, çini, kumaş, kâğıt vb. yüzeylerin üzerine yapılan çizim.

Deste: Demet, tutam, bağlam.

Devin: 1. Hareket, kımıldanış. 2. Çaba, gayret.

Diba: Bir tür süslü ipek kumaş.

Didar: Yüz, çehre.

Dilde: Ünü bir tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse.

Dilege: Güzel ve düzgün konuşan.

Dilge: Güzel konuşan, hoşsohbet kimse.

Dilsu: Gönül yakan, yürek yakan.

Duha: 1. Kuşluk vakti. 2. Kur'an-I Kerim'de sure.

Duhan: 1. Kur'an-ı Kerim'de bir sure adı. 2. Duman.

 

E Harfi

Ecer: Yeni, güzel, iyi.

Ecmel: Çok güzel.

Efser: Taç.

Eldem: 1. Yumuşak başlı, uyumlu.2. Cana yakın.

Eliz: 1. Emir Veren Prenses, Cennetteki En Büyük Meyva Ağacı. 2. Bir Şeye Duyulan İçsel Eğilim; Birinden Yerine Getirilmesi İstenilen Şey. 3. Sıçrama. 4. Çifte, tekme. 5. El izi

Elvin: 1. Cennet çiceği. 2. Gökkuşağının her bir tayfına verilen isim. 3. Sıcak.

Erçil: Doğru, sözüne güvenilir kişi.

Erva: 1. Letafet, güzellik. 2. Çok genç, güzel insanlar. 3. Yiğitlik, cesaret.

Eva: 1. Havva, yaratılan ilk kadın. 2. Akşam, arife ve arife gecesi.

Evin: 1. Bir şeyin içindeki öz, cevher. 2. Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü. 3. Çok taneli başak. 4. Tohum, tane.

G Harfi

Göğem: 1. Yeşile çalar mor renk. 2. Bir çeşit yabani ekşi erik. 3. Yapraklanmış ekin.

Gözen: İlgi çekici, samimi, sulak yer, pınar.

Güher: 1. Elmas, mücevher, inci. 2. Bir şeyin aslı, mayası.

Gülbiz: Gül serpen.

Gülnar: Nar çiçeği.

Gülru: Gül yüzlü, al yanaklı.

Gülter: Taze gül, gonca.

Gülyüz: Yüzü güzel olan.

Günçiçek: Ayçiçeği.

Güner: Tan vakti.

Güzel: Hoşa giden, hayranlık uyandıran, beğenilen.

Güzin: Seçilmiş, seçkin, beğenilmiş.

 

H Harfi

Hare: 1.Bazı nesne, canlı, göz vb.nde dalgalanır gibi görünen parlak çizgiler. 2.Üzerinde dalgalı çizgiler bulunan kumaş.

3.Yeni yapılan duvarların arasına harçla birlikte doldurulan taş parçaları.

Haslet: İnsanın yaradılışından gelen özellik, huy.

Hayal: 1.Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, imge, hülya. 2.Belli belirsiz görülen şey, gölge.

3.Görüntü. 4.İmge.

Hayat: 1.Canlı, sağ olma durumu. 2.Yaşam. 3. Geçim şartlarının bütünü. 4.Canlılığı gösteren hareket, kaynaşma. 5.Yazgı. 6.Yaşamayı sağlayan şartların bütünü.

Hece: 1. Bir solukta çıkarılan ses veya ses birliği. 2. Afrika kıtasında bir nehir.

Heja: Değerli, kıymetli.

Hera: 1. Yunan mitolojisinde Zeus'un eşi, Poseidon'un, Hestia ve Hades'in annesi. 2. Güçlü, muktedir kadın. 3. Savaşçı, mücadeleci, sabırlı.

Hüma: Başına konduğu kimseye mutluluk getirdiğine inanılan talih kuşu.

 

I Harfi

Ildır: 1. Parıltı, parlayış. 2. Alacakaranlık. 3. Ege denizi kıyısında Karaburun Yarımadasının batısında arkeolojik nitelikte bir köy.

Ilgın: 1. Akdeniz Bölgesinde yetişen bir ağaççık. 2. Hafif esen rüzgâr. 3. Kavurucu sıcak. 4. Belli belirsiz, hafif. 5. Serap. 6. Hayal. 7. İnce. 8. Konya'nın bir ilçesi.

Ilgım: 1. Serap, belli belirsiz görünme. 2. Göz erimi, ufuk.

Ilım: 1.İstek ve tutkularda ölçülü davranma erdemi, ölçülülük, itidal. 2.Gün tün eşitliği.

Iraz: Boyun eğen, kabul eden, rıza gösteren, Raziye.

Işınbike: Yüzü ay gibi parlak kadın.

Itır: 1.Güzel koku. 2.Itır çiçeği.

 

İ Harfi

İçim: Hoş, güzel.

İldeniz: Ülkenin denizi.

İlgi: İki şey arasındaki herhangi bir bağlılık, ilişki.

İlgin: Garip, yabancı, gurbette yaşayan.

İlsu: Ülkenin su gibi sar ve temiz insanı.

İmer: Çok zengin, varlıklı.

İncifem: İnci gibi güzel ağızlı.

İpar: Yüksek dağların kar tutmayan yerlerinde yetişen bir çeşit dikenli otun sarımtırak çiçekleri.

İsra: 1. Sürekli hareket halinde olan, seyahat eden. 2. Gündüzleri dinlenip geceleri yürüyen. 3. Hz. Muhammed'in Miraç mucizesini anlatan ayet.

İzem: Büyüklük, ululuk.

İzlem: İzleme işi, izleme, takip.

 

J Harfi

Janset: Güneşin doğumu.

Jale: Çiy.

Jülide: Karmakarışık, dağınık, birbirine girmiş.

 

K Harfi

Karaca: 1. Geyikgillerden, boynuzları küçük ve çatallı bir av hayvanı. 2. Esmer.

Karmen: 1. Soyluluk, eli açıklık. 3. Parlak kırmızı renk. 4. Meyve bahçesi.

Kayla: 1. Pür, saf, katıksız. 2. Kötülükten uzak. 3. Masum.

Kösem: Kılavuz, yol gösteren, rehber.

Kuğu: Yabani ve evcil türleri bulunan, çok uzun ve kıvrık boyunlu, geniş kanatlı ve geniş gagalı bir su kuşu.

Kumru: Güvercinden küçük, boz, gri renkli, sevimli bir kuş.

Kutseli: Uğur, mutluluk seli.

 

L Harfi

Laden: 1. Lâdengillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen tüylü ve genellikle yapışkan yapraklı, beyaz veya pembe çiçekli, reçinesi hekimlikte kullanılan bir bitki. 2. Eskimiş Bu bitkiden elde edilen sürme, rastık.

Lal: Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş.

Lara: Bir Ortodoks azizesinin adı olan Larissa'nın Rusça kısa biçimidir.

Lavin: 1. Çığ, heyelan. 2. Her şeyin üstünde Ay gibi. 3. Güzel kokulu 4. Temiz, saf.

Lebriz: Ağzına dek dolu, taşan.

Lena: İbranice:  Magdalalı Kadın. Arapça:  Bizim için, bizden biri, insan. Yunanca:  Günışığı, ayışığı.

Leyan: Parlayan, parlayıcı.

Leylan: Serap, yalgın.

Leylifer: Gece ışığı.

Lidya: İncil kaynaklı ad.

Lila: 1. Hindu dininde evreni harekete geçiren ve dünyanın yaratılış ve yok oluş simgesi olan bir tanrı. 2. Leylak rengi.

Lina: Arapçada "hurma fidanı" anlamına gelen sözcük.

Linet: Sürgün. Yumuşak, Sessiz, Zülüm Görmüş. 2. Örnek alınan, en çok hayranlık duyulan kimse. 3. Güzel sesli bir kuş, ispinoz.

Liya: Sabırlı, sabrın en iyisi, sabrın en güzeli ve en sabırlı.

Loya: 1. Ulaşılmak istenilen en yüce amaç. 2. Büyük. 3. Muhteşem, mükemmel. 4. Lazca tatlı, tatlı kız anlamına gelir.

 

M Harfi

Mahidevran: Her şeyin üstünde, Ay gibi.

Mahpeyker: Ay yüzlü, güzel.

Manolya: Çok iri, beyaz çiçekler açan, yaprakları almaşık, parlak yeşil renkte süs bitkisi.

Maral: Geyik, ceylan.

Mavi: Gökyüzünün rengi.

Melina: Yun Melania adının Ermenice geleneksel karşılığı olan isim.

Merih: 1. Ateş rengi.2. Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri.

Meva: 1. Yurt, memleket. 2. Sığınılacak, güvenilir yer.

Mina: 1. Billur, şeffaf.2. Şarap şişesi. 3. Mine. 4. Gökyüzü. 5. Ar. Liman.

Mona: 1. Arapça:  Dilek, ulaşılamaz arzu. 2. İrlandaca:  Asil. 3. Fransızca:  Sevgi. 4. Eski İngilizce:  Ay. 5. Farsça:  Sonsuza dek süren.

 

N Harfi

Nagehan: Ansızın, birdenbire, vakitsiz.

Nağme: 1.Güzel, uyumlu ses, ezgi, melodi. 2. Ezgi. 3. Birinin yalandan ve nazlanarak söylediği söz.

Nazende: 1. Naz eden, nazlanan, nazlı. 2. Sevgili.

Nesligül: Soyu gül gibi güzel olan.

Neva: 1. Ses, ahenk, nağme. 2. Refah, mutluluk.

Neval: 1. Talih, kader. 2. Bağış, ihsan.

Nevgece: Yeni yeni oluşan gece.

Nisa: Kadın.

 

O Harfi

Oflaz: 1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar.

Okyanus: Kıtaları birbirinden ayıran deniz, ana deniz, umman.

Oluş: 1.Olma işi, vuku. 2.Oluşma, teşekkül, tekevvün. 3.Bir durumdan öteki duruma geçiş.

Ongu: 1. Gönül rahatlığı, mutluluk, sağlık. 2. Bayındırlık, gelişmişlik.

Oylum: 1.İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş. 2.Hacim. 3.Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekân karşılığı.

Ö Harfi

Ödül: 1. Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat. 2. Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan.

Önay: Ocak ayında doğan.

Öney: Önde olan, önde gelen, üstün.

Övgü: Birini veya bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı.

Övül: Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini beğendir, övgü kazan" anlamında kullanılan bir ad.

Övün: "Başarılarınla, iyi niteliklerinle kendini yücelt" anlamında kullanılan bir ad.

Övünç: Övünmeye yol açan, övünülecek şey.

Özbilge: Gerçekten bilgili olan kimse.

Özde: Bir kimsenin benliğinde, manevi varlığında olan.

Özdel: Hediye.

Özgen: Özü geniş, rahat, sakin kimse.

Öke: Deha sahibi kimse, dâhi.

 

P Harfi

Pamira: 1. İyilik bilme, minnettarlık. 2. Dünyanın en bol oksijen oranına sahip egzotik bir Orta Asya yaylasıdır.

Papatya: İlkbaharda çiçek açan, taç yaprakları beyaz, ortası sarı kömeçli bir kır çiçeği.

Parla: "Işık saç, ışılda, ün kazan, tanın" anlamlarında kullanılan bir ad.

Pera: Uzak.

Peri: 1. Doğaüstü güçleri olduğuna inanılan, düşsel dişi varlık. 2. Çok güzel, çok alımlı kadın.

Polen: Çiçek tozu.

Püren: 1. Kimi ağaçlarda, yapraklardan ayrı olarak süren ince yaprak. 2. Çalılık ve sık otlu yerler. 3. Sarı, kırmızı çiçek açan ufak yapraklı, arıların çok sevdiği bir tür ot. 4. Meşe ağacı filizi.

Peren: Ülker yıldızı.

Pıtrak: 1. Dikenli tohumu insanların giysilerine, hayvanların tüylerine yapışan bir ot. 2. Ağaç dallarında kuruyup dikenleşen küçük budaklar.

Pürşen: Neşe dolu, hayat dolu.

 

R Harfi

Rana: Güzel, göze hoş görünen.

Revan: 1. Yürüyen, giden, akan. 2. Ruh, can.

Rosa: 1. Gül rengi, pembe kırmızı arası bir renk. 2. Cennetlik.

Rozerin: 1. Güneşin batışı. 2. Tanyeri, şafağın söktüğü yer. 3. Güneşin batarken ve doğarken ufukta oluşan kızıllık.

Rüçhan: Üstünlük, yeğlik, öncelik.

Rüya: 1.Düş. 2.Gerçekleşmesi imkânsız durum, hayal. 3.Gerçekleşmesi beklenen ve istenen şey, umut.

 

S Harfi

Safir: Mavi renkli, değerli bir korindon türü, gök yakut.

Sahra: Kır, ova, çöl.

Saki: 1. Su veren, su dağıtan. 2. Kadehle içki sunan.

Sanay: Ay gibi güzel, ayı anımsatacak kadar güzel.

Sara: Halis, katkısız, temiz.

Sarmaşık: Koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan tırmanıcı bir bitki.

Sebla: Uzun kirpikli göz.

Seden: Uyanık, tetikte, gözü açık olan.

Selcen: 1. Hareketli, coşkulu kimse. 2. İyi huylu ve maharetli.

Semiramis: 1. Mitolojide güvercinlerin hayatını kurtardığı kız çocuğunun adı. 2. Doğu mitolojisinde adı geçen, dünyanın yedi harikasından biri olan Babil’in Asma Bahçelerini kurduran Asur kraliçesi.

Serdil: Gönlü yüce olan kimse.

Sevi: Aşırı sevgi ve bağlılık duygusu, aşk.

Sevkal: "Her zaman sev" anlamında kullanılan bir ad.

Sezek: Duygulu, hassas, anlayışlı.

Siren: Üst tarafı kız, alt tarafı balık olduğuna inanılan deniz kızı.

Sonsuz: Sonu olmayan, sürecek olan, ebedî.

Su: Canlıların yaşamında önemli bir yeri olan, rengi, tadı, kokusu olmayan sıvı.

Sumru: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi, üst tarafı.

Sunu: 1. Armağan, hediye. 2. Sunulan, takdim edilen şey. 3. Geline verilen armağan.

 

Ş Harfi

Şadıman: Sevinçli, neşeli.

Şahnisa: 1. Hükümdar kadın.2. Hükümdar karısı.

Şahvar: İri ve iyi cins inci.

Şans: Mantıkla açıklanamayan birtakım rastlantısal olayların nedeni olan güç, baht, talih, felek

Şimal: Kuzey.

Şayeste: Uygun, yakışır.

Şıray: 1. Yüz çizgileri, yüz güzelliği. 2. Beniz, yüz. 3. İnsan resmi.

Şifa: İyi olma, kurtulma.

Şiir: Seslerin uyumlu kullanımıyla ortaya çıkan, hece ve durak bakımından denk ve kendi başına bir bütün olan edebî anlatım biçimi, manzume, nazım, koşuk.

 

T Harfi

Taciser: Baş tacı, en çok sevilen, sayılan kimse.

Talia: Talih, şans, kısmet.

Tamay: Ayın bütün durumu, dolunay.

Tanzer: Sarı altın renginde tan yeri.

Telvin: Renk verme, boyama.

Tulu: Doğma, doğuş.

Tusem: Cennette esen ılık rüzgar.

Tutam: 1. Yaşam. 2. Ruh. 3. Güç. 4. Dirlik. 5. Birey, kişi. 6. Bir miktar.

Tüzün: Yumuşak huylu, sakin, soylu, asil kimse.

 

U Harfi

Uçur: 1. Vakit, an, 2. Fırsat. 3. Mevsim.

Ulviye: Yüksek, yüce.

Ulya: Çok yüce, en yüce.

Umay: 1. Orhun Yazıtları´nda geçen, çocukları ve hayvan yavrularını koruduğuna inanılan kadın Tanrı. 2. Devlet kuşu.

Umut: Ümit.

Usunbike: Hüzünlü kadın.

 

Ü Harfi

Üçgül: Bir yonca türü.

Üge: Şöhretli, tanınmış, ünlü.

Ülfet: 1. Alışma, kaynaşma. 2. Görüşme, konuşma. 3. Dostluk, arkadaşlık.

Ülker: Boğa burcunda yedi yıldızdan oluşan takım.

Ülkü: Amaç edinilen, ulaşılmak istenen şey.

Ümran: 1. Bayındırlık, mamurluk. 2. Uygarlık, ilerleme, refah ve mutluluk.

 

V Harfi

Vera: 1. Günah ve haramdan kaçınmak için şüpheli şeylerden uzak durma, takva, ittika. 2. Halk, mahluk, alem, kainat.

Vâlâ: Şanı yüce, şanlı.

Venüs: Merkür’den sonra Güneş’e en yakın olan gezegen, Çoban Yıldızı.

Vedia: 1.Saklanılması, korunması için birine veya bir yere bırakılan eşya, inam, emanet.

Verda: Gül.

Vuslat: Sevgiliye kavuşma.

 

Y Harfi

Yağmurca: 1. Bir tür geyik. 2. Dağ keçisi.

Yosun: Çoğu sularda, ağaç veya taşların üzerinde yetişen tallı bitkilerin ilkel yapıdaki örneklerine verilen genel ad.

Yeşne: Şimşek, yıldırım.

Yegah: Klasik Türk müziğinde re perdesi ve bu perdedeki makam.

Yaren: Arkadaş, yakın dost.

Yegane: Biricik, tek.

Yaşam: Doğumla ölüm arasında yaşanan süre, ömür, hayat.

Yalınay: Gösterişsiz, sade kimse.

 

Z Harfi

Zayiçe: Yıldızların, belli bir zamandaki yerlerini, durumlarını gösteren çizelge.

Zeren: Anlayışlı, kavrayışlı, zeki.

Zinet: Süs, bezek.

Zümra: 1. Güzel. 2. İyi ahlaklı. 3. Cesur, yiğit, yürekli. 4. Zeki ve bilgili kadın.

Zülal: Saf, tatlı su.

Zeria: Vesile, bahane, sebep, fırsat.

Zişan: 1. Canlı. 2. Onurlu, şerefli. 3. Bir tür lale.

Zülfüyar: Sevgilinin zülfü, saçı.

Zülfübar: Dağılmış, saçılmış saç.

Dünyaya getirdiğiniz bebeğinize isim koymak, onun yaşamı boyunca kullanacağı ismi seçmek çok da kolay değil.  Bu süreçte bebeğinize daha kolay isim seçmek için Kız Bebek İsimleri yazımıza göz gezdirebilir, hazırladığımız listeden içinize en çok sinen isme karar verebilirsiniz.