Annelik, nasıl bir psikoloji? Şüphesiz ki her anne çocuğunu yetiştirme konusunda bazı temel içgüdülere sahip. Fakat fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimi için bazı tamamlayıcı bilgilere de ihtiyaç duymalısınız.
Beslenmesi, bakımı, sağlığı, becerileri, iletişimi ve kişiliği gibi sorumluluk duyduğunuz her konuda onunla beraber kendinizi de geliştirmelisiniz. Bu bilgileri günlük yaşamda nasıl kullanacağınız hakkında kendinizi baskı altında hissetmeyin. İçinizden geldiği gibi hareket edin. Onun nasıl geliştiğini anlamanız, ihtiyaçlarına yardımcı olmanız, aranızdaki karmaşık etkileşimi çözer. Unutmayın ki, desteğiniz ve sevginiz en az beslenmesi kadar önemli.
Annelik Rolü ve Siz!
Bebeğinizle bağ kurmak sizin için çok özel bir süreç. Bedeninizin yakınlığın hissedecek, kokunuzu tanıyacak, kendini güvende hissedecek… Ne söylediğiniz fark etmeksizin, onunla konuşun. Mutlaka sesinize karşılık verecek. Yeni bir şeyler yapmaya çabaladığında ise onu bu yönde geliştirin.
Annelik rolüne alışmak zor! Hayatınızdaki değişiklikler normal zamanlarda bile zor karşılanacakken, doğum sonrası daha zor hale gelir. Bazı durumlarda günlük yaşamla başa çıkmakta zorlanabilir, doğum sonrası depresyonu yaşayabilirsiniz. Rahatsızlığın şiddeti hafif ve kısa sürebilir ya da çok ağır ve uzun süreliye kadar değişiklik gösterebilir.
- Hafif ve kısa depresyon, bebeğinizin doğumundan sonra üç ya da dört gün içinde görülebiliyor ve kendiliğinden geçiyor.
- Ağır depresyon geçiren anneler ise yorgun ve gergin olabiliyor, hatta korku ve umutsuzluk hissedebiliyorlar. Ayrıca iştahlarında ve uyku düzenlerinde de değişiklikler görülüyor.
Ailenizden ve arkadaşlarınızdan gelecek her türlü destek, özellikle eşinizin anlayışlı durumunuzun daha çabuk ve kolay geçmesini sağlar. Bu dönemde ayrıca profesyonel yardıma da ihtiyacınız olabilir. Çekinmeyin! Gidin ve ne gerekiyorsa alın.
Doğum Sonrası Stres
Çocuk yapma kararı ile birlikte meydana gelecek değişikler, çiftin birbirleriyle uyumlarını tehdit edecektir. Hayatların gebelik ve doğumla meydana gelen değişiklikler pek güzellikle birlikte pek çok zorluk, değişim, tehdit ve stresler getirecektir. Bu kaçınılmaz bir süreçtir ve çok doğaldır. Burada önemli olan çiftin bu yeni stres faktörleriyle etkin bir şekilde başa çıkıp çıkamayacağıdır.
Sağlıklı bir ilişkide çift, bu stres faktörleriyle etkin bir şekilde başa çıkma yollarını kendileri bulur, çözüm yolları üretebilir ve deneye yanıla bunları en uygun hale gelecek şekilde geliştirir. Unutmayın önemli olan değişimlerle, streslerle, tehditler, kısacası sorunlarla karşılaşmak değil, onlarla nasıl başa çıkacağını bulmaktır. Çiftler birbirlerine yaklaşırken, iki tarafın da hayatlarında değişimler meydana geldiğini ve iki tarafında bu değişimlerle nasıl başa çıkacaklarını bulmaya çalıştıklarını hatırlamalıdırlar. Sağlıklı kişilerin daha az problemleri yoktur, sadece daha fazla başa çıkma repertuarları vardır.
Sizi Nelerin Beklediğini Önceden Bilin
Sizi bekleyen yeni değişimlerle ilgili önceden bilgi edinmek, sizi nelerin beklediğini ve nasıl çözümler üretebileceğinizi önceden kestirebilmek için yararlıdır. Bunun için anne-babalar için yazılmış bazı kitaplardan, sizin yaşlarınızda olup sizden önce çocukları olmuş çiftlerin deneyimlerinden, aile doktorunuzdan, bu konuda uzmanlaşmış çocuk gelişim uzmanı ve gelişim psikologlarından vs. bilgi alabilirsiniz. Bilgi alırken dikkat etmeniz gereken en önemi şey, bilginin kaynağının güvenilirliği ve pek çok kaynaktan bilgi almaktır. Aynı zamanda elde edilen bilgiler eşler arasında paylaşılmalıdır.
Bebeğinizle İlgili Sezgilerinize Güvenin
Bununla birlikte şunu hatırlatmakta fayda var; Çağımız bilgi ve iletişim çağı. İnsanlar her konuda bilgi edinmek ve bilgileri çerçevesinde hareket etmeye çalışmaktadırlar. Bu güzel bir şey tabi ki, ama konu bebek olduğunda bu strateji eksik kalmaktadır. Bebeğe sadece bilgiyle değil, duygularınız, sezgileriniz, algılarınızla da yaklaşmalısınız. Doğa insanları, çocuklarının ihtiyaçlarını algılamaları, sezmeleri için duygusal ve güdüsel sistemlerle donatmıştır. Bebeğinizle aranızdaki gizli iletişim için bu duygular ve sezgiler önemlidir.
Bilgilerle bunları desteklediğinizde anlaşamamanız için bir neden kalmaz. Giderek bebeğinizin karnı acıktığı için mi, gazı olduğu için mi, altı ıslandığı için mi, bir ağrısı sızısı olduğu için mi ağladığını kendiliğinizden anlayabileceksiniz ve çok da isabetli olarak anlayacaksınız. Kısacası bebeğinizle ilgili sezgilerinize de güvenin. Ona kullanma kılavuzunu okuyarak kullanmaya çalıştığınız bulaşık yıkama makinesi gibi yaklaşmayın. Çocuğunuzla ilgili sezgileriniz geliştikçe, çift olarak uyumunuz ve yardımlaşmanız da artacaktır.