Düşük, tıbbi adı ile abortus, hamileliğin ilk trimesteri yani ilk üç aylık periyodunda gerçekleşebilir. 12. haftadan itibaren ise düşük yapma riski azalmakla birlikte hamileliğin 20. haftadan önce kendiliğinden sonlanması ihtimali de bulunur.
Hamilelikte düşük riski olduğu zaman yapılması gerekenleri öğrenmek, anne adayının bu süreci daha sağlıklı geçirmesine ve herhangi bir şüpheli durumda doktora zamanında başvurabilmesine yardımcı olur.
Düşük Riski Nasıl Anlaşılır?
En yaygın düşük belirtisi vajinal kanamadır. Kanama ile birlikte pıhtı da gelebilir ve kanın rengi kahverengi akıntı ile başlayıp parlak kırmızıya dönebilir. Lekelenme olarak adlandırılan hafif kahverengi akıntı ise gebeliğin ilk aylarında sıkça rastlanan bir durum olup her zaman düşük belirtisi değildir. Kanama başlangıcı fark edildiği zaman öncelikle doktora danışılmalıdır. Diğer gebelik kaybı belirtileri ise şunlardır:
-
Şiddetli karın ağrısı
-
Sabah mide bulantısı, göğüs hassasiyeti gibi hamilelik belirtilerinin yok olması
-
Şiddetli bel ağrısı
-
Alt karın bölgesinde kramp
-
Vajinadan doku gelmesi
Yukarıda bahsi geçen belirtilerden herhangi birini gözlemlediğiniz takdirde mutlaka doktorunuza başvurunuz.
Düşük Riski Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?
Kromozom anomalisi ya da fetüs gelişimi ile ilgili bazı sorunların varlığı durumunda düşük engellenemeyebilir. Bu gibi sağlık sorunlarının yaşanması dışında, düşük riskini artıran bazı durumlardan kaçınarak daha sağlıklı bir hamilelik süreci yaşanabilir. ¨Düşük riski olanlar ne yapmalı?¨ sorusuna bu çerçevede verilebilecek cevaplar şunlardır:
-
Folik Asit Alımı: Anne adaylarının, hamileliğin ideal olarak üç ay, en az ise bir ay öncesinden başlayarak doktorun önerdiği dozda günlük olarak folik asit takviyesi alması önerilir. Yapılan bazı araştırmalar anne adaylarından folik asit eksikliğinin düşük riskini artırabileceğine işaret eder. Düşük riski olan anne adaylarının, hamileliğin en az 14. haftasına kadar doktor tavsiyesi ile folik asit takviyesi kullanmalarında fayda vardır.
-
Kişisel Hijyen: Brusella bakterisi gibi enfeksiyona neden olabilen bazı patojenler düşük riskini artırabilir. Virüs ve bakteri kaynaklı enfeksiyonlardan korunmak için el temizliğine özen gösterilebilir. Özellikle bakterilerin bulunabildiği çiğ ete temas ettikten sonra ellerin yıkanmasına dikkat edilmelidir.
Kedi sahipleri, toksoplazma parazitine karşı bağışıklıkları bulunup bulunmadığına dair tahlil yaptırabilirler. Ayrıca toksoplazmanın bulunduğu kedi dışkısı ile temas riskini azaltmak için anne adaylarının, evcil hayvanların kumunu değiştirmemeye dikkat etmesinde fayda vardır.
-
Sağlıklı Yaşam Tarzı: Anne adayının sağlıklı bir hamilelik süreci geçirebilmesi için alkol ve sigara kullanmaması, kafein tüketimini günlük 300 ml’nin altında tutması önemlidir.
Anne adayı, doktorun tavsiyesi ile düzenli olarak yürüyüş yoga veya pilates gibi bir spor yapmaya da özen gösterebilir. Günlük beslenmede ise beş temel besin grubu olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineral yönünden zengin gıdaların bulunmasına dikkat edilebilir.
Yukarıda da belirtildiği gibi düşük kimi zaman önlenemeyebilir. Bu durumda ise tekrar hamile kalmak için anne baba adayının kendilerini duygusal anlamda iyileşmiş hissetmeleri ve doktor tavsiyesine başvurmaları önemlidir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Taner Usta