Ofisler kapandı. Okullar kapandı. Evden çalışmanız gereken bir döneme girdiniz. Birçok ebeveyn için bu yepyeni bir deneyim. Her yeni deneyim gibi başta korkutucu ve kaotik olabilir.
Çocukla birlikte vakit geçirmenin harika yanları olsa da, bunu işle birlikte aynı anda idare etmek çok da kolay olmayabilir. İşte bu zor süreçte size yardımcı olabilecek birkaç ipucu:
Onlar uyanmadan önce, onlar uyuduktan sonra
Sabah çocuğunuz henüz uyanmadan uyanıp dikkat ve odaklanma gerektiren işlerinizi bitirebilirsiniz. Üstelik araştırmalara göre uyandıktan sonraki ilk 2-4 saat, beynin zirvede olduğu saatler. Okuma, yazma, analiz, derin düşünme gibi beyin-yoğun işleri bu saatlere denk getirirseniz daha verimli olabilir. Hatta işe gitmek için hazırlanmak ya da trafikte zaman kaybetmek için dertleriniz olmadığından her zamankinden daha verimli bir çalışma bile olabilir.
Çocuklar uyuduktan sonra da çalışmak bir diğer seçenek. O saatte beyniniz yorgun olabilir. Bu durumda mail cevaplamak gibi daha rutin işleri günün geç saatine bırakabilirsiniz. Tabii bazı baykuş beyinlilerin kafaları gece daha çok çalışır! Önemli olan sizin için verimli olan yalnız kalma saatini belirleyip ona göre bir çalışma rutini oturtmak.
Serbest oyundan destek alın
Çalışırken çocuğunuzla oyun oynamadığınız için üzülüyor musunuz? Üzülmeyin. Siz çalışırken o da gözünüzün önünde kendi oyununu oynayabilir. Serbest oyun, yetişkin güdümünde olmayan oyun demektir. Çocuğun zihinsel ve duygusal gelişimi için çok faydalıdır. Çocukların akış haline girdiği, hem eğlenceli hem de öğretici bir zamandır. Çocuğun ilgisine göre önüne kitap, blok, Lego, boya kalemi, kağıt gibi malzemeler koyabilirsiniz.
Ancak dikkat; aynı anda çok fazla oyuncağı önüne yığmak odaklanmasına engel olabilir. Multitasking sadece bize değil bebek beynine de zarar! Sadece bir iki şeyi önüne koyup oyuna dalıp gitmesine imkan tanıyın. Bundan en az sizinle oynamak kadar zevk alacaktır.
Sıkılmanın gücü adına!
Çocuğunuz size canı sıkıldığını söylediğinde ilk görevinizin onu eğlendirmek olduğunu düşünebilirsiniz. Bu nedenle eline tablet telefon tutuşturmak ya da bir eliniz Legoda bir eliniz işte durumu idare etmek gibi yöntemlere başvurabilirsiniz. İki şekilde de çocuğa da kendinize de iyilik etmiş olmazsınız.
İyi haber şu ki, sıkılmak dünyanın sonu değildir. Hatta çocuk için faydalıdır. Yaratıcılığı ve hayal gücünü devreye sokmak için harika bir fırsattır. Sıkıntısını kendi gidermesi problem çözme becerileri, özkeşif, özgüven gibi birçok avantajı beraberinde getirir. Bugünün dünyasında etkinliklere boğulmuş halde kendini bulmaya fırsatı olmayan çocuk için bir içe dönüş imkanıdır. Çocuğunuz size gelip sıkıldığını söylediğinde, “düşün bakalım, neler yapabilirsin?” gibi bir soruyla pası ona atabilirsiniz.
Sıkıldım kavanozu
“Sıkılmak iyidir” telkininiz de işe yaramadı diyelim. Zor zamanlarda bir “sıkıldım kavanozundan” destek alabilirsiniz.
Sıkıldım kavanozu nedir? Boş bir zamanınızda çocuğunuzla birlikte oturup sıkıldığında neler yapabileceğinin bir listesini hazırlayabilirsiniz. Sonra bunları ufak kağıtlara ya da tahta dondurma çubukları üzerine yazabilirsiniz.
Hatta o yapabileceği aktivitenin bir resmini çizebilir, siz de yanına ne olduğunu yazıyla yazabilirsiniz: “Kitap okumak”, “YouTube’dan bir çizgi film izlemek”, “müzik açıp dans etmek”, “resim yapmak”, “kutu oyunu oynamak,” “patates baskısı yapmak”, “puzzle çözmek”, “Legolarla oynamak”, “bloklardan ev yapmak.” Liste çocuğunuzun ilgi alanlarına göre uzayıp gidebilir. Sıkıldığında kavanozdan bir etkinlik çekerek, onunla zaman geçirebilir.
Esnek planlama yapmak
Sabah kalktığınızda önünüzdeki günün planını, yapılacak işlerin listesini yapmak organize olmanıza yardım eder. Hatta sizin için daha rahatlatıcı olacaksa, bunu gece yatmadan önce yapabilirsiniz. Böylece gecenin yarısında “eyvah, yarın ne yapacağız” kabuslarıyla uyanmazsınız! Şaka bir yana, plan yapmak düzene girmeyi kolaylaştırır.
Listeye uyamadığınızda strese girecekseniz hiç liste yapmayın daha iyi. Çocuğa da kendinize de o stresi yansıtmak, gereksiz bir kaygı yaratabilir. Stres, her şeyin daha çok karışmasına yol açabilir.
Zihinsel esneklik becerinizi devreye sokmaya çalışın. Yaptığınız plana yüzde yüz uymak şart değil, bu sadece yardımcı bir yol haritası.
Kendini seven ebeveyn olmak:
“Bir çocuğa hayatta sevgi, neşe ve mutluluğu en çok yaşatacak şey, kendini seven bir anne tarafından sevilmiş olmaktır.” der Eric Fromm. Kendini sevmek, bencillik ve narisisizm anlamında değildir. Kendine ait bir hayatın olması, kendi ayakların üzerinde durma çaban, kendine ait zamandan zevk almak, çocuğa da kendini sevmesi yolunda bir mesajdır.
Kendinize ait bir işinizin, kendinize ait bir alanınızın, kendinize ait bir zamanın olması çocuğunuza şu mesajı veriyor: “Dünyanın merkezi ben değilim. Anne babamın da bir hayatı var.”
Sürekli çocuğunu merkeze koymak, onun için yapılması gereken işlerden vazgeçmek, “saçınızı süpürge etmek” çocuğa şu mesajı gönderebilir: “Anne baba olarak bizim hayatımız değerli değil. Hayattaki tek rolümüz bu.” Bu mesajı çocuğunuza vermek ister misiniz? Çocuğunuz da bir gün anne baba olmayı seçerse, böyle bir yaklaşım içinde olmasını tercih eder misiniz?
Özellikle hayatın ilk yıllarında çocuğun süper kahramanları anne babasıdır. Çocuk, anne babasının değerlerini ve tutumlarını içselleştirir. Sizin kendi alanınızı korumanız, ona da kendi alanını da korumanın önemli olduğu mesajını iletir. Bu da sağlıklı ve mutlu bir hayat için güzel bir başlangıçtır.
Ev içindeki sorumlulukları hep birlikte üstlenmek
Anne baba bir aradaysa ve ikisi de çalışıyorsa, ev içindeki sorumlulukları dönüşümlü paylaşmak iyi fikir. Bunun için kimin neyi ne zaman üstleneceği konusunda bir plan hazırlayabilirsiniz. Çocukların da ev içinde sorumluluk almayı öğrenmeleri için ideal bir zaman. Çocuğunuz küçük olsa da yaşına uygun sorumluluk alabilir.
Her çocuğun ilerleme hızı farklıdır ancak genellikle 2 yaş civarında çok zor olmayan kıyafetlerini kendi başına çıkarıp giyebilir. Diş fırçasının üzerine diş macununu koyabilir, dişlerini kendi kendine fırçalayabilir. Kirli sepetine kirli giysilerini kendisi bırakabilir. Masayı kurarken peçeteyi ya da kaşıkları taşıyarak yardımcı olabilir.
Burada önemli olan gelişim aşamasına göre sorumluluklar vermektir. Eğer çok zor bir sorumluluk verilirse motivasyonu kırılabilir.
Amaç mükemmel olmak değildir. İşi başından sonuna kendisinin tamamlamasına imkan tanıyın. Bazı şeyler kırılıp dökülecek, hatalar olacak. Önemli olan bu değil. Bu tür durumlarda tepkilerinize dikkat edin. Çabasını övün.
Sorumluluk alması sadece sizin iş yükünüzü hafifletmekle kalmaz, çocuğun özgüvenini de gelişir. Özgüveni geliştiren şey bir şey kendi kendine başarma duygusudur. Çocuk başta işbirliği yapmak istemeyebilir. Bu doğal bir durumdur. Biraz sabırlı olmak gerekir. Her seferinde onu cesaretlendirmek ve olumsuz ifadelerden kaçınmak uzun vadede davranışların daha kalıcı olmasına yardımcı olur.
Anneanneler, babaanneler, dedeler
Bu süreçte yaşlı ve hasta aile üyelerimizden uzak olmak onların sağlığı açısından çok kritik. Yine de evden çalışmak zorunda olan ve bebeğiyle/çocuğuyla sürekli ilgilenme şansı olmayanlar için aile büyükleri tek seçenek olabiliyor.
Bebeğin onu gerçekten sevecek ve koruyacak emin ellerde olması güzel. Onların desteği bize nefes aldırıyor. Ancak hem onların hem bebeğinizin sağlığı ve hijyeni konusunda endişe duymanız da doğal. Onlarla sağlık ve güvenlik önlemleri konusunda şefkatli bir ön konuşma yapmak faydalı olabilir.
Ayrıca siz çocuğunuza sınır koymaya çalışırken, anneanneler ve dedeler çoğunlukla sınır tanımaz! Siz ortamda yokken, bebeğiniz bir elinde şekerleme bir elinde tablet, YouTube’un uçsuz bucaksız dünyasında saatlerce geziniyor olabilir.
Bu konuda sevgili büyüklerle çok ciddi bir konuşma yapmakta fayda var. Sınırlarınızı, ne yapıp ne yapılmaması gerektiği konusundaki endişenizi açıklık ve nezaketle ifade etmek şart. Ayrıca onlara alternatif etkinlik önerileri sunmak ve bırakmak iyi fikir. Kitaplar, oyuncaklar, boyalar, oyun hamurları, Legolarla dolu bir “kriz çantası” onlar için de rahatlatıcı olacaktır.
Mükemmel değil, yeterince iyi olmak:
Mükemmel anne babaların son derece şık kıyafetlerle tertemiz bir mutfakta neşe içinde kek yaptığı görüntülerin gerçek olmadığını hepimiz biliyoruz değil mi? Mükemmel, sadece sosyal medya hesaplarında ve peri masallarında mümkün.
“Yeterince iyi anne baba” kavramını duymuş muydunuz? İngiliz psikanalist Donald Winnicott’a göre, yeterince iyi anne baba olmak, çocuğun tüm arzularına değil, ihtiyaçlarına cevap vermektir. Çocuğun olgunlaşabilmesi için bu çok önemlidir. Çocuğun bebeklikten itibaren yaşına uygun zorluklar yaşaması, duygusal bağışıklığını güçlendirir. Sebatı öğretir, kendi sınırlarını keşfetmesini sağlar, zihinsel becerilerini geliştirir, birey olma yolculuğunu destekler. Aslında belki de mükemmel olan, “yeterince iyi” olmaktır.
Sadece bu zor günlerde de değil, ebeveynlik yolculuğu boyunca yeterince iyi olmak, bütün mesele bu. Hayat herkes için zor ve hepimiz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Bu zamanlarda en önemli olan, çocuğunuza verdiğiniz güven duygusu ve aranızdaki sevgi ilişkisi. Gerisi teferruat.
Dr. Bahar Eriş