Gün aşımı gebelik hakkında bilmeniz gerekenler

Gün aşımı gebelik, doğumun 42. hafta veya daha fazla sürede gerçekleşmemesi durumu. Geç doğum olarak da adlandırılan bu durum, normal hamilelik süresinden sonra doğum yapan anneleri temsil ediyor. Aslında doğumlar sıklıkla beklenen süreden daha sonra gerçekleşiyor. Bu yüzden çoğu anne gün aşımı gebelik yaşadığını düşünüyor. Aslında durum böyle değil. Bunun tespit edilmesi için ilk hamile kalınan zamanının doğru hesaplanması gerekiyor. Tespit edilen zaman 42. haftaya ulaşmışsa artık bazı önlemlerin alınmasının zamanı gelmiş demektir.  Ama ilk basamak, hamilelik hesaplaması yapmak.

Doğum Hesaplaması Nasıl Yapılır?

Hamilelik hesaplama işleminin aslında çok kolay bir algoritması var. Son regl tarihinin ilk gününe 40 hafta (280 gün) ekleyerek tahmini doğum tarihi öngörülebilir. 40 hafta diyoruz fakat bu yöntem, son adet tarihinizin ilk gününden tam olarak 2 hafta sonra gebe kaldığınızı hesaplar ve bebeğinizi 38 hafta taşıyacağınızı kabul eder. Gün aşırı gebelik tespiti için bu hesaplamayı doğru yapmanız ya da doktorunuza danışmanız gerekiyor. 

Geç doğumların %90 oranında net bir nedeni yoktur. %10 ihtimalle ise plasentadaki enzim bozuklukları ve hormonal bazı durumlar, gün aşımı gebeliğin nedenleri olabilir. Bir önceki doğumunda geç doğum yaşamış annenin, bir sonraki doğumunda da bunu yaşaması gayet olası.

Gün Aşımı Gebelikte Ne Yapılır?

Öngörülen doğum tarihi geçtikten sonra artık doktorunuzla daha sıkı ilişki kurmanız gerekiyor. Çünkü bebeğiniz her an gelebilir. Doktorlar, 42 hafta geçtikten sonra doğumu gerçekleştirmek için harekete geçebilir. Doktor, annenin doğuma hazır olup olmadığını tespit etmek için rahim açıklığını kontrol eder. Eğer açık durumda değilse rahim kasılmaları, suni sancıyla harekete geçirilir. Bu gibi vakalarda bebeğin durumu da çok önemli. Doktorlar çeşitli testlerle bebeğin durumunu da kontrol eder ve doğum sürecini başlatır.  

Gün Aşımı Gebeliğin Anne ve Bebeğe Etkisi

Doktorların geç kalmış doğum hakkında bu kadar hassas olmalarının nedenleri var. Bu durum hem anneye hem de bebeğe zarar verebilir. Geç doğum, anneyi psikolojik açıdan yorabilir. Anne, doğumun anormal bir süreçte olduğunu düşünür ve hiç stres yapmaması gereken bir zamanda psikolojisini rahatsız eden durumlarla karşılaşır.

Geç doğumun risklerinden biri de bebeğe olan etkisi. Bebeğin anne karnında ve doğum sırasında kakasını yapması, bebeği ciddi problemlere maruz bırakabilir. Bebeğin yaptığı kakayı yutmasıyla birlikte bunun solunum yollarına ve akciğerlere ulaşması, sağlık sorunlarını meydana getirebilir. Bir diğer durum ise bebeğin anne karnında hala gelişimini sürdürmesidir. Geç doğan bebekler, anne karnında giderek büyür ve doğum zorlaşır. Bu hem bebek hem de anne için olumsuz durumlar yaratabilir. Bu nedenle gün aşımı gebelik, kesinlikle atlanılmaması ve doktor müdahalesi gerektiren bir durumdur.