Bebeğiniz için en iyi besin anne sütüdür
bg

Hamilelikte Kahve: Efsaneler ve Gerçekler

Vücudunuzu uyanık tutması, enerji vermesi ve kendinizi iyi hissettirmesi gibi olumlu etkileriyle belki siz de tam bir kahve seversiniz. Bebeğini sabırsızlıkla bekleyen pek çok anne adayı gibi kahve vazgeçilmeziniz olabilir. Ancak unutmayın ki hayatınızın en hassas ve özenli olmanız gereken dönemindesiniz. Bu aylarda bazı besin ve içeceklerin tüketiminde aşırıya kaçmamanız oldukça önemli. Zararlı olduğu için hiç tüketilmemesi gerektiği düşünülen hamilelikte kahveye dair efsaneler ve gerçeklerin neler olduğunu merak ediyorsanız yazımızı okuyup yapılan araştırmalar ile uzmanların tavsiyelerine kulak verebilirsiniz. Ayrıca hamilelikte kafeinin etkileriyle ilgili Hamilelikte Kafein Tüketimi Neden Zararlı? başlıklı yazımızdan fikir alabilirsiniz.

Hamilelikte kahve içilebilir mi?

6. yüzyılın ortalarında Etiyopyalı çoban Kaldi’nin kahve bitkisini keşfetmesi ile insan yaşamına giren kafein, o günden bugüne tat ve keyif verici özelliğinden dolayı oldukça yaygın şekilde kullanılıyor.  Günlük tempomuzun vazgeçilmez içeceği haline gelen kahve de doğada 60’tan fazla bitkinin tohumunda ve yapraklarında bulunan kafeinin en çok olduğu bitkiler arasında yer alıyor.

İşte hamilelik döneminde anne adaylarının kafasını kurcalayan sorulardan biri, kafein içermesinin yanı sıra hem lezzeti hem de keyfiyle yoğun olarak tüketilen kahveyle ilgili... Aslında toplumda genel olarak bilinen kahvenin hamilelikte hiç içilmemesi gerektiği kanısının aksine, bu konuda dünya çapında yapılan pek çok araştırmaya göre hamilelikte kahve kullanmanın bir sakıncası yok. Ancak buradaki hassas nokta ise anne adayının hiç içmemesi değil, ne kadar kahve içebileceği konusundaki fikir birliği.

Kafein, gebelikte organizmanın normal metabolizması için gerekli olmayan yabancı kimyasal bir maddedir. Merkezi sinir sistemi üzerinde uyarıcı etki yapar ve emilimi büyük oranda ince bağırsakta gerçekleşir. Yüksek dozlarda alındığında da bazı rahatsızlıklara neden olabilir. Yapılan çalışmalar özellikle gebelik döneminde tüketilen aşırı kafeinin, fetüs üzerinde birçok olumsuz etkiye yol açtığını göstermektedir. Bunun temel nedeni ise annenin aldığı kafeinin, plasenta bariyerini kolayca geçmesine dayanmaktadır. Bu da anne karnındaki bebek için risk faktörü oluşturabilir.

İşte bu nedenlerden dolayı uzmanlar, hamilelik döneminde anne adaylarının sınırlı miktarda kahve tüketmesini önerir. Hamilelik sırasında anne adaylarının düşük miktarda kafein alımı genellikle kabul edilse de fazla miktarda kafein tüketimi bebeğin sağlığı açısından sorun oluşturabileceği için tavsiye edilmez.

Anne adayının gebe kalmayı düşündüğü zaman kafein tüketimini azaltmasını öneren uzmanlara göre, hamilelikteki günlük kafein alımı 200 mg altında olmalıdır. Türk Perinatoloji Derneği tarafından hazırlanan “Gebenin El Kitabı’’na göre kansızlığı önlemek için yemeklerle birlikte çay içilmemeli, kahve sayısı günde en fazla iki fincan ile sınırlanmalıdır. Sağlık Bakanlığı da içinde kafein bulunan ve günlük hayatta çok sık tüketilen çay, kahve gibi içeceklerin gebelerin diyetinde sınırlandırılması gerektiğini tavsiye eder.

Bir fincan (240 mL) demlenmiş siyah normal kahve, yaklaşık 96 mg kafein içerir. Bu nedenle çoğu uzman, hamilelikte kahve tüketiminin günde yaklaşık 1-2 fincan ile sınırlandırılmasını önerir. Amerikan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Birliği de, anne adaylarının günde 200 mg'dan fazla kafein tüketmemesini önermektedir.

Hamilelikte kahve tüketiminin etkileri

Kafeinin yüksek oranda bulunduğu kahve, aslında çay gibi güne güzel başlamak ya da günü keyifli kılmak için zevkle içilen bir içecek. Ancak zinde kalmak ve mutlu olmak için tercih edilse de aşırı tüketimi bazı sağlık sorunlarını da beraberinde getirebiliyor. Özellikle bazı zamanlarda kahve kullanımının sınırlandırılmasına özen göstermek gerekiyor. İşte bu dönemlerden birini de anne adayları için hamilelik ayları oluşturuyor.

Uzmanlara göre anne adayları, küçük miktarlarda da olsa kahve tüketebilir. Ancak unutulmaması gereken bir konu var ki, o da hamilelik sırasında kahve tüketiminin bazı etkilerinin bulunması...

Annenin gebelik sırasında kafein alması, doğrudan anne karnındaki bebeğin kafeine maruz kalmasına yol açar, çünkü kafein plasenta bariyerini kolayca geçer. Bu da beraberinde bazı durumlara neden olabilir. Hamilelikte kahve tüketiminin etkileri konusunda birkaç önemli noktayı ise şunlar oluşturur;

Uyku ve huzursuzluk: Hormonal değişikliklerle birlikte uyku sorunlarının yaşandığı hamilelikte kahve tüketmek uykunun kaçmasına, uykusuzluğa ve huzursuzluğa neden olabilir.

Kalp hızı ve kan basıncının artması: Hamilelik sırasında annenin kan hacmi yaklaşık yüzde 50 artar. Hacimdeki bu artış, kalp atış hızının ve kan basıncının yükselmesine neden olur. Hamilelikte kahve tüketimi de anne adayının kalp atışlarını hızlandırabilir ve kan basıncını yükseltebilir.

Düşük doğum ağırlığı riski: Yüksek miktarda kafein tüketimi, bebeğin düşük doğum ağırlığı ile doğma riskini artırabilir. Yapılan çalışmalara göre gebelik sırasında günde 200 mg’dan fazla kafein tüketimi, bebek ağırlığında yaklaşık 60-70 gram azalmaya neden olurken, daha yüksek kafein alımı doğum ağırlığındaki azalmayı daha da artırmaktadır. Türkiye’de 123 gebe üzerinde yapılan prospektif bir çalışmada, günde 300 mg üzerinde kafein alan annelerin bebek ve plasenta ağırlığında istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş tespit edilmiştir.

Fetal büyüme geriliği: Dünyada yaklaşık 50 yıldır yapılan çeşitli çalışmalar, anne adayının aşırı kafein alımının, anne karnındaki bebekteki büyüme geriliği ile ilişkili olabileceğini düşündürtmektedir. Kafein ve metabolitleri, plasentadan serbestçe geçebildikleri için fetüs gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Erken doğum riski: Aşırı kafein alımı, prematüre doğum ve erken doğum riskini artırabilir.

Hamileyseniz veya emziriyorsanız, günde 200 miligramdan fazla kafein almamak güvenli kabul edilir. Bu nedenle hamilelik sırasında çok fazla kahve tüketmek hamilelik komplikasyonları riskini artırabilir.

Hamilelikte kahve tüketimi zararlı mı?

Hamilelikte kahve tüketiminin zararlı olup olmamasını etkileyen en önemli faktör, günlük tüketim miktarıdır. İçinde kafein bulunan kahvenin miktarı günlük olarak yüksek dozlara ulaşmadığı müddetçe, sağlıklı bireyler ile anne adaylarında herhangi bir yan etkiye yol açmaz. Yapılan çalışmalar gebelik sırasında düşük ve orta düzeyde kafein alımının, düşük veya erken doğum ile bebeğin gelişiminde herhangi bir toksik etkiye yol açmadığını göstermektedir.

Günlük alınan az ve orta derecedeki kafein miktarının, bebekte herhangi bir olumsuzluğa neden olmadığı belirtilse de aşırı tüketimin bazı zararları olabilir. Yapılan çalışmaların sonucuna göre yüksek dozda alınan kafein; kendiliğinden düşük, fetal ölüm riskinde artış,bebekte gelişme geriliği, düşük doğum ağırlığı ve prematüre doğum gibi sonuçlara neden olabilir. Az veya orta düzeyde kafein alımı düşük riskinde artışa yol açmazken, günde 300 mg’dan fazla kafein alımının, fetüse yeterli besin ve oksijen ulaşamaması sonucuna bağlı olarak bazı sağlık sorunlarıyla ilişkili olabileceği uzmanlar tarafından bildirilmiştir. Ancak anne adaylarının bu dozları değerlendirirken, doktoruna danışması en doğrusu olacaktır.

Kafein hamilelikte vücudumu nasıl etkiler?

Çoğu anne adayı gibi siz de içerdiği kafein nedeniyle hamilelikte kahve içmekten endişe duyuyor olabilirsiniz. Uyarıcı olarak çalışan, beyni hızlandıran ve sinir sistemini harekete geçiren kafeinin hamilelikte vücudunuza bazı etkileri olabilir.

Hamilelikte veya emzirme döneminde annenin tükettikleri bebeği de etkiler. Anne karnındaki bebek plasentadan geçen kafeini parçalayacak enzime sahip değildir. Bu nedenle de kahve veya diğer kafeinli içecekleri içtiğinizde bebeğinizin bunun alıcı tarafında olduğunu unutmamalısınız.

İşte ‘Kafein hamilelikte vücudumu nasıl etkiler?’ sorunuza cevap olacak bazı bilgiler;

  • Alınan kafein miktarının yarısının vücuttan atılımı yani yarılanma ömrü 5-6 saattir. Gebelikte bu süre büyük ölçüde artar ve yaklaşık 9-11 saat arasında olur. Çünkü kafein, plasenta tarafından parçalanamaz.
  • Hamilelikte vücudun demir gereksinimi artar. Kafein özellikle yemekten sonra tüketildiğinde demir emilimini yüzde 40 oranında azaltır.
  • Yüksek dozda kafein alımı, idrarda kalsiyum ile magnezyumun atılımını artırabilir ve buna bağlı olarak kemik erimesine neden olabilir.
  • Kafein, üriner sistem vasıtasıyla kalsiyum kaybı da oluşturabilir. Bu da kemik mineral yoğunluğunun azalması ile kıkırdak hasarı olasılığının artışına yol açabilir.
  • Kafein uykuyu etkileyerek hamilelik uykusuzluğu yapabilir ve sabah bulantısını daha da kötüleştirebilir.
  • Kafein tüketimi hamilelik döneminde daha sık idrara çıkmaya neden olabilir.
  • Bazı araştırmaların sonuçlarında kafein rahim ve plasentadaki kan damarlarının daralmasına neden olup, bunun da anne karnındaki bebeğe giden kan akışını azaltabileceği ve büyümeyi engelleyebileceği düşündürtmektedir.

Uzmanlar bu etkileri göz önüne alarak hamile veya emziren kadınlar için kafein miktarını her gün 200 mg'dan fazla olmayacak şekilde sınırlamayı önerir. Ne kadar kafein tüketmeniz gerektiğinden emin değilseniz ve beslenmenizle ilgili sorularınız varsa doktorunuza konuyla ilgili danışabilirsiniz, böylece hem kendiniz hem de bebeğiniz için doğru kararı verebilirsiniz.

Kaynaklar