Metabolizmanızı hastalıklara dirençli hale getirmeniz gerekir. Bunun için en etkili yollarından biri “yeterli ve dengeli” beslenmedir.
- Gün içinde her besin grubundan yeterli miktarda almanız ve ihtiyacınız olan protein, karbonhidrat, yağ, vitamin ve mineralleri besinlerden sağlamanız gerekir.
- Kış aylarında, bağışıklık sistemini destekleyen A ve C vitaminlerini turunçgiller, havuç, brokoli, kabak, yeşilbiber, karnabahar, yeşillikler vb. sebze ve meyvelerden sağlayabilirsiniz.
- Vakit geçirdiğiniz yerlerink sağlıklı havalandırma koşullarına sahip olmasına dikkat edin
- Yetersiz havalandırma hem bulaşıcı hastalıkların daha kolay yayılmasına sebep olur, hem de hava kirliliği faktörüyle bebeğinize zarar verebilir.
- Evde ısınmak için kullanılan kömür, odun vs. gibi yakıtlar da evdeki havanın kirlenmesine sebep olur.
- Temizlik için kullanılan kimyasallar, merkezi ısıtma-soğutma sistemleri ve nemli mobilyalar da bu kirliliği tetikler.
- Pencereleri ve kapıları açarak evdeki havalandırmayı sağlayabilir, mutfak ve banyodaki havalandırma fanlarından yararlanabilir ve hava temizleyici cihazlardan edinebilirsiniz.
- Yoğun hava kirliliği yaşanan bir şehirde yaşıyorsanız, kışın bu havada bulunan toksik maddeleri teneffüs etmeniz, özellikle bebeğinizin organlarının oluştuğu ilk üç aylık dönemde, bebeğinize zarar verebilir.
- Şehirdeki hava kirliğinin arttığı dönemlerde fazla dışarı çıkmayarak ve şehir şebeke suyunu içmek ve yemek yapmak amaçlı kullanmayarak, önlem alabilirsiniz.
- Hamile kaldığınızı öğrendiğiniz an sigarayı bırakmış olsanız dahi, “pasif sigara içiciliği” bebeğinizde rahim içi gelişme geriliğine neden olabilir.
- Düşük doğum ağırlığı, öğrenme ve davranış bozuklukları ve bazı çocukluk çağı kanser risklerini arttırır.
- Evinizin hiç bir yerinde sigara içilmesine izin vermemeli ve sigara kullanılan, havalandırmasız kafe, restoran gibi mekânlardan uzak kalmanız önerilir.
- Hamileliğiniz süresince cildiniz daha hassas olacak ve daha çok bakıma ihtiyaç duyar. Özellikle soğuk havalarda cildiniz kuruyup çatlayabilir ve çatlaklar da enfeksiyon riskini arttırır. Bu nedenle el ve yüz yıkamada soğuk su yerine ılık su kullanmalısınız.
- Soğuk algınlığı ya da gribe yakalanmamak için, salgın dönemlerinde kapalı-kalabalık mekânlarda uzun süre kalmamalı ve ellerinizi sık sık yıkamalısınız.
Kış aylarında nasıl giyinmeli?
- Kışın hamile giyiminde tek parça kalın kıyafetler yerine, kat kat, rahatsızlık vermeyecek yumuşak kıyafetler giyilmesi önerilir.
- Polyester ve sentetik kumaşlar yerine pamuklu kumaşları tercih etmeli ve aşırı terlemekten de kaçınmalısınız.
- Kıyafetlerinizde siyah yerine çeşitli renkleri tercih etmeniz ise, hem hamile güzelliğinizi sergilemenize olanak verir, hem de canlı renkler enerjileriyle, stresten ve karamsarlıktan uzaklaşmanıza yardımcı olur.
Adım adım hamilelikte soğuk algınlığı ve grip
Hamilelik döneminizde hafif bir soğuk algınlığına yakalanmanız, büyük bir olasılıkla bebeğinize zarar vermez. Grip virüsünün bebeğe geçmesi, sık rastlanan bir durum değildir.
Fakat bu hafif rahatsızlığınızın ağırlaşmasını engellemeli ve zatürre veya bronşite dönüşmemesi için tedbirler almalısınız.
Grip ya da soğuk algınlığı için 7 pratik öneri
- Rahatsızlığı hissettiğiniz anda hemen yatıp dinlenin ve bol bol sıvı tüketin.
- Doktorunuza danışmadan kesinlikle ilaç kullanmayın.
- Beslenmenize özellikle dikkat edin ve iştahsız olsanız dahi kesinlikle aç kalmayın.
- Bebeğinizin ve sizin enerji ihtiyacınızı karşılamak için karbonhidrat oranı yüksek bir diyet uygulayabilirsiniz.
- Burun tıkanıklığı ve geniz akıntılarında, yatarken başınızın altına bir iki yastık ekleyerek, başınızı daha dik konumda tutabilirsiniz.
- Burun tıkanıklığı için tuzlu su ya da okyanus suyu kullanılabilirsiniz.
- Durumunuz üç gün içerisinde iyileşmezse, öksürük, ateş ve nefes almada zorluk yaşıyorsanız ve hamileliğin son üçüncü ayındaysanız, vakit kaybetmeden doktorunuza başvurun.