Hayatın çoğumuz için evde geçtiği bugünlerde, hem çocuğunuz hem de kendiniz için koronaya karşı güvenli bir ortam sağlamak istiyorsunuz. Mümkün olduğunca riski en aza indirgemek istiyorsunuz. İşte fiziksel ve duygusal güvenlik için güvenilir sağlık kaynaklardan derlediğimiz birkaç pratik öneri.
Evde kalalım, sağlıklı kalalım!
Çocuğumu korona virüsünden nasıl korurum?1
Öncelikle iyi haber şu ki, bu virüs bebekleri ve çocukları yetişkinleri etkilediği gibi etkilemiyor. Bulaşsa bile çok hafif atlatıyorlar.
Öte yandan çocuklara göz, burun, ağız ya da akciğer yoluyla virüs bulaşabilir. Yakındaki bir kişi öksürdüğünde veya hapşırdığında havaya saçılan parçacıklar, çocuğun yüzüne gelebilir. Yüzüne gelmese de yakındaki yüzeylere, masaya, yiyeceklere ya da ellere gelebilir.
Bebeğinizin ya da çocuğunuzun buna maruz kalmaması için en iyi önlem, onu kalabalıktan mümkün olduğunca uzak tutmaktır. Hasta olan ya da olabilecek kişilerden uzak durmak, misafirliğe gitmemek, eve misafir almamak, toplu taşımadan uzak durmak bu dönemde önemli önlemler.
Hastalık şüphesi varsa, 2 metre sosyal mesafe kuralını ev içinde de sürdürebilirsiniz.
Tam koruma için elimizi nasıl yıkamalıyız?
En güvenilir bilgi kaynaklarından Unicef’in2 önerisini adım adım izleyebilirsiniz:
- Suyun altında ellerimizi iyice ıslatalım.
- Islak ellerimizin her yerini sabun kaplayacak şekilde sabunlayalım.
- Ellerin bütün yüzeylerine ulaşalım. Avuç içi ve dışı, parmakların arası, tırnakların içini, en az 20 saniye boyunca yıkayalım.
- İyice durulayalım.
- Temiz bir havluyla ya da tek kullanımlık kâğıt havluyla elleri kurulayalım.
Kullan-at havlu kullanmıyorsanız herkesin kendine ait bir havlusu olmalı, unutmayın.
Çocuk elini yıkamak istemiyorsa, elini her yıkadığında takdir edin. “Ne kadar güzel yıkıyorsun ellerini” gibi davranışı pekiştirici pozitif cümleler kullanın.
Ayrıca kendiniz ellerinizi sık sık yıkayarak model olun. Unutmayın, özellikle hayatın ilk yıllarında çocukların gözleri kulaklarından daha iyi birer öğrencidir!
Yirmi saniye süre tutmak kolay değil mi? O zaman el yıkama boyunca “mutlu yıllar sanaaa” doğum günü şarkısını iki kez tekrar edebilirsiniz. Çocuğunuz için de el yıkamak anında bir oyuna dönüşür.
Dirsek içine öksürmek
Ellerin içine değil, dirseğin içine doğru öksürmek riski azaltır. Çocuğunuza da genel bir hijyen kuralı olarak dirsek içine hapşırmayı öğretebilirsiniz, böylece elleri temiz kalır.
Öksürdükten sonra kullanılan mendilleri hemen atmak ve her seferinde elleri yıkamak gerekir. Su ve sabuna erişim olmadığında, en az %60 alkol içeren el dezenfektanı öneriliyor. Dışarı çıkarken de çantanızda kolonya ve dezenfektan bulundurmaya çalışın.
Çocuk oyuncağı deyip geçmeyin
Sık sık elleri yıkamak kadar elleri yüze götürmemek de koruyucu etkiye sahip. Çocukların yüzlerine dokunmalarını engellemek için ellerini meşgul etmek iyi bir fikir. Bunu da bir oyuncaktan daha iyi ne başarabilir?
Bunu yapmadan önce oyuncakları yıkamak gerekir. Oyuncağı önce yıkayın ya da silin, sonra çocuğa verin. Özellikle seyahat ederken ya da hasta birinin yakınındaysanız, oyuncakların yüzeylerini silmeyi ihmal etmeyin.
Özellikle de çocuk dışarıda oynadıysa oyuncakları düzenli olarak silmek, pelüş oyuncakları da yıkamak gerekiyor. Çocuğunuzun biricik ayıcığını makinede yıkayacaksanız yıkama talimatını iyice okuyun!3 Aksi takdirde yaşanacak üzüntü çocuğunuz için virüsten daha acı verici olabilir!
Uzmanlar bu dönemde nevresimler ve havluların da daha sık yıkanabileceğini belirtiyor. Evdeki yüzeyleri ve dolapları silmeyi öneriyor. Bu esnada temizlik malzemeleri ortada kalabilir, bu da çocuk için bir tehlike. Temizlik malzemeleri çocukların ulaşamayacağı yerlerde saklanmalı. Dolap kilidi kullanmak da iyi bir fikir.
Sık kullanılan yüzeyleri her gün temizleyin ve dezenfekte edin
Uzmanların ev içi hijyen önerileri neler?4 Masalar, kapı kolları, elektrik düğmeleri, bilgisayarlar, klavyeler, evyeler, tuvaletler, musluklar ve mutfak tezgâhları her gün temizlenebilir. Yüzey kirliyse önce sabun ve suyla temizleyip sonra dezenfekte edilmesi öneriliyor.
Hasta birinin çamaşırlarını yıkarken ya da yüzeyleri temizlerken tek kullanımlık eldiven giyilmesi öneriliyor. Her temizliğin ardından eldiven mutlaka çöpe atılmalı. Tekrar kullanılabilen eldivenlerdense, o zaman sadece virüs temizliği ve dezenfeksiyonu sırasında kullanılmalı. Eldiven çıkarıldıktan sonra eller hemen temizlenmeli.
Kirli çamaşırları mümkünse sallamayın. Virüsün havada yayılması ihtimalini bu şekilde azaltırsınız. Kirli sepetini da dezenfekte etmek gerekiyor. İçine atılabilir bir çöp poşeti koymak da öneriler arasında.
Uyku, beslenme, hareket
Virüse karşı en iyi güvenlik önlemlerinden biri vücut direncini arttırmak. Bunu sağlamanın yolu da uyku, beslenme ve hareket kalitesinden geçiyor. Evde fiziksel aktiviteye yer açın. Online yoga, pilates, egzersiz videoları açın. Bunu belki çocuğunuzla eğlenceli bir sabah egzersizi rutinine çevirebilirsiniz. Arada müzik açıp hep birlikte hoplayıp zıplayıp dans edebilirsiniz.
Bugünlerde obeziteye dikkat! Seyahate çıkamadığımız bu dönemde en favori seyahat destinasyonumuz buzdolabı! Orada “yakıt ikmali” yapıp televizyon ekranının önüne çökmek işten değil. Rahatlamak için “duygusal yeme” de bir tehlike. Sadece acıktığınızda yemek yemek en iyisi.
Bu dönemde de sağlıklı ve dengeli beslenme rutininizi korumaya çalışın. Uzmanlar bağışıklığı güçlendirici takviye ve vitaminleri öneriyor. Bol su içmek, sigara ve alkolden uzak durmak, sebze meyve tüketmek bu dönemde daha da önemli.
İyi bir uyku da bağışıklık sistemin güçlendirir ve direnci arttırır. Uyumadan önce zihninizi rahatlatın. Size iyi gelen kitaplara, müziklere, düşüncelere odaklanın.
Sabah kalkınca da güne uyuduğunuz kıyafetlerle devam etmeyin! Evin içinde de olsanız pijama yerine düzgün bir şeyler giymek sizi daha enerjik ve iyi hissettirir.
Duygusal güvenlik
Virüs bulaşmasın diye aşırı stres yaşarken, acaba çocuklara “stres, kaygı ve panik virüsü” mü bulaştırıyoruz? Aşırı stres, bebekler ve çocuklar için virüsten daha tehlikeli olabilir. Anne babanın stresi çocuğu da etkiler. Aşırı doz stres, öğrenmeye de engeldir.
Nosebo kavramını duymuş muydunuz? Bir konudaki olumsuz beklenti veya korkularımız ortada hiçbir şey yokken bile bizi gerçekten olumsuz etkilemesidir. İlacın kötü yan etkileri olacağına inanan hasta, gerçekten de o etkilerle karşılaşır. Sürekli virüs haberleri izleyip hasta sayısının arttığını görmek, boğazınızda ağrılara yol açabilir!
Dolapları sildiğiniz gibi, bazı uygulamaları da bu dönemde telefonunuzdan silmek iyi olabilir! Sosyal mesafe kadar sosyal medya mesafesi de bu zamanda duygusal sağlık açısından gerekebilir. Temizlikten söz ediyorsak, ilk işimiz bilgi kirliliğinden uzak durmak. Korona virüs konusunda güvenilir bilgi kaynakları dışında kaynakları sorgulamanızda fayda var.
Ayrıca çocuğun yanında haber izlememek, gereksiz düzeyde bilgi paylaşmamak, panik salan konuşmalar yapmamak iyi olur. Öte yandan duyguları göz ardı etmek de iyi olmaz. Çocukları dinlemek, onlarla konuşup temel bilgi vermek, sorularını geçiştirmemek, korkularını yatıştırmak iyi fikir.
Çocuklar büyüklerin ağzının içine bakar. Siz sakinseniz onlar da sakin kalır. Siz gerginken onlar da gerilir. Sakin kalmak elinizden gelmiyorsa, psikolojik destek almaya çalışın.
Sosyal mesafe ne kadar olmalı?
Bu dönemde en doğru hareket, evde kalmak. Alışverişe ya da işe gitmek için zorunlu olarak dışarı çıkmak gerekiyorsa, başkalarıyla aramızdaki mesafenin yaklaşık 2 metre olması öneriliyor. Hatta ev içinde de hastalık şüphesi varsa, bu mesafenin ev içinde de korunması öneriliyor.
Evi sık sık havalandırmak, bebeğinizi veya çocuğunuzu kalabalık yerlerden uzak tutmak, kucağınıza almadan önce de ellerinizi yıkamak önemli. Evden daha erken ya da geç saatte çıkmak daha az insanla temas etmeyi sağlayabilir. Hastalık şüphesi olanların dışarı çıkarken maske takması öneriliyor.
Oyun parkları gibi açık alanlar risksiz mi, kesin bir bilgi yok. Virüs metal, cam ve plastik yüzeyde 2 saatten 9 güne kadar yaşayabiliyor5. Nesneler üzerinde de oda sıcaklığında 9 güne kadar yaşayabiliyor. 30°C ya da daha yüksek hava sıcaklıklarında daha kısa süreyle yaşıyor.
Alışverişte güvenlik için ne yapacağız?
Evde kalsak da alışveriş için çıkmak zorunda kalıyoruz. Kalabalık bir markete gittiğimizde, bir başkasında korona virüs varsa ne olacak? Risk ne zaman yüksek?
Uzmanlar bu konuda daha çok araştırma yapılması gerektiğini belirtse de, bazı faktörlerin de altını çiziyorlar. O kişiye ne kadar yaklaştınız? O kişi üzerinize virüs bulaşacak şekilde öksürüp hapşırdı mı? Yüzünüze ne sıklıkta dokunuyorsunuz? İleri yaş ve başka hastalıkların eşlik etmesi de riski arttırıyor.
Alışverişi toplu halde ya da mümkünse online kanallardan yapmak daha sağlıklı. Markette de 2 metrelik sosyal mesafeyi korumak, kendi alışveriş filelerinizle alışverişe gitmek, kâğıt veya bozuk para alıverişi yerine mümkünse temassız kredi kartı kullanmak, önceden bir listeyle giderek mümkün olduğunca hızlı biçimde alışverişi tamamlamak, eve gelene kadar yüzünüze dokunmamak, eve gelince poşetli gıdaların poşetini atmak, poşeti atmak mümkün değilse silmek güvenliği arttıracak bazı yöntemler. Tabii en önemlisi eve gelir gelmez elleri sabunla iyice yıkamak.
Çocuğunuz market alışverişinden gelen anne babasına sarılmak isterse ona ne söyleyebilirsiniz? Bir anne çocuğuna her gün şunu anlatıyormuş: “Baban gelince poşetlerini elinden alma. Önce baba ellerini yıkasın, üstünü değiştirsin, sonra sarılırsınız.” Önce hijyen sonra sevgi!
Korona köşesi
Bazı aileler evlerinin bir odasını “kirli odası” yapıyor. Dışarıdan gelir gelmez o odada kıyafetlerini çıkarıyorlar. Havalanacakları o odada havalandırıyorlar. Dışarıdan gelen poşet ve çantaları o odada tutuyorlar. Anahtarlık ve bozuk para gibi dışarıdan gelen eşyalar da buraya konuluyor ve burada temizleniyor.
Siz de ayrı bir oda ayıramasanız da ev içinde ayrı bir “korona köşesi” oluşturabilirsiniz.
Ev içi eylem planınız var mı?6
Gerek duymamanızı dileriz ama acil durumlar için hazırlıklı olmak her zaman iyidir. Bir acil durum planı oluşturun. Evde yaşlılar veya kronik hastalıkları olanlar varsa bu daha da önemli. Bilgi, sağlık hizmetleri, destek için arayabileceğiniz yerlerin bir listesini yapın.
Aile, arkadaşlar, komşular, arabası olan tanıdıklar, sağlık çalışanları, öğretmenler, işverenler, yerel sağlık kuruluşları gibi acil durumda iletişime geçileceklerin bir listesini oluşturun.
Evin içinde birinin hastalanması durumunda ayrı bir oda ya da bölüm oluşturun. Bu şekilde diğer aile üyelerinin hastalanmasını önleyebilirsiniz.
Oksijen maskesi önce size, sonra çocuğa!
Bu süreç er ya da geç sona erecek. Geriye dönüp baktığınızda bu süreyi nasıl geçirmiş olmak istersiniz? Elbette önlem almak önemli ancak çocuğumuza da kendimizde psikolojik zarar vermeden bu süreci atlatmak daha önemli. Çocuğunuzu korumak istiyorsanız, oksijen maskesini önce kendinize takın!
Kendinize iyi gelen şeyler yapmak için tam zamanı. Evinizdeki fazla eşyalardan kurtulup sadeleşmeye hiç vaktiniz olmuyor muydu? Tam zamanı. Okumadığın ve okumak için can attığınız kitaplar mı vardı? Tam zamanı. Çocuğunuzla yeniden tanışmak istiyor musunuz? Tam zamanı!
Virüsü fırsata çevirmek bizim elimizde…
Evde kalın, sağlıklı kalın!
Dr. Bahar Eriş