Üçüz Erkek Bebek İsimleri
Üçüz bebek isimleri denildiğinde aklınıza ilk olarak, ses uyumları olan aynı hece sayısına sahip isimler gelebilir. Siz de üçüz erkek bebeklerinize isim koyarken birbiriyle ses olarak uyumlu olanları tercih edebilirsiniz. Fonetik açıdan uyumlu fakat birbirinden anlam olarak farklı modern isimleri üçüz bebekleriniz için seçmek isteyebilirsiniz. Erkek-erkek-erkek üçüz bebeklerinize isim için bir diğer seçenek ise modern isimler yerine geleneksel isimler seçmek olabilir. Popüler isimler moda olsa da siz geleneksellikten vazgeçmeyerek üçüzlerinize kulağa hoş gelen uyumlu geleneksel isimler koymayı düşünebilirsiniz.
İşte sizin için, zor ama bir o kadar da keyifli olan bu uğraşta yardımcı olacak detaylı bir liste hazırladık. Erkek-Erkek-Erkek Üçüz Bebek İsimleri listemiz ile hangi tarzda olursa olsun üçüz bebeklerinize uygun birçok seçenek bulabileceksiniz. İşte alfabetik sırayla sizler için hazırladığımız Erkek Üçüz Bebek İsimleri ve anlamları…
A Harfi
Ahmet-Mehmet-Mustafa
Ahmet: Övülmeye layık, övülmüş.
Mehmet: 1. Övülmüş. 2. Hz. Muhammed'in (S.A.V) adlarından biri.
Mustafa: 1. Seçilmiş, seçkin. 2. Hz. Muhammed'in (S.A.V) adlarından.
Ali-Feyyaz-Ayaz
Ali: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.
Feyyaz: 1. Bereket ve bolluk veren. 2. Allah.
Ayaz: 1. Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Açık, bulutsuz hava. 3. Aydınlık, ışık. 4. Mehtap.
Ali-Kemal-Görkem
Ali: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.
Kemal: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik.2. En yüksek değer.
Görkem: 1. Gösteriş, heybet. 2. İyi gelişmiş, gürbüz.
Ali-Ömer-Faruk
Ali: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.
Ömer: 1. Yaşama, yaşayış, hayat, canlılık. 2. İkinci halife.
Faruk: 1. Haklıyı haksızdan ayıran, adaletli. 2. Keskin. 3. Hz. Ömer’in lakabı.
Altan-Altay-Altuğ
Altan: 1. Kızıl tan. 2. Hakan, sultan, padişah.
Altay: Yüksek dağ.
Altuğ: Kırmızı tuğ.
Atakan-Batıkan-Doğukan
Atakan: Hükümdar olan ata.
Batıkan: Batı+han Batının Hanı ya da Batının Kanı anlamında.
Doğukan: Doğudan olan kimse.
Aykan-Berkan-Okan
Aykan: Parlak soylu, soyu sopu temiz.
Berkan: "İyice hatırla" anlamında kullanılan bir ad.
Okan: Anlayışlı.
B Harfi
Barış-Umut-Utku
Barış: 1. Barışma işi. 2. Savaşın bittiğinin bir antlaşmayla belirtilmesinden sonraki durum. 3. Böyle bir antlaşmadan sonra insanlık tarihindeki süreç. 4. Uyum, karşılıklı anlayış ve hoşgörü ile oluşturulan ortam.
Umut: Ummaktan doğan güven duygusu, ümit.
Utku: Üstünlük, zafer.
Batuhan-Oğuzhan-Emirhan
Batuhan: Üstün gelen, gücü yeten, galip olan hükümdar.
Oğuzhan: Güçlü, kuvvetli hükümdar.
Emirhan: Bey.
Buğra-Talha-Burak
Buğra: Erkek deve.
Talha: Zamk ağacı.
Burak: Hz. Muhammed'in (S.A.V) Miraç Gecesi'ndeki biniti.
Bülent-Kıraç-Levent
Bülent: Yüksek, yüce, ulu.
Kıraç: Bitek olmayan, verimsiz veya sulanmayan yer.
Levent: 1. Boylu boslu yakışıklı kimse.2. Osmanlı donanmasında ve kıyılarda görev yapan asker sınıfı. 3. Yiğit denizci.
Barın-Yarkın-Çağın
Barın: 1. Bütün, hep. 2. Güç, kuvvet. 3. Göğüs.
Yarkın: 1. Şimşek, ışık 2. Işıklı.
Çağın: Yıldırım, şimşek.
C Harfi
Can-Caner-Yiğit
Can: 1. Ruh. 2. Güç, dirilik, 3. İnsanın kendi varlığı, özü, 4. Gönül. 5. Çok içten, sevimli, şirin kimse.
Caner: Çok içten, sevilen, sevimli kimse.
Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.
Cemal-Can-Burak
Cemal: 1. Yüz güzelliği, güzellik. 2. Güzel yüz.
Can: 1. Ruh. 2. Güç, dirilik. 3. İnsanın kendi varlığı, özü. 4. Gönül. 5. Çok içten, sevimli, şirin kimse.
Burak: Hz. Muhammed’in (S.A.V) Miraç Gecesi’ndeki biniti.
Cemal-Enver-Talat
Cemal: 1. Yüz güzelliği, güzellik. 2. Güzel yüz.
Enver: Nurlu, çok parlak, çok güzel.
Talat: 1. Yüz, surat, çehre. 2. Güzellik.
Cüneyt-Haldun-Taner
Cüneyt: 1. Küçük asker, askercik. 2. Beylikler döneminde Aydınoğulları soyunun en son temsilcisi olan beyin adı.
Haldun: Sonsuz olan, ebedî olan.
Taner: Şafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.
Canel-Canser-Can
Canel: İçten, candan uzatılan el, dostluk eli.
Canser: "Canını, özünü ortaya koy" anlamında kullanılan bir ad.
Can: 1. Ruh. 2. Güç, dirilik, 3. İnsanın kendi varlığı, özü, 4. Gönül. 5. Çok içten, sevimli, şirin kimse.
Ç Harfi
Çelik-Çetin-Birol
Çelik: 1. Su verilip sertleştirilen demir. 2. Çok güçlü, kuvvetli. 3. Kısa kesilmiş dal.
Çetin: 1. Sert, inatçı. 2. Sarp, engelli. 3. Çözümlenmesi güç. 4. Hayırsız.
Birol: "Tek ol, biricik ol" anlamına kullanılan bir ad.
Çağdaş-Çakın-Çağrı
Çağdaş: Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır.
Çakın: 1. Şimşek, kıvılcım.
Çağrı: 1. Birini çağırma, davet. 2. Doğan, çakır kuşu. 3. Rütbe, unvan, san.
Çınar-Çığır-Çağlar
Çınar: 1. Boyu 30 m.ye ulaşabilen, kalın dallı, çok uzun ömürlü bir ağaç türü. 2. Dayanak, destek, güç alınan kimse.
Çığır: 1. Çığın kar üzerinde açtığı yol. 2. İz. 3. Taşlı yol, patika. 4. Yenilikçi akım.
Çağlar: 1. Çağlayan. 2. Coşkulu, canlı kimse.
Çevik-Faik-Zahit
Çevik: Kolaylık ve çabuklukla davranan, kıvrak, hareketli kimse.
Faik: Üstün, yüksek.
Zahit: Dinin buyruklarını yerine getiren, haramdan kaçınan kimse, sofu.
Çetin-Metin-Erkin
Çetin: 1. Sert, inatçı. 2. Sarp, engelli. 3. Çözümlenmesi güç. 4. Hayırsız.
Metin: Metanetli.
Erkin: Hiçbir koşula bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, özgür.
D Harfi
Dalan-Caner-Cihan
Dalan: 1. Biçim, şekil. 2. İnce, narin, zarif.
Caner: Çok içten, sevilen, sevimli kimse.
Cihan: 1. Evren, âlem. 2. Dünya.
Deniz-Ayaz-Poyraz
Deniz: 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok, bol.
Ayaz: 1. Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Açık, bulutsuz hava. 3. Aydınlık, ışık. 4. Mehtap.
Poyraz: 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü.
Derin-Deniz-Devrim
Derin: 1. Çok gelişmiş, çok ilerlemiş. 2. Yoğun. 3. İçten gelen.
Deniz: 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok, bol.
Devrim: Dünya görüşünde, felsefede, bilimde, sanatta veya toplumsal düzende birdenbire olan niteliksel değişme.
Demir-Dirim-Selim
Demir: 1. Koyu renkli, kolay işlenen, dayanıklı, kullanılış yerleri çok maden. 2. Güçlü, kuvvetli, sert kimse.
Dirim: 1. Yaşama, hayat. 2. Yaşama gücü.
Selim: Doğru, dürüst, kusursuz.
Deha-Süha-Reha
Deha: 1. İnsan zekâsının ulaşabileceği en yüksek aşama. 2. Dâhi.
Süha: Büyükayı yıldız kümesinden en küçük yıldız.
Reha: Kurtuluş, kurtulma.
E Harfi
Edip-Ediz-Enis
Edip: 1. Terbiyeli, saygılı, nazik kimse. 2. Edebiyatla uğraşan kimse.
Ediz: Ulu, yüce, değerli kimse.
Enis: Dost, arkadaş.
Ediz-Deniz-Oflaz
Ediz: Ulu, yüce, değerli kimse.
Deniz: 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok, bol.
Oflaz: 1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar.
Enes-Eymen-Ensar
Enes: Soylu Arap atı, küheylan.
Eymen: 1. Daha uğurlu, daha bereketli. 2. Sağ tarafta olan.
Ensar: Yardımcılar, koruyucular.
Enver-Erdinç-Ensar
Enver: Nurlu, çok parlak, çok güzel.
Erdinç: Dinç, güçlü kimse.
Ensar: Yardımcılar, koruyucular.
Ercan-Sercan-Korcan
Ercan: Yiğit, canlı, cesur kimse.
Sercn: Sevgili, sevilen.
Korcan: Ateşli, canlı, hareketli kimse.
Erkin-Berke-Eren
Erkin: Hiçbir koşula bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, özgür.
Berke: Kamçı.
Eren: 1. Erkek. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse. 3. Deneyimli, akıllı kimseler. 4. Dost. 5. Hayırlı çocuk.
Eyüp-Cüneyt-Kayhan
Eyüp: 1. Çok ıstırap çeken kimse. 2. Kur’an-ı Kerim'de adı geçen ve "sabırlı insan" örneği olarak gösterilen peygamber.
Cüneyt: 1. Küçük asker, askercik. 2. Beylikler döneminde Aydınoğulları soyunun en son temsilcisi olan beyin adı.
Kayhan: Güçlü hükümdar.
F Harfi
Fuat-Özkan-Serkan
Fuat: Gönül, kalp, yürek.
Özkan: Temiz ve asil soydan gelen kimse.
Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.
Fasih-Fatih-Semih
Fasih: Güzel, düzgün ve açık konuşan, konuşma yeteneği olan kimse.
Fatih: 1. Fetheden, zafer kazanan. 2. Açan, kapılar açan. 3. Osmanlı Padişahı II. Mehmet'in lakabı.
Semih: Cömert.
Fahri-Fikri-Merih
Fahri: 1. Onurla ilgili, onursal. 2. Yalnız onur için verilen karşılıksız hizmet.
Fikri: Düşünülerek oluşturulan, fikirle ilgili.
Merih: 1. Ateş rengi.2. Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri.
Fehim-Halim-Nedim
Fehim: Anlama, kavrama.
Halim: Yumuşak huylu, sert olmayan.
Nedim: Arkadaş, dost.
Feyyaz-Baysal-Kemal
Feyyaz: Çok verimli, gür.
Baysal: Huzur ve refah içinde olan.
Kemal: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik. 2. En yüksek değer.
G Harfi
Gökhan-Hakan-Furkan
Gökhan: Eski Türklerde gök Tanrısı.
Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.
Furkan: 1. İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren her şey. 2. Kur'an-ı Kerim.
Güçlü-Mutlu-Kutlu
Güçlü: Gücü olan, kudretli, kuvvetli, yavuz.
Mutlu: Mutluluğa ermiş olan, mesut.
Kutlu: Uğurlu
Görkem-Egemen-Gökmen
Görkem: Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat, şaşaa.
Egemen: Yönetimini hiçbir kısıtlama veya denetime bağlı olmaksızın sürdüren, bağımlı olmayan, hükümran, hâkim.
Gökmen: Mavi gözlü
Göksel-Önder-Zafer
Göksel: Gökle ilgili, semavi.
Önder: 1. Bir topluluğa başkanlık eden kimse. 2. Önde giden, yol gösteren, kılavuz.
Zafer: 1. Amaca ulaşma, başarı. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku.
Güney-Kuzey-Rüzgar
Güney: 1. Dört ana yönden biri, Kuzey Kutbu'na karşı olan. 2. Her zaman güneş alan yer.
Kuzey: 1. Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. 2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.
Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.
H Harfi
Hakan-Erkan-Serkan
Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.
Erkan: Yiğit, erkek soydan gelen kimse.
Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.
Hakan-Gürkan-Baran
Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.
Gürkan: Canlı, kanlı kimse.
Baran: Yağmur.
Hakan-Gürkan-Furkan
Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.
Gürkan: Canlı, kanlı kimse.
Furkan: 1. İyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren her şey. 2. Kur'an-ı Kerim.
Hakan-Serkan-Doğan
Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan. 2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.
Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.
Doğan: 1. Doğan, dünyaya gelen. 2. Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş.
Halit-Ferit-Yiğit
Halit: Sürekli, sonsuz, ebedî.
Ferit: Eşi benzeri olmayan, tek, eşsiz, üstün.
Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.
Hikmet-İsmet-Fikret
Hikmet: 1. Bilgelik. 2. Neden, gizli neden. 3. Allah’ın insanlarca anlaşılamayan amacı. 4. Özlü söz, vecize.
İsmet: 1. Masumluk, günahsızlık, temizlik. 2. Haramdan çekinme, namus.
Fikret: 1. Düşünce, fikir. 2. Zihin, akıl. 3. Kuruntu.
Hüseyin-Deniz-Yusuf
Hüseyin: Küçük sevgili.
Deniz: 1. Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu, büyük su kütlesi. 2. Çok, bol.
Yusuf: 1. İnleyen, ah eden. 2. İnilti.
I Harfi
Ilgın-Seçkin-Ekin
Ilgın: 1. Akdeniz Bölgesinde yetişen bir ağaç veya ağaççık. 2. Hafif esen rüzgâr. 3. Kavurucu sıcak. 4. Belli belirsiz, hafif. 5. Serap. 6. Hayal. 7. İnce.
Seçkin: Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, seçilen.
Ekin: 1. Ekilmiş tahılın filiz vermiş biçimi, tarlada bitmiş tahıl. 2. Buğday. 3. Kültür.
Işkın-Sargın-Yalın
Işkın: Filiz, sürgün.
Sargın: 1. Candan, içten, yürekten. 2. Çekici, cazibeli. 3. Kapalı, puslu hava. 4. İstekli, hevesli.
Yalın: 1. Gösterişsiz, süssüz, sade. 2. Alev, ateş. 3. Taş, büyük kaya. 4. Çıplak, örtüsüz.
Ilgar-Kamer-Rüzgar
Ilgar: 1. Çok çabuk, hızlı. 2. Hücum, akın. 3. Verilen söz. 4. Havanın parlak, açık olması. 5. Öfke.
Kamer: Ay
Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.
Işık-Şafak-Ateş
Işık: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji, erke, ziya, nur, şavk.
Şafak: Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık.
Ateş: 1. Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık.2. Coşkunluk.
Ilgaz-Yalaz-Yalgın
Ilgaz: 1. Atın dört nala koşması. 2. Hücum, akın.
Yalaz: Alev
Yalgın: 1. Serap, ılgın. 2. Alev.
İ Harfi
İlker-Tamer-Caner
İlker: İlk doğan erkek çocuklara verilen adlardan biri.
Tamer: Tümüyle nitelikli kişi.
Caner: Çok içten, sevilen, sevimli kimse.
İsa-Musa-Ali
İsa: 1. Allah’ın yargılaması, mağfireti. 2. Dört büyük peygamberden Hristiyanlığın kurucusu, doğumu Türkiye’de ve Batı’da takvim başlangıcı sayılan peygamber.
Musa: 1. Musevi dininin kurucusu, İsrail peygamberi ve kanun koyucusu. 2. Bir vasiyeti yerine getirmekle görevli kimse.
Ali: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.
İlham-Nazım-Ozan
İlham: Esin
Nazım: Şiir
Ozan: 1. Şiir yazan, şair. 2. Halk şairi. 3. Şakacı, güzel ve tatlı konuşan.
İnanç-İhsan-Rüçhan
İnanç: Bir düşünceye gönülden bağlı bulunma.
İhsan: 1. İyilik etme, iyilik. 2. Bağış, bağışlama. 3. Bağışlanan şey.
Rüçhan: 1. Üstünlük, üstün olma. 2. Üstün tutma.
İrşat-Neşet-Servet
İrşat: Doğru yolu gösterme, uyarma.
Neşet: Çıkma. İleri gelme.
Servet: Zenginlik, varlık.
K Harfi
Kadir-Kenan-Kemal
Kadir: 1. Kuvvetli, güçlü, kudret sahibi. 2. Değer, onur, kıymet, şeref. 3. Allah’ın adlarındandır.
Kenan: 1. Vadedilmiş ülke. 2. Cennet. 3. Hazreti Yakup'un ülkesi, Filistin.
Kemal: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik. 2. En yüksek değer.
Kadir-Kenan-Yaman
Kadir: 1. Kuvvetli, güçlü, kudret sahibi. 2. Değer, onur, kıymet, şeref.3. Allah’ın adlarındandır.
Kenan: 1. Vadedilmiş ülke. 2. Cennet. 3. Hazreti Yakup'un ülkesi, Filistin.
Yaman: 1. Kötü, korkulan, şiddetli. 2. Cesur, güçlü. 3. Kurnaz, becerikli.
Kemal-Cemal-Celal
Kemal: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik.2. En yüksek değer.
Cemal: 1. Yüz güzelliği, güzellik. 2. Güzel yüz.
Celal: Yücelik, ululuk, değer.
Kenan-İnan-Doğan
Kenan: 1. Vaat edilmiş ülke.2. Cennet.3. Hazreti Yakup'un ülkesi, Filistin.
İnan: Bir kimse veya şeyin doğruluğunu, büyüklüğünü ve gücünü sarsılmaz bir duygu ile benimseme, iman.
Doğan: 1. Doğan, dünyaya gelen. 2. Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş.
Kerim-Kerem-Eren
Kerim: 1. Cömert, eli açık. 2. Ulu, büyük.
Kerem: 1. Soyluluk. 2. Cömertlik, el açıklığı, bağış.
Eren: 1. Erkek. 2. Olağanüstü sezgileriyle birtakım gerçekleri gördüğüne inanılan kimse. 3. Deneyimli, akıllı kimseler. 4. Dost. 5. Hayırlı çocuk.
Kutay-Giray-Eray
Kutay: 1. Kutlu, uğurlu ay. 2. İpek, ipekli kumaş.
Giray: Eskiden Kırım hanlarının ve han ailesinden olan prenslerin kullandığı san.
Eray: Ay'ın hilal durumu, yeni ay.
Kuzey-Güney-Doğu
Kuzey: 1. Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. 2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.
Güney: 1. Dört ana yönden biri, Kuzey kutbuna karşı olan. 2. Her zaman güneş alan yer.
Doğu: Güneşin doğduğu yön, gündoğusu.
Kuzey-Poyraz-Rüzgar
Kuzey: 1. Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. 2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.
Poyraz: 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü.
Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.
L Harfi
Lemi-Nuri-Ruhi
Lemi: Parlak, parıldayan.
Nuri: Işıklı, aydınlık.
Ruhi: Ruhsal, ruhla ilgili.
Laçin- Şahin-Seçkin
Laçin: 1. Yiğit adam. 2. Kartal. 3. Şahin. 4. Atmaca.
Şahin: Oldukça büyük boylu, yırtıcı kuş.
Seçkin: Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, seçilen.
Levent-Kudret -Saffet
Levent: 1.Osmanlı donanmasında ve kıyılarında görev yapan asker sınıfı. 2.Uzun. 3.Boylu boslu.
Kudret: 1. Güç, kuvvet. 2. Allah'ın gücü. 3. Varlık, zenginlik. 4. Allah yapısı. 5. Yetenek
Saffet: Saflık, temizlik, arılık.
Latif-Fatih-Arif
Latif: Yumuşak, hoş, ince bir güzelliği olan
Fatih: 1. Fetheden, zafer kazanan. 2. Açan, kapılar açan. 3. Osmanlı Padişahı II. Mehmet'in lakabı.
Arif: Çok anlayışlı ve sezgili (kimse)
Lâmi-Kaya-Kavi
Lami: Parıldayan, parlak, parıltılı.
Kaya: Büyük ve sert taş kütlesi.
Kavi: Dayanıklı, güçlü, zorlu olan.
M Harfi
Mert-Yiğit-Buğra
Mert: 1. Erkek. 2. Özü sözü doğru olan.
Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.
Buğra: Erkek deve.
Mert-Yiğit-Kaan
Mert: 1. Erkek. 2. Özü sözü doğru olan.
Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.
Kaan: 1. Hanların hanı, hükümdar. 2. Tarihte Çin ve Moğol hükümdarlarına verilen ad.
Murat-Ali-Yusuf
Murat: 1. İstek, dilek, arzu. 2. Amaç.
Ali: 1. Yüce, ulu, yüksek. 2. Orun bakımından en üstün.
Yusuf: 1. İnleyen, ah eden.2. İnilti.
Mahir-Yiğit-İrşat
Mahir: Hünerli, becerikli, elinden iş gelen kimse.
Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.
İrşat: Doğru yolu gösterme, uyarma.
Muammer-Mümtaz-Oflaz
Muammer: Yaşamış
Mümtaz: Seçkin.
Oflaz: İyi, güzel, mükemmel.
N Harfi
Necmettin-Seyfettin-Hayrettin
Necmettin: 1. Dinin yıldızı. 2. Erkek adı.
Seyfettin: Dinin kılıcı, dinin askeri.
Hayrettin: Dinin hayırlısı.
Nadir-Kadir-Zahir
Nadir: Seyrek, az bulunur.
Kadir: Değer, kıymet, itibar.
Zahir: 1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın.
Nevfel-Narter-Noyan
Neyfel: 1. Deniz. 2. Leyla ile Mecnun hikâyesindeki Mecnun'un adı.
Narter: Cesur, yürekli kimse.
Noyan: Başkomutan. 2. Bey.
Nazım-Ozan-Neyzen
Nazım: 1.Şiir. 2. Düzenleyen, düzene koyan, tertip eden.
Ozan: 1. Şiir yazan, şair. 2. Halk şairi. 3. Şakacı, güzel ve tatlı konuşan.
Neyzen: Ney çalan kimse.
Nedim-Selim-Salim
Nedim: Arkadaş. Yakın dost.
Selim: Doğru, dürüst, kusursuz.
Salim: 1.Esen, sağlam. 2.Sakin, huzurlu.
O Harfi
Onur-Erdem-İnanç
Onur: 1. İnsanın kendine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref.
Erdem: Ahlakın övdüğü iyilikçilik, acıma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk gibi niteliklerin genel adı, fazilet.
İnanç: 1. Bir düşünceye gönülden bağlılık. 2. Allah’a, bir dine inanma, iman. 3. Güven ve inanma duygusu.
Ongun-Acun-Umut
Ongun: Çok verimli, bol, eksiksiz.
Acun: Dünya
Umut: Ümit.
Onat-Murat-Polat
Onat: 1. İyi, güzel, düzgün. 2. İyi yaradılışlı. 3. Doğru, dürüst, nitelikli. 4. Kolay.5. Uygun, münasip, yakışır. 6. İyi ahlâklı.
Murat: 1. İstek, dilek, arzu. 2. Amaç.
Polat: Çelik
Ozan-Boran-Volkan
Ozan: 1. Şiir yazan, şair. 2. Halk şairi. 3. Şakacı, güzel ve tatlı konuşan.
Boran: Rüzgâr, şimşek ve gök gürültüsü ile ortaya çıkan sağanak yağışlı hava olayı.
Volkan: Yanardağ
Oğuz-Oğul-Olgun
Oğuz: İyi huylu kimse.
Oğul: Erkek evlat, mahdum.
Olgun: Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş, ağırbaşlı (kimse), kâmil.
Ö Harfi
Özkan-Fuat-Kadri
Özkan: Temiz ve asil soydan gelen kimse.
Fuat: Gönül, kalp, yürek.
Kadri: Değer, kıymet, onurla ilgili.
Övgü-Öncü-Önder
Övgü: Birini, bir şeyi övmek için söylenen söz veya yazılan yazı, methiye.
Öncü: 1. Kılavuz, rehber. 2. Önder. 3. Yeni bir görüş ve akım başlatan kimse.
Önder: 1. Bir topluluğa başkanlık eden kimse. 2. Önde giden, yol gösteren, kılavuz.
Ömür-Özgür-Özgü
Ömür: Yaşama, yaşayış, hayat.
Özgür: 1. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan. 2. Tutuklu olmayan, hür. 3. Başkasının kölesi olmayan. 4. Bağımsız.
Özgü: 1.Birine, bir şeye ait olan, öze, has, mahsus. 2.Belli bir kimsede, şeyde veya türde bulunan, öze, has, mahsus.
Özden-Özen-Özgür
Özden: 1. Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili. 2.İçten, candan, samimi.
Özen: 1.Bir işin elden geldiğince iyi olması için gösterilen çaba, itina, ihtimam.
Özgür: 1. Kendi kendine hareket etme, davranma, karar verme gücü olan. 2. Tutuklu olmayan, hür. 3. Başkasının kölesi olmayan. 4. Bağımsız.
Övünç-İnanç-İnal
Övünç: Övünmeye yol açan, övünülecek şey.
İnanç: 1. Bir düşünceye gönülden bağlılık. 2. Allah’a, bir dine inanma, iman. 3. Güven ve inanma duygusu.
İnal: Kendisine inanılan, güvenilen kimse
P Harfi
Pamir-Emir-Nadir
Pamir: Orta Asya’da Tacikistan, Çin, Sincan Uygur Özerk sınırında bulunan lalenin ana vatanı olan ve Himalaya Dağlarının kuzey silsilelerini teşkil eden sıra dağların adı.
Emir: 1. Buyruk, komut. 2. Bir kavim, aşiret veya ülkenin başı. 3. Prens, şehzade.
Nadir: Seyrek, az bulunur.
Polat- Poyraz-Oflaz
Polat: Çelik
Poyraz: 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü.
Oflaz: 1. İyi, güzel, eksiksiz, tam. 2. Gürbüz, yakışıklı, güzel giyinen. 3. Becerikli. 4. Eflatun rengi. 5. İşe yarar.
Polat-Umut-Toprak-
Polat: Çelik
Umut: Ummaktan doğan güven duygusu, ümit.
Toprak: 1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi.
Poyraz-Rüzgar-Kuzey
Poyraz: 1. Kuzeydoğudan esen soğuk rüzgâr. 2. Kuzey yönü.
Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.
Kuzey: 1. Sağını doğuya, solunu batıya veren kimsenin tam karşısına düşen yön, dört ana yönden biri, şimal, güney karşıtı. 2. Bulunduğu noktaya göre kuzeyde kalan yer.
Paker-Zafer-Ömer
Paker: Temiz, dürüst, iyi kimse.
Zafer: 1. Amaca ulaşma, başarma. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku.
Ömer: 1. Yaşama, yaşayış, hayat, canlılık. 2. İkinci halife.
R Harfi
Recep-Şaban-Ramazan
Recep: 1. Gösterişli, heybetli. 2. Arabi ayların yedincisi ve kutsal sayılan üç aylardan birincisi.
Şaban: Arabi ayların sekizincisi, ramazandan önce gelen ay.
Ramazan: Arabi ayların dokuzuncusu, oruç tutulan ay.
Rüzgar-Ateş-Toprak
Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.
Ateş: 1. Yanıcı cisimlerin tutuşmasıyla beliren ısı ve ışık. 2. Coşkunluk.
Toprak:1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi.
Rüzgar-Toprak-Sarp
Rüzgar: 1. Zaman, devir. 2. Dünya. 3. Yel.
Toprak: 1. Yer kabuğunun canlılara yaşama ortamı sağlayan yüzey bölümü. 2. Ülke, memleket. 3. İşlenmiş arazi.
Sarp: 1. Çetin, sert, şiddetli. 2. Dik, çıkılması ve geçilmesi güç.
Rüçhan-Çağan-Selman
Rüçhan: 1. Üstünlük, üstün olma. 2. Üstün tutma.
Çağan: 1. Bayram. 2. Kalın ve kuvvetli deve kösteği. 3. Doğan kuşu.
Selman: Barış içinde bulunma, huzur, erinç.
Rasih-Merih-Melih
Rasih: 1. Köklü, kök salan 2. Bilgisi çok geniş olan.
Merih: 1. Ateş rengi.2. Güneş sistemini oluşturan dokuz gezegenden biri.
Melih: Güzel, şirin, sevimli.
S Harfi
Semih-Kerem-Hakan
Semih: Cömert, eli açık.
Kerem: 1. Soyluluk. 2. Cömertlik, el açıklığı, bağış.
Hakan: 1. Türk, Moğol ve Tatar hanları için "hükümdarlar hükümdarı" anlamında kullanılan bir unvan.2. Osmanlı padişahlarına verilen unvan.
Semih-Melih-Selim
Semih: Cömert, eli açık.
Melih: Güzel, şirin, sevimli.
Selim: Sağlam, kusursuz, doğru.
Serkan-Atakan-Özkan
Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.
Atakan: Hükümdar olan ata.
Özkan: Temiz ve asil soydan gelen kimse.
Seyhan-Beyhan-Ceyhan
Seyhan: Irmaklar.
Beyhan: Sır saklamayan, aklındakini ve yüreğindekini hemen söyleyen.
Ceyhan: Türkiye'nin Akdeniz bölgesinde, uzunluğu 576 km. olan bir nehir.
Sina-Süha-Taha
Sina: 1. Arap Yarımadasının Mısır ile birleştiği yerde bir üçgen oluşturan yarımada. 2. Bu yarımadada bulunan ve Hz. Musa´ya Tanrı sözlerinin burada geldiğine inanılan dağ.
Süha: Büyükayı yıldız kümesinden en küçük yıldız.
Taha: Kur´an-ı Kerim'in yirminci suresinin adı.
Suat-Fuat-Murat
Suat: Mutlu.
Fuat: Gönül, kalp, yürek.
Murat: 1. İstek, dilek, arzu. 2. Amaç.
Süleyman-Yavuz-Sıddık
Süleyman: 1. Huzur, sükûn. 2. Kur’an-ı Kerim'de adı geçen peygamberlerden biri.
Yavuz: 1. İyi, güzel. 2. Mert, cesur. 3. Becerikli, hamarat. 4. Yumuşak huylu.
Sıddık: Hiç yalan söylemeyen, doğru konuşan, sözünün eri.
Ş Harfi
Şahin-Şahan-Seyhan
Şahin: Oldukça büyük boylu, yırtıcı kuş.
Şahan: Oldukça büyük boylu, yırtıcı kuş.
Seyhan: Irmaklar.
Şevket-Kemal-Celil
Şevket: Büyüklük, heybet.
Kemal: 1. Bilgi ve erdem bakımından olgunluk, yetkinlik, erginlik, eksiksizlik.2. En yüksek değer.
Celil: Ulu, büyük, yüce.
Şafak-Afşar-Başar
Şafak: Güneş doğmadan az önce beliren aydınlık.
Afşar: 1. Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri. 2. Çabuk iş gören, çevik, atılgan. 3. Uyumlu, yumuşak başlı. 4. Bir şeyin zıddı, aksi.
Başar: "Bir işi istenilen biçimde bitir" anlamında kullanılan bir ad.
Şansal-Şanal-Aral
Şansal: "İyi niteliklerinle ün kazan, şanın yayılsın" anlamında kullanılan bir ad.
Şanal: "Adın duyulsun, ünlü, şanlı bir insan ol” anlamında kullanılan bir ad.
Aral: 1. Birbirine yakın adaların oluşturduğu topluluk, takımada. 2. Sıradağlar.
Şahan-Kayıhan-Tarkan
Şahan: Şahin
Kayıhan: Güçlü hükümdar.
Tarkan: 1. İslâmlıktan önce verilmiş vekil, vezir, bey gibi san. 2. Ayrıcalıklı, saygın kişi.
T Harfi
Tarkan-Volkan-Serkan
Tarkan: 1. İslâmlıktan önce verilmiş vekil, vezir, bey gibi san. 2. Ayrıcalıklı, saygın kişi.
Volkan: Yanardağ.
Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.
Tugay-Umur-Utku
Tugay: Alayla tümen arasındaki askerî birlik.
Umur: Görgü, bilgi, deneyim.
Utku: Üstünlük, zafer.
Tuğra-Buğra-Musa
Tuğra: Osmanlı padişahlarının imza yerine kullandıkları, özel bir biçimi olan sembolleşmiş işaret.
Buğra: Erkek deve.
Musa: 1. Musevi dininin kurucusu, İsrail peygamberi ve kanun koyucusu. 2. Bir vasiyeti yerine getirmekle görevli kimse.
Tuna-Buğra-Taner
Tuna: 1. Çok, bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli.
Buğra: Erkek deve.
Taner: Şafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.
Tuna-Reha-Süha
Tuna: 1. Çok, bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli.
Reha: 1. Kurtulma, kurtuluş. 2. Ar. Bolluk, genişlik, varlık.
Süha: Büyükayı yıldız kümesinden en küçük yıldız.
U Harfi
Ufuk-Tan-Doğan
Ufuk: 1. Düz arazide veya açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer. 2. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü. 3. Çevre, dolay.
Tan: 1. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık, şafak vakti. 2. Sabah akşam esen serin rüzgâr.
Doğan: 1. Doğan, dünyaya gelen.2. Kartalgillerden, alıştırılarak kuş avında kullanılan, yırtıcı bir kuş.
Umur-Onur-Uğur
Umur: Görgü, bilgi, deneyim.
Onur: 1. İnsanın kendine karşı duyduğu saygı. 2. Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı değer, şeref.
Uğur: Bazı olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan belirti veya bazı nesnelerde var olduğuna inanılan iyilik kaynağı.2. Bu nitelikte olduğuna inanılan şey.3. İyilik, şans, talih, baht. 4. Fırsat, tesadüf.
Uluç-Övünç-İnanç
Uluç: Yüce saygın kimse
Övünç: Övünmeye yol açan, övünülecek şey.
İnanç: 1. Bir düşünceye gönülden bağlılık. 2. Allah’a, bir dine inanma, iman. 3. Güven ve inanma duygusu.
Uraz-Ayaz-Yalaz
Uraz: Talih, şans.
Ayaz: 1. Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Açık, bulutsuz hava. 3. Aydınlık, ışık. 4. Mehtap.
Yalaz: Alev
Utku-Bartu-Tardu
Utku: Üstünlük, zafer.
Bartu: 1. Varlık, servet.2. Varılacak yer, mesafe.
Tardu: Armağan, hediye.
Ü Harfi
Ün-Şan-Han
Ün: 1. Yüksek ses, ses. 2. Şöhret, şan.
Şan: Ün, nam, şöhret.
Han: 1. Eski Türklerde kağana bağlı veya kendi başına buyruk, ikinci derecede devlet başkanı. 2. Osmanlı Padişahlarının adlarının sonuna getirilen san.
Üner-Güner-Gençer
Üner: Tanınmış, ünlü kimse.
Güner: Tan vakti.
Gençer: 1. Genç-er. 2. Toplantı, eğlenti.
Ünsal-Faysal-Faris
Ünsal: "Adın duyulsun, ünlen" anlamında kullanılan bir ad.
Faysal: 1. Keskin kılıç. 2. Hâkim. 3. Kesin hüküm, karar.
Faris: 1. Atlı, süvari. 2. İyi ata binen. 3. Anlayışlı, sevgili.
Ümit-Yiğit-Yağız
Ümit: Umut
Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.
Yağız: 1. Esmer. 2. Doru. 3. Yiğit. 4. Bakımlı hayvan.
Üstün-Tüzün-Özgün
Üstün: 1. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onları geride bırakan. 2. Yenen, galip gelen. 3. Sayıca çok, fazla.
Tüzün: Yumuşak huylu, sakin, soylu, asil kimse.
Özgün: 1. Nitelikleri bakımından benzerlerinden ayrı ve üstün olan. 2. Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan.
V Harfi
Volkan-Okan-Serkan
Volkan: Yanardağ.
Okan: Anlayışlı.
Serkan: Asil bir soydan gelen kimse.
Vurgun-Olgun-Harun
Vurgun: Birine tutkun, âşık.
Olgun: Bilgi, görgü ve hoşgörüsü gelişmiş kimse.
Harun: 1. Parlayan. 2. Hz. Musa'nın ağabeyi.
Vefa-Deha-Tuna
Vefa: Sevgiyi sürdürme, sevgi, dostluk bağlılığı.
Deha: 1. İnsan zekâsının ulaşabileceği en yüksek aşama. 2. Dâhi.
Tuna: 1. Çok, bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli.
Vural-Koral-Yenal
Vural: "Vur ve al" anlamında kullanılan bir ad.
Koral: Sınır muhafizı.
Yenal: Amacına ulaşan kimse.
Volkan-Yaman-Arman
Volkan: Yanardağ.
Yaman: 1. Kötü, korkulan, şiddetli. 2. Cesur, güçlü. 3. Kurnaz, becerikli.
Arman: 1. Dürüst, doğru, güvenilir kimse. 2. İstek. 3. Özlem.
Y Harfi
Yıldıray-Saldıray-Batıray
Yıldıray: Parlak, ışık saçan ay.
Saldıray: Düşmanı iyi gözle ve hemen saldır.
Batıray: Kahraman, yiğit, cesur, bahadır kimse.
Yiğit-Efe-Berke
Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.
Efe: 1. Batı Anadolu köy yiğidi. 2. Ağabey. 3. Kabadayı.
Berke: Kamçı.
Yiğit-Yağız-Yavuz
Yiğit: 1. Güçlü, yürekli, kahraman, alp. 2. Delikanlı, genç erkek. 3. Gözü pek, düşüncelerini açıkça söylemekten çekinmeyen kimse.
Yağız: 1. Esmer. 2. Doru. 3. Yiğit. 4. Bakımlı hayvan.
Yavuz: 1. İyi, güzel. 2. Mert, cesur. 3. Becerikli, hamarat. 4. Yumuşak huylu.
Yücel-Ceyhun-Erkan
Yücel: "Yüksel, yüce bir duruma gel, başarı kazan, ilerle" anlamında kullanılan br ad.
Ceyhun: Tevrat'a göre cennetin dört nehrinden biri.
Erkan: Yiğit, erkek soydan gelen kimse.
Yarkın-Yalın-Arın
Yarkın: 1. Şimşek, ışık 2. Işıklı.
Yalın: 1. Gösterişsiz, süssüz, sade. 2. Alev, ateş. 3. Taş, büyük kaya. 4. Çıplak, örtüsüz.
Arın: 1. Temiz, arı, saf. 2. Alın. 3. Yüz, cephe, dağların, tepelerin yüzü.
Z Harfi
Zamir-Pamir-Ömür
Zamir: 1. İç, iç yüz. 2. Yürek, vicdan. 3. Gönülde gizli olan sır. 4. Adın yerini tutan sözcük.
Pamir: Orta Asya’da Tacikistan, Çin, Sincan Uygur Özerk sınırında bulunan lalenin ana vatanı olan ve Himalaya Dağlarının kuzey silsilelerini teşkil eden sıra dağların adı.
Ömür: Yaşama, yaşayış, hayat.
Zade-Emre-Ege
Zade: 1. Evlat, oğul. 2. Dürüst, doğru adam.
Emre: 1. Âşık, tutkun. 2. Halk şairi. 3. Kardeş. 4. Arkadaş
Ege: 1. Bir çocuğu koruyan, işlerine bakan ve her hâlinden sorumlu olan kimse. 2. Yaşça büyük. 3. Sahip
Zafer-Türker-Tanfer
Zafer: 1. Amaca ulaşma, başarı. 2. Düşmanı yenme, üstün gelme, utku.
Türker: Yiğit Türk.
Tanfer: Şafak vakti gibi aydınlık, güçlü kimse.
Zorlu-Kutlu-Kutay
Zorlu: 1. Güzel, çok güzel, iyi. 2. Yakışıklı. 3. Güçlü, dayanıklı. 4. Sert, keskin. 5. Yürekli, cesur. 6. Girgin, girişken.
Kutlu: Uğurlu, kutsal, mutlu.
Kutay: 1. Kutlu, uğurlu ay. 2. İpek, ipekli kumaş.
Zade-Berge-Efe
Zade: 1. Evlat, oğul. 2. Dürüst, doğru adam.
Berge: İm, iz, eser.
Efe: 1. Batı Anadolu köy yiğidi. 2. Ağabey.3. Kabadayı.
Dünyaya getireceğiniz Üçüz Erkek bebeklerinize isim koymak, onların yaşamı boyunca kullanacağı kelimeyi seçmek çok da kolay değil. Bu süreçte bebeklerinize daha kolay isim seçmek için Erkek Bebek İsimleri yazımıza göz gezdirebilir, hazırladığımız listeden size en uygun isimlere karar verebilirsiniz.