Günümüzde yabancı dil eğitimine aileler çok önem veriyor ve okul öncesi dönemde öğrenilmesi için çaba sarf ediyorlar. Yapılan araştırmalara göre 0-6 yaş yani okul öncesi dönem, yabancı bir dilin en hızlı şekilde öğrenildiği dönemdir. 0-3 yaş arasındaki bebekler bile ana dili dışında bir yabancı dile maruz kalırsa “Aynı anda öğrenme” denilen teknik ile her iki dili de rahatlıkla öğrenebilir. Bu nedenle çocuklarda yabancı dil eğitimi erken yaşta başlarsa çok daha etkili olmaktadır.
Çocuklarda yabancı dil eğitimi
Çocukların yapısı gereği sahip oldukları bazı özellikler, yabancı dil öğrenirken onlar için birer avantaj haline dönüşebilir. Peki çocukların yabancı dil eğitimini destekleyen avantajlar arasında ne gibi özellikler vardır?
- Çocukların beyin yapısı ikinci dil öğrenmeyi kolaylaştırır. Yurtdışında yapılan bilimsel araştırmalarda, yeni diller öğrenmede beyin sistemlerinin ergenliğe erişmeden önce daha elverişli olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü biyolojik düzeyde çocukların beyin yapısı aslında bir sünger gibidir. Yeni bilgileri bilinçsizce özümsemek üzerine tasarlanan bir çocuğun beyni için yabancı bir dil öğrenmek, yetişkinlerin öğrenmesine göre daha kolay olur.
- Bebekler dilin tüm seslerini ayırt edebilir. Bu yeteneği korumaları için bebekler birçok farklı dile maruz bırakılabilir.
- Çocuklar büyüme sürecinde öğrenme odaklıdır. Dil öğrenmeye ilgileri daha fazladır.
- Erken yaşta ikinci bir dil öğrenmenin avantajlarından bir diğeri de çocukların yetişkinlerden daha basit düşünmesidir. Daha az kelime, daha basit cümle yapıları kullanırlar ve daha az soyut düşünürler. Bu da yabancı dil öğrenmelerini oldukça kolaylaştırır.
Çocuklar ne zaman yabancı dil öğrenmeye başlamalı?
Çocukların öğrenme süresinin yetişkinlere daha göre hızlı olması, 0-3 yaş çocuklarda yabancı dil eğitimine başlamak için bir avantaj olarak görülmelidir. Uzmanlara göre 3 yaşından küçük olan çocuklar yabancı dili ne kadar çok duyar ve bu dile ne kadar çok maruz kalırsa o dili konuşup öğrenmesi o kadar kolay olur. 4-5 yaş yabancı dil eğitimi ile bu süreç desteklendiğinde de ikinci dil konusunda daha hızlı gelişme ve ilerleme yakalanabilir.
Yabancı dil eğitimine erken başlamanın faydaları
Küçük yaştaki çocuklar yabancı dili daha hızlı ve daha kolay öğrenme becerisine sahiptir. Onların bu becerisini; yabancı dil öğrenmek için daha çok zamanlarının olması ve dil öğrenmek için tasarlanmış bir beyine sahip olmaları bir anlamda destekler. Bu avantajlarını fırsata çevirerek çocuğa erken yaşta ikinci bir dil öğretmek, onun yetişkin olduğunda yeni diller öğrenmesine imkan yaratır.
Çocukların erken yaşta yabancı bir dil öğrenmesinin aslında birden fazla farklı alanda pek çok faydası bulunur. Yabancı dil eğitimine erken başlamanın faydalarının başında şunlar gelir;
Çocukların kendine olan güvenini artırır
Erken yaşta yabancı dil öğrenmek çocuğun kendine olan güveninin artmasına destek olur. Çocuğun yeni ve farklı beceriler edinmesi, çevreden taktir ve ilgi görmesini sağlar. Bu da çocuğu yabancı dil öğrenmeye teşvik ederken, yabancı dil öğrenmekten duyduğu başarı duygusuyla kendine olan güvenini artırır.
Çocukların analitik düşünmelerine yardımcı olur
Yapılan araştırmalara göre yabancı bir dil öğrenmek, beynin yürütme işlevini geliştirir. İkinci bir dil öğrenmek, çocukların problem çözme becerisini geliştirirken, planlama yapma, konsantrasyon, çoklu görev konularında daha iyi olmalarını sağlar. Yabancı dil öğrenen çocuklar, problemleri kolay çözebilen ve yaratıcı düşünen bir birey olarak büyür.
Çocukların zihinsel gelişimine yardımcı olur
Yabancı dil öğrenmek, beynin sürekli çalışmasını ve zihinsel anlamda efor sarf etmesini gerektirir. İki ya da daha fazla dili konuşabilen çocuklar, iletişim kurarken bir anlamda zihinsel egzersiz yapar.
Farklı kültür etkileşimlerini artırır
Çocuğun erken yaşta yabancı bir dil öğrenmesi daha fazla kültürle bağlantı kurmasını sağlar. Diğer kültürlerle bağlantı kurması daha kolay olur, bu da onu daha açık fikirli ve çeşitliliğe karşı daha hoşgörülü yapar. Farklı kültürlerden daha fazla insanla iletişim kurabilen iki dilli çocuklar, büyüdüklerinde diğer kültürleri yakından tanıma fırsatı bulur.
Yabancı bir dil öğrenmek farklı düşünmeyi geliştirir
Erken yaşta yabancı dil öğrenen çok dilli çocuklar, dünyayı farklı merceklerden görmeyi öğrenir. Bu nedenle, farklı bakış açıları oluşur ve gelişir. İkinci dili öğrenirken yaşadıkları farklı düşünme becerisini, hayatın diğer alanlarına da zamanla aktarabilirler.
Yabancı dil neden erken yaşta öğrenilmeli?
Erken yaşta yabancı dil öğrenen çocuklar daha hızlı ve daha kolay öğrenir, gelişmiş problem çözme becerilerine ve yaratıcılığa sahip olurlar. Çocuklarda yabancı dil eğitiminin erken yaşta başlaması, gelecek yıllarda onlara birçok avantaj sağlar.
-
Çok çaba sarf etmeden oyunlarla ve eğlenerek öğrenilen ikinci dil, çocukların eğitim hayatına olumlu etki yapar.
-
Erken yaşta yabancı dil eğitimi almış çocukların problem çözme becerisi ve yaratıcılıkları gibi sosyal iletişimleri ve okul başarıları da yüksek olur.
-
Erken yaşta eğitim, aynı zamanda çocukların yabancı dili konuşmasına cesaret verir. Bu çocuklar yabancı dili konuşurken ve öğrenirken daha cesur davranabilirler.
-
Yeni yabancı dilleri daha kolay öğrenebilirler.
- Çocuğun büyüdükçe, birden fazla dil konuşuyor olması daha kolay iş bulmasına ve kariyerine destek olur.
Çocuklar yabancı dili nasıl öğrenir?
Dil becerisi ilk önce duymakla alakalıdır. Çocuk duymaya başladığı andan itibaren dil gelişimi de başlamış demektir. Dil gelişimi için işitsel, fiziksel ve sosyal uyaranların sağlanması öğrenmeyi başlatır. Erken yaşta yabancı dil eğitimi, doğru yöntemler kullanıldığında etkili sonuçlar verebilir. Yabancı dil eğitimine ne kadar erken yaşta başlanırsa hızlı öğrenme dönemi o kadar yakalanmış olur.
Çocuklara erken yaşta dil eğitimi nasıl verilmeli?
Her şeyden önce çocukların, gün içinde dil öğrenirken, iletişim ve etkileşimin yoğun olduğu, mümkün olduğunca doğal bir süreç yaşamalarını sağlamak gerekir. Yemek yemek, el yıkamak, diş fırçalamak, giyinmek gibi gündelik aktiviteler sırasında çocukla yabancı dil ile iletişim kurmaya çalışmak etkili olabilir. Aynı zamanda oynanan oyunların, resim ve boyama yapma, masal dinleme, şarkı ve tekerleme söyleme gibi etkinliklerin yabancı dil kullanılarak düzenli ve rutin oluşturacak biçimde yapılması, erken yaşta yabancı dil öğrenmeye büyük katkı sağlar.
Öte yandan çocuğun yabancı dil öğrenmesi konusunda bir istek hissetmesini sağlamak gerekir ve buna uygun ortamın yaratılması büyük önem taşır. Bunun da en etkili yolu, oyun ve keyifle geçirilen zamanlardır. Eğer çocuk eğlenceli etkinliklere ya da oyunlara katılmak için o dili bilmesi gerektiğini bilir ve anlarsa, dili öğrenmeye daha yatkın ve istekli olur.
Hem günlük etkinlikler hem oyunlarla yabancı dili dinlemek, anlamak ve biriktirmekle geçecek sessiz bir dönemin sonunda çocuklar temas halinde oldukları yabancı dilde iletişim kurmaya başlayabilir. Bunu sağlamak için yabancı dil öğreniminin sürekli ve aktif olması, tekrarlar yapılarak ve yeni bilgiler öğretilip ilerleyerek devam etmeye özen gösterilmelidir. Çocukların motivasyonunu yüksek tutmak için bu süreci bir ihtiyaç olarak göreceği, keşfetme ve yaratıcılıklarını harekete geçireceği keyifli bir proje haline dönüştürmek önem taşır. Çocuğun yabancı dille temas ve maruz kalma süresi mümkün olduğunca uzun tutulmalıdır. Bunun için iyi yöntem, haftanın her günü, gündelik etkinlikleri kapsayacak şekilde çocukların iletişimlerini yabancı dilde gerçekleştirmelerini sağlayan bir model oluşturmak olacaktır.
Peki, bu süreçte ailelere düşen görevler nelerdir?
-
Yaşlara göre farklı teknikler uygulanır. Eğer bebeğiniz henüz konuşamıyorsa ona müzik dinleterek, ninni söyleyerek, küçük öykü kitapları okuyarak ve onunla konuşarak eğitime başlayın.
-
Çocuğunuz konuşabiliyorsa her gün ona yeni bir kelime öğretin.
-
Yabancı dilde eğitim seti alın ama asla bunu bir derse dönüştürmeyin. Eğlenceli yollarla bunu yapın.
-
Beraber yabancı dilde şarkılar söyleyin.
-
Yabancı dil bilen çocuklu ailelerle görüşün, bebeğiniz için sosyal ortam yaratın.
-
Her öğrendiği Türkçe kelimenin diğer dildeki anlamını da ona öğretin.
-
Çocuğunuz yeni kelimeleri öğrendikçe ufak kalıplara ve daha sonra da cümlelere geçin. Unutmayın bu yavaş yavaş olacak, hızlı bir sonuç beklemeyin.
-
Asla baskıcı davranmayın, günlük kısa programlarla başlayın. Çocuğun dile yatkınlığını göz önünde bulundurarak ikinci dili oyun içinde öğretmeye başlayın.
-
Eğer ikinci dili anaokulunda öğrenecekse ilk yıl çocuğun normal bir anaokuluna gidip öz güveninin gelişmesi ve okula alışması gerekir. İkinci yılında ise çocuğun genel gelişimi değerlendirilerek çift dilli anaokuluna gitmesini sağlayın.
Geç kalmış değilsiniz
Bugüne kadar bebeğinize yabancı dil eğitimi vermemiş olabilirsiniz, ama merak etmeyin geç kalmış değilsiniz. Çocuklar duydukları sesleri taklit etmeyi çok sever ve hemen buna yönelmeye başlar. Çocuklarda erken yaş dil eğitimini pozitif enerjiyle, eğlenceli ve keyifli aktiviteler ile yapmaya özen gösterin. Baskıcı olmadan ve büyük beklentiler içine girmeden bebeğinizi ikinci dil ile tanıştırabilirsiniz. Göreceksiniz bebeğinizle geçirdiğiniz zamanlarda ufak ufak da olsa başlayacağınız yabancı dil eğitimi zamanla meyvelerini verecek.