Oyun; çocuğun deneyimleyerek kendi kendine öğrenmesini sağlayan bir etkinliktir. Eğlenmek amacıyla ve içsel olarak meydana gelir. Kuralları belirlenmiş veya bilinen, bazen de kendiliğinden gelişen, mutluluk, coşku, heyecan, merak duygularını da içinde barındıran davranışlardan oluşan bir etkinliktir.
Oyun; bebeklerin doğal öğrenme sürecindeki ve gelişimindeki en önemli araçtır. Oyun ilk olarak anne karnında başlar (Anne karnında ellerini ayaklarını hareket ettirdiğini fark eder ve bunu tekrarlayarak oyun haline getirir) ve yaşam boyu devam eder. Oyun; bebeğin bilişsel, alıcı ve ifade edici dil (söz öncesi dönem dahil), motor, sosyal-duygusal, duyusal, fiziksel gelişimlerini destekleyen en önemli araçtır. Oyun bebeğin dilidir.
Oyun, bebek gelişiminin bir parçasıdır. Bu yüzden oyun becerileri gelişim dönemlerine göre değerlendirilir. Yaşamın ilk iki yılını kapsayan (0-2 yaş) dönemdeki oyun gelişimi “alıştırmalı oyun veya tek başına oyun” dönemi olarak adlandırılır. Alıştırmalı oyun bebekler dünyaya geldiklerinden itibaren ilk ortaya çıkan oyundur ve yaşamın ilk 18 ayı boyunca baskındır. Duyu- motor dönemindeki bu oyunları, fiziksel davranışlara dayanmaktadır. Bebek ilk aylarda kendi organları ile ilgilenir, kendini tanır. Tek başına oynamaktan hoşlanır ve ilişki kurmaktan kaçınır. Çünkü bebek kas, denge, bilişsel ve dil gelişimi olarak henüz yeterli olgunlukta değildir. Bu dönemde ilk olarak bakma, emme, elleri açıp kapama gibi tekrar içeren duyu motor gelişimine bağlı oyun davranışları gözlemlenir. Bu oyunlarda bebek duyu organları ile çevresini inceler ve bedenini bu inceleme için kullanır. Duyu organları ile aldığı uyaranları birleştirir ve sınıflandırma yapmaya çalışır. Bebek 4 aylıktan sonra çevresinde dokunabildiği bütün nesneleri alır, yakalar, sallar, ileri geri hareket ettirir, ağzına götürmeye çalışır. Ve bu hareketleri eline her nesne alışında tekrarlar. 6. aydan sonra hareketlenmeye, ince ve kaba motor becerilerine göre uygun hareketli oyuncaklar ile oynamaktan hoşlanmaya başlarlar. 1 yaş civarında ise oyuncak seçimleri yaparak oynamaya başladığı gözlenmektedir. Böylece haz aldığı davranışları tekrarlayarak oyun haline getirir. Alıştırmalı oyun döneminde bebek hem motor becerilerini hem de duyularını geliştirmeye başlar.
Oyuncak tercihleri yaparken nelere dikkat edilmelidir?
- Oyuncağı sadece eğlenmeye yarayan bir araç olarak değerlendirmek doğru değildir.
- Bebekler oyunlarında her şeyi oyuncak olarak kullanabilir. Yani hem materyalleri hem de gerçek nesneleri oyunlarında kullanabilirler. Bu yüzden bebeğin çevresindeki her şeyi oyuncak olarak kullandığını unutmamak ve çevresini ona göre düzenlemek oldukça önemlidir.
- Oyuncak seçimindeki en önemli unsur bebeğin yaşıdır. Çünkü bebek büyüdükçe, becerileri de gelişir. Yeni doğan bir bebeği düşünelim, renkli, sesli oyuncaklara; örneğin çıngıraklara ve marakaslara ilgi gösterirler. Çünkü küçük bir bebeğin dünyaya adapte olmak için duyularına ihtiyacı vardır. Bu sesli ve renkli oyuncaklar ile duyularını uyararak gelişimlerine katkı sağlar. Her edindiği yeni beceri, onun için yeni bir oyundur. Yaş unsuru bebeğin sadece ne ile oynayacağını değil, nasıl oynayacağını da belirler. Örneğin; bir iki yaşında tek başına oynarlar, iki üç yaşlarına geldiklerinde paralel oyunlar yani yan yana ama kendi oyuncakları ile oynarlar. Üç dört yaşlarında hayal gücünü gösteren doktorculuk, öğretmencilik, evcilik gibi oyunları tercih ederler. Dört beş yaşlarında ise oyunlarında iş birliğini keşfetmeye başlarlar.
- Basit ama eğlendirici oyuncaklar ya da gerçek nesneler yaratıcılığını arttırması için önemlidir. Örneğin; mutfaktaki plastik kaplar, makarnalar, hamurlar bu gibi oyuncaklar ve gerçek nesneler çocuğun istediği gibi şekillendirebilerek oynamasına olanak sağlayacak ve kendi kişiliğini şekillendirmede önemli rol oynayacaktır. Ya da su, kum, çamur, boyalar, çocuğun dünyayı tanımasına ve deneyimlemesine olanak sağlayacaktır. Oyuncak ve oyun çocuklar için deneyim kazanmanın en önemli yoludur.
- Her yeni alınan oyuncak çocukları mutlu eder fakat önemli olan çocuğa yeni oyuncak almak değil, elinde olan oyuncakların dikkatini çekmesini sağlamaktır. Düzenli bir şekilde sınıflandırılarak ve ilgisini çekecek şekilde düzenlenmiş bir oyun odası ya da alanı çocuğun algı sistemini hep canlı tutacak ve duyularını sistemli bir şekilde uyaracaktır. Fakat çocuğun oyun alanını düzenlerken onun alan içindeki özgürlüğünü kısıtlamamalı ve kendi dünyasını yaratmasını engellememelidir.
- Oyuncak seçerken bir diğer önemli faktör ise oyuncağın sağlıklı olup olmamasıdır.
- Oyuncak ve parçaları sağlam olmalı ve zorlamalara karşı dayanıklı olmalıdır. Kolayca parçalanan kırılan oyuncaklar küçük bebeklerde boğulmalara neden olabilmektedir. Bununla beraber kenarları, çıkıntıları fiziksel yaralanmaları en aza indirecek şekilde tasarlanmış oyuncalar seçilmelidir. 3 yaşından küçük bebeklerde oyuncak ve parçaları boğulma riski taşımamalı ve kesinlikle bebeklerin kullanacağı oyuncaklar ve parçaları solunum yollarına kaçabilecek boyutta olmamalıdır.
- Ve en önemli oyun arkadaşı ebeveyndir. Birlikte oyun oynayan ebeveynlerde bebek ile arasında günlük rutinler ve aktiviteler dışında bir iletişim kurulur. Ve anne baba oyun anında bebek için bir oyun arkadaşı olmaktadır. Bu da birbirlerini daha iyi anlamalarını, aralarındaki güvenli bağın daha da kuvvetlenmesini sağlar.