Kandaki bilirubin düzeyinin artmasıyla meydana gelen sarılığa neden olabilecek birçok farklı tıbbi durumdan biri de bebeklerle ilgilidir. Yenidoğan bebeklerde karaciğerin henüz tam olarak gelişmemiş olması nedeniyle oluşan sarılık, bazı durumlarda geçici ve tedavi gerektirmez iken bazı durumlarda tıbbi müdahaleye ihtiyaç oluşabilir. Bebeklerde görülen sarılıkla ilgili bilgi sahibi olmak için Sarılık nedir? Bebeklerde sarılık belirtileri ve tedavisi nedir? gibi soruların cevaplarını bu yazımızda bulabilirsiniz. Ayrıca sarılık süreciyle ilgili merak ettiklerinizi 4 Adımda Yeni Doğan Bebeklerde Sarılık başlıklı yazımızdan da öğrenebilirsiniz.
Sarılık Nedir?
Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin, vücutta doğal bir süreç olarak ömrünü tamamladıktan sonra parçalanması sonucu oluşan sarımsı bir pigmenttir. ‘Sarılık’ terimi, işte bu bilirubinin deri ve mukozalarda birikimi sonucu derinin sarı renkte görülmesini ifade eder. Bu duruma vücutta bilirubinin yükselmesi, yani tıptaki adıyla ‘hiperbilirubinemi’ neden olur.
Yeni doğan bebeklerden yetişkinlere kadar her yaştaki insanda görülebilen sarılık, belirli bir seviyeye kadar hayatı tehdit eden bir durum olmamakla birlikte, ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Kandaki bilirubin miktarının yoğunluğunun normal sınır değerinin üstüne çıkması sonucu ciltte, göz aklarında ve ağız ve burun içlerinde sararma görülmesi durumu olan sarılık, fizyolojik ya da patolojik nedenlerle yenidoğan bebekler ile karaciğer hastalıkları, safra yolları tıkanıklığı, hemolitik anemiler gibi nedenlerle çocuklar ve yetişkinlerde görülebilir.
Sarılık Belirtileri Nelerdir?
Sarılık bulgusunun ortaya çıkması ve beraberinde belirtilerin görülmesi için kandaki bilirubin değerinin belirli bir seviyeye ulaşması gerekir. Bilirubin değeri, 3 mg/dl değerini aştığında, sarılık öncelikle göz aklarında fark edilmeye başlar. Bilirubin miktarı artmaya devam ettikçe ise baş ve boyun cildinde, ardından vücudun geri kalanında cilt sarı renk alır.
Yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde de sarılık, gözlerde ve ciltte sararma şeklinde ortaya çıkar. Karaciğer tarafından üretilen sarı renkli sıvı olan bilirubin, bebeklerde ilk 1 hafta boyunca en yüksek seviyeye ulaşır. Bu yüzden o dönemde bebeklerde sarılık görülme oranı oldukça yüksektir. Sarılığın görülme sıklığı yenidoğan bebeklerde yaklaşık yüzde 60, prematüre bebeklerde ise yaklaşık yüzde 80 civarındadır.
Bebeklerde sarılık belirtileri yetişkinlerdekilere benzese de bazı farklılıklar gösterebilir. Özellikle bebeklerde görülen sarılığın belirtilerinin başında şunlar gelir;
- Sarılığın en belirgin belirtisi ciltte ve göz aklarında sararmadır.
- Bilirubin idrarla atıldığı için kandaki bilirubin seviyesi yükseldiğinde bebeğin idrarının rengi koyulaşabilir.
- Bebeklerde sarılık, vücudun normal fonksiyonlarını etkileyebileceği için halsizliğe, huzursuzluğa ve yorgunluğa neden olabilir.
- Sarılık olan bebeklerde aşırı uyuma isteği görülebilir.
- Sarılık, bebekte iştah kaybı ile yetersiz emmeye neden olabilir. Bunun sonucunda bebeğin kilosunda azalma yaşanabilir.
- Enfeksiyon kaynaklı sarılık durumlarında ateş oluşabilir.
Bebeklerin cildindeki sararma ilk olarak göz akları ve yüzde belirir, ardından boyun ve karın bölgesine, son olarak da bacaklara yayılır. Eğer bebeğinizde sarılık olup olmadığını tespit etmek istiyorsanız, bebeğinizin vücudunu doğal parlak ışık altında muayene edebilirsiniz. Görülme oranı yüksek olduğu için yeni doğan sarılığına karşı bebeğinizi iyi gözlemeniz oldukça önemlidir. Eğer bebeğiniz özellikle koyu tenliyse cildindeki sarılık belirtilerini görmeniz ve tespit etmeniz zor olabilir. Emin olmak için bebeğinizin burnuna ya da anlına hafifçe parmağınızla bastırabilirsiniz. Eğer parmağınızı geri çektiğinizde bu bölgenin sarardığı görüyorsanız mutlaka kanda bilirubin miktarını ölçtürmek için doktorunuza başvurmalısınız.
Sarılık Neden Olur?
Kırmızı kan hücrelerinin parçalanmasıyla oluşan bir atık ürünü olan bilirubin, normalde karaciğer tarafından işlenerek vücuttan atılır. Ancak yenidoğan bebeklerde karaciğer tam olarak gelişmediği için bilirubini etkili bir şekilde temizleyemeyebilir.
Yenidoğan döneminde bilirubin üretimi fazla olur. Ancak üretilen bu bilirubini kanda bağlayıp, karaciğere taşıyan protein seviyeleri yenidoğanlarda düşüktür. Çoğu yenidoğanın karaciğeri, fonksiyonel olarak tam olgunlaşmadığından bilirubini işleme kapasitesi azdır. Ayrıca yeterli bakterinin olmadığı bağırsak florası, bağırsak hızının yavaş olması ve yeterince beslenememe nedeniyle bilirubinin vücuttan uzaklaştırma işlemleri yetersiz kalabilir. Bu nedenle yenidoğan bebeklerde hafif bir sarılık görülmesi normaldir.
Bilirubinin kanda birikmesi ve beraberinde cildin sararmasıyla kendini gösteren bebeklerde sarılığın yaygın nedenleri arasında şunlar vardır;
- Fizyolojik Sarılık: Yenidoğan bebeklerde en sık görülen sarılık türüdür. Karaciğerin henüz tam olarak gelişmemiş olması nedeniyle ortaya çıkar ve genellikle doğumdan sonraki ilk hafta içinde kendiliğinden düzelir.
- Anne Sütü Sarılığı: Anne sütündeki bazı maddeler, bebeğin bilirubini işlemesini etkileyebilir.
- Kan Grubu Uyuşmazlığı: Anne ve bebeğin kan grupları arasında uyuşmazlık olduğunda, annenin bağışıklık sistemi bebeğin kırmızı kan hücrelerini yok edebilir. Bu durum, bebeğin kanında yüksek miktarda bilirubin birikmesine neden olur.
- Prematüre Doğum: Erken doğan bebeklerin karaciğerleri, zamanında doğan bebeklere göre daha az gelişmiş olduğu için prematüre bebeklerde sarılık riski daha yüksektir.
- Enfeksiyonlar: Bazı enfeksiyonlar, bebeğin karaciğer fonksiyonlarını etkileyerek sarılığa neden olabilir.
- Genetik Faktörler: Bazı genetik hastalıklar, bilirubinin işlenmesini engelleyerek sarılığa yol açabilir.
- Karaciğer hastalıkları, safra yolu tıkanıklığı gibi bazı diğer sağlık sorunları da bebeklerde sarılığa neden olabilir.
Yenidoğan Sarılığı ve Patolojik Sarılık Arasındaki Fark Nedir?
Yenidoğan sarılığı, bebeklerin büyük bir bölümünde hafif veya belirgin olarak görülür ve genellikle tedavi gerektirmez. Doğduktan 24 saatten sonra başlar ve zamanında doğan bebeklerde 3-5. günlerde, erken doğanlarda 5-6. günlerde en yüksek seviyelere ulaşır. Bilirubin düzeyinin normal seviyeye dönmesi ise, zamanında doğan bebeklerde 2-3 günü, prematürelerde daha 1 haftayı bulduğu görülebilir.
Patolojik sarılık ise, yenidoğan bebeklerde görülen sarılıktan farklı olarak, altta yatan bir hastalığın belirtisi olan sarılık türüdür. Patolojik sarılık tanı ölçütlerine göre maksimum total bilirubin düzeyi normal doğan bebeklerde 12 mg/dl, prematüre bebeklerde 15 mg/dl üzerinde çıkabilir. Yenidoğan sarılığı, bebeklerin karaciğerlerinin henüz tam olarak gelişmemiş olmasından kaynaklanırken, patolojik sarılıkta bilirubin seviyesi anormal derecede yükselir ve tedavi gerektirir. İlk 24 saatte ortaya çıkan, bilirubin yükselme hızı fazla olan patolojik sarılıkta, total bilirubin seviyesi fizyolojik sınırın üstünde olur ve geç başlayıp 2 haftadan 3 aya kadar uzayabilir.
Patolojik sarılığın nedenleri arasında kan grubu uyuşmazlığı, doğuştan gelen kırmızı kan hücresi hastalıkları, enfeksiyonlar, konjenital hepatit veya safra yolu tıkanıklığı gibi karaciğer hastalıkları, galaktozemi veya hipotiroidizm gibi metabolik hastalıklar yer alabilir. Özetle, yenidoğan sarılığı yaygın ve genellikle zararsız bir durum iken, patolojik sarılık daha nadir görülür ve ciddi bir durum olabilir.
Sarılık Tedavisi Nasıldır?
Bebeklerde sarılık tedavisi, sarılığın şiddetine, nedenine ve bebeğin yaşına göre değişir. Bebeğin hafif sarılık geçirdiği belirlenirse herhangi bir tedavi uygulanması gerekmeyebilir. Tedavi genellikle bebeğin kanında bilirubin seviyesinin çok yüksek olduğunu gösteren testler sonucunda önerilir. Hafif fizyolojik sarılıklarda çoğu zaman tedavi gerekmezken, patolojik sarılık durumlarında müdahale gerekebilir.
Hafif sarılık vakalarında, doktor kontrolünde evde takip ve kontrol yeterli olabilir. Bu durumda, bebeğin sık sık beslenmesi, idrar ve dışkı takibi yapılması ve sarılık belirtilerinin yakından izlenmesi önemlidir. Ancak bazı durumlarda sarılık tedavisi için hastanede tedavi uygulanması gerekebilir. Bebeklerin bilirubin seviyesini hızla düşürmek için hastanede şu tedavi yöntemleri uygulanabilir;
- Fototerapi yani ışık tedavisi, sarılığın en yaygın ve etkili yöntemidir. Bilirubini karaciğer tarafından daha kolay parçalanabilen bir forma dönüştüren özel bir ışık türü cilde yansıtılır. Bebek bu özel bir ışık kaynağının altına yerleştirilir. Bu ışık, bilirubini suda çözünür hale getirerek idrar ve dışkı yoluyla vücuttan atılmasını sağlar. Fototerapi sırasında bebeğin gözleri ışıktan korunur ve sık sık beslenmesi sağlanır.
- Kan değişimi yöntemi, bilirubin seviyesinin çok yüksek olduğu ve fototerapinin yetersiz kaldığı durumlarda uygulanır. Bebeğin kanı, bilirubin içermeyen donör kanıyla değiştirilir. Çoğu bebek tedaviye iyi yanıt verir ve birkaç gün sonra hastaneden ayrılabilir.
- Bazı durumlarda, özellikle kan grubu uyuşmazlığına bağlı sarılıkta ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar, bebeğin bağışıklık sisteminin kırmızı kan hücrelerini parçalamasını engeller. Enfeksiyon varsa doktor tarafından antibiyotik verilebilir. Enzim eksikliği veya karaciğer hastalığı varsa o duruma özel tedavi uygulanabilir.
- Sarılık tedavilerinden biri de bebeğin bilirubini vücuttan atmasına yardımcı olması için sık sık beslenmesidir. Bu nedenle, sarılık olan bebeğin sık sık emzirilmesi önemlidir. Sık beslenme, bebeğin bağırsak hareketlerini artırarak bilirubinin atılmasını kolaylaştırır.
Bebeklerde sarılık, özellikle erken teşhis edilip tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, bebeğinizde sarılık belirtileri fark ederseniz mutlaka doktora danışmanız önemlidir.
Anne ve Bebek Arasında Kan Uyuşmazlığı Olduğunda da Sarılık Görülür mü?
ABO uygunsuzluğu, hemolitik hastalıklar içinde, yüksek bilirubin seviyesinin en sık nedenlerinden biridir. Pasif antikor geçişinin rol oynaması nedeniyle birinci gebelikte de gerçekleşme olasılığı yüksek olabilir.
Anne ve bebeğin kan grupları arasında uyuşmazlık olması durumunda sarılık görülebilir. Kan grubu uyuşmazlığı (Rh veya ABO uyuşmazlığı), annenin antikorları bebeğin kırmızı kan hücrelerini parçalayarak bilirubin seviyesinin yükselmesine neden olabilir.
Sarılığa neden olan etkenlerden biri, kan grubu uyuşmazlığıdır. Anne ve bebeğin kan grubu uymayabilir. Örneğin bebeğin kan grubu negatif (-), annenin kan grubu ise pozitif (+) olabilir. Annenin kan grubu 0, bebeğin ise A, B ya da AB olabilir. Bu durumda ise AB0 uyuşmazlığı ortaya çıkar. Görülen bu kan grubu uyuşmazlığına bağlı olarak annenin vücudu, bebeğin kan grubuna karşı antikor üretir. Bu antikor üretimi plasenta yolu ile bebeğe geçer ve bilirubin artışı meydana gelerek sarılık oluşabilir.
Yenidoğan Bebeklerde Sarılık Kendiliğinden Geçer mi?
Yenidoğanların hemen hepsinde hayatın ilk haftasında kan bilirubin düzeyinin yükselmesi ve bunların üçte ikisinde de klinik olarak sarılık görülmesi beklenen bir durumdur. Yenidoğan bebeklerde sarılık doğumdan sonra 2-4 gün içinde belirgin hale gelir ve 1-2 hafta içinde kendiliğinden geçebilir. Kan grubu uyuşmazlığı, enfeksiyonlar, karaciğer hastalıkları veya genetik faktörler gibi nedenlerden kaynaklanabilen patalojik sarılık ise, kendiliğinden geçmez ve tedavi gerektirebilir.
Anne Sütü Sarılığı Nasıl Olur?
Bebeklerin bağışıklığını güçlendiren doğanın mucizesi anne sütü, içeriğindeki prebiyotiklerle en değerli ve en üstün besindir.*
Anne sütüyle beslenen bebeklerde bazen anne sütü sarılığı görülebilir. Anne sütündeki bazı maddeler, bebeğin bilirubini işlemesini etkileyebilir. Bu durum, genellikle doğumdan sonraki ilk haftadan sonra ortaya çıkar ve birkaç hafta sürebilir. Anne sütü sarılığı, genellikle zararsızdır ve kendiliğinden geçer.
Anne sütü sarılığının nedenlerinden biri, bebeğin yetersiz beslenme olabilir. Annenin ilk günlerde çeşitli nedenlerle bebeğini yeterince emzirememesi, buna bağlı olarak bilirubinin atılamaması ile ilişkilidir. Anne sütünün azlığı veya emzirme tekniğindeki yanlışlıklardan dolayı yetersiz beslenmeye bağlı olarak sıvı ve kalori gereksiniminin karşılanmaması sonucu bebekteki mekonyum geçişi azalarak bilirubin seviyesi artabilir. Bebeğin güçlü ememesi durumunda süt sağımı yapılabilir, yetersizliğinde de doktora danışılabilir.
Bebeğin emzirilme sıklığının artması, sarılık gelişme olasılığını azaltabilir. Bu nedenle doktorlar tarafından yaşamın ilk günlerinde bebeğin çok sık emzirilmesi önerilir. Siz de sarılık riskini azaltmak için bebeğinizi doğumdan sonraki ilk saatler içinde emzirmeye özen gösterebilirsiniz. Bebeğinizi sık sık yani günde 8-12 kez emzirebilirsiniz. Ayrıca bebeğinizin doğru şekilde emdiğinden emin olmanız da çok önemlidir. En sağlıklı ve doğru şekilde bebeğinizi nasıl emzirebileceğinizi öğrenmek için Doğru Emzirme Önerileri başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz. Ayrıca bebeğinizin yeterli beslenip beslenmediğine dair doktorunuza danışabilirsiniz.