Hamileliğinizin üçüncü trimesterine yani son üç aylık dönemine giriyorsanız artık bebeğinizi kucağınıza almaya iyice yaklaştınız demektir. Hastane çantası hazırlığı, bebek için alışveriş, doğum ve emzirme hakkında bilgi edinme gibi doğum hazırlıklarının iyice yoğunlaştığı bu dönemde, ayrıca doğum sancısı ile ilgili de bilgi edinmeye başlayabilirsiniz. Doğuma son 3 ay kala vücudunuz ile bebeğinizde doğum hazırlıkları hızlanacağı için doğumun nasıl başlayacağını ve neler yaşayacağınızı bilmek sizi daha rahat hissettirebilir. Doğum sancısı belirtileri, doğum sancısı başlangıcı, doğum sancısı aralıkları, doğum sancısı geldiğinde yapılması gerekenler gibi pek çok konuda aklınıza takılan noktalar hakkında önceden bilgi edinmeniz, o an geldiğinde kendinize güvenmenizi ve süreci daha bilinçli bir şekilde deneyimlemenizi sağlayabilir.
Doğum Sancısı Nedir?
Hamilelikte doğum sancısı, bebeğin dünyaya gelmesi için rahmin kasılmasıyla oluşan, ritmik ve giderek şiddeti artan kasılmalara denir. Rahim ağzının açılıp incelmesini sağlayan bu kasılmalar, bebeğin doğum kanalından geçişine zemin hazırlar. Anne adayları doğum sancısının tarifini, ‘bel bölgesinden kasıklara doğru yayılan, zamanla şiddetlenen ve aralıklarla daha uzun ve güçlü hale gelen ağrılar’ şeklinde yapar. Bu sancılar, doğumun başladığının en önemli belirtisidir.
Doğum sancısı, ilk başta hafif ve düzensiz olabilir ancak zamanla daha düzenli aralıklarla gelir, süresi uzar ve şiddeti artar. Bu süreçte rahim ağzı açılmaya başlar ve doğum aşamasına geçilir. Gerçek doğum sancıları gibi bir de anne adaylarının aklını karıştıran yalancı doğum sancıları da vardır. Tıbbi adıyla Braxton Hicks kasılmaları olarak bilinen yalancı doğum sancıları, gebeliğin son aylarında başlayabilen düzensiz ve genellikle ağrısız rahim kasılmalarıdır. Gerçek doğum sancılarından en önemli farkı, bir düzene sahip olmamalarıdır. Vücudun doğuma hazırlık yapmasının bir yolu olarak kabul edilen bu kasılmalar, rahim ağzında herhangi bir değişikliğe yani rahim ağzında açılmaya neden olmazlar.
Doğum Sancısı Nasıl Oluşur?
Doğum sancısı, anne adayının vücudunun doğuma hazırlanmasıyla birlikte başlayan doğal bir süreçtir. Anne adayları doğum sırasında kasılmalar yaşadıklarında, rahimleri kasılır, sıkılaşır. Bunun sonucunda rahim ağzı yavaş yavaş açılır, bebek yavaşça rahimden ve vajinadan dışarı itilir. Dolayısıyla kasılmalar, doğumun ilerlediğinin bir işaretidir.
Doğum sancısının ana nedeni, rahim kaslarının kasılması ve gevşemesidir. İşte bu doğum sancılarının oluşmasını ve doğumun gerçekleşmesini sağlayan faktörlerin başında ise bazı gebelik hormonları gelir. Bu hormonların, rahim kaslarına "kasıl" sinyali göndermesiyle rahim ağzı açılır ve bebek doğum kanalına doğru itilir.
Özellikle oksitosin ve prostaglandin adı verilen hormonlar, doğum sancısının oluşmasında etkilidir. Oksitosin, beyinden salgılanır ve rahim kasılmalarını sağlayarak doğumu başlatır. Doğum yaklaştıkça oksitosin seviyesi yükselir ve bu da kasılmaların daha sık ve güçlü olmasına neden olur. Oksitosin gibi doğum sancısında etkili olan bir diğer hormon olan prostaglandinler ise rahim ağzının yumuşamasını ve açılmasını sağlar. Ayrıca kasılmaları da destekleyen bu hormonların etkisiyle rahim kasları daha etkili ve düzenli olarak kasılır ve gevşer.
Sonuç olarak doğum sancısı, rahim kaslarının kasılması, hormonların etkisi ve bebeğin doğum kanalına doğru itilmesi gibi biyolojik mekanizmaların bir araya gelmesiyle oluşur. Bu süreç tamamen doğal ve doğumun gerçekleşmesi için gereklidir.
Doğum Sancısı Belirtileri Nelerdir?
Doğum sancısı, her anne adayı için oldukça farklı deneyimler içerir. Bazıları bunun hafif olduğunu ve daha çok sıkışma veya baskı gibi hissettiğini, bazıları ise kasılmaların son derece ağrılı ve sıkıntılı olduğunu ifade edebilir. Aslında doğum sancısı rahimde ve karın bölgesinde meydana gelen başka ağrılardan oldukça farklıdır. Doğum sancısı genellikle sırtın alt bölümünde ağrı oluşturur. Seyrek ve kısa süreli başlar, düzenli aralıklarla sıklaşır, süresi uzar ve şiddetlenir.
İşte bu sürecin başlamasının bir anlamda haberini veren bazı belirgin belirtiler vardır. Bu doğum sancısı öncesi belirtiler ve doğumun yaklaştığını gösteren işaretler şunlardır;
- Kasılmaların başlaması: Karında, belde veya kasıklarda hissedilen ağrılar, doğum sancısının ilk belirtileri şeklindedir. İlk başta hafif olabilir. Başlangıçta adet sancısına benzer ağrılarla kendini gösterebilir. Dinlenmekle veya pozisyon değiştirmekle geçmeyen, doğum yaklaştıkça küçük ve düzensiz olan bu sancılar, düzenli ve seyrek olarak gelmeye başlar. Bu ağrılar düzenli hale geldiğinde, doğumun başladığının bir işareti olabilir.
- Nişan gelmesi: Rahim ağzını kapatan sümüksü tıkanın, pembe ya da kanlı bir akıntı şekilde vajinadan gelmesidir. Doğumun yaklaştığını gösteren nişan gelmesinde, aslında rahim ağzını kapatan mukus tıkaç atılır.
- Suyun gelmesi: Amniyon kesesinin yırtılmasıyla bebeği koruyan amniyon sıvısının vajinadan gelmesidir. Suyun gelmesi her zaman sancıyla birlikte olmayabilir. Bu durum, doğumun yaklaştığının en net işaretlerinden biridir ve hemen hastaneye gitmeyi gerektirir.
- Pelvik bölgesinde baskı hissi: Bebek aşağı doğru indikçe baskı artar ve kasık bölgesinde ağrı başlar. Bebeğin başının leğen kemiği bölgesine inmesiyle kasıklarda ve pelviste bir baskı oluşur.
- Sırt ve karın ağrısı: Özellikle belden başlayıp öne doğru gelen ağrılar doğum sancısına işaret edebilir. Adet sancısına benzer, belin alt kısmında ve karında hissedilen kramplardır.
- Mide bulantısı, ishal: Doğumdan önce vücut kendini boşaltma eğiliminde olabilir. Bu da kusma ya da ishal şeklinde kendini gösterebilir.
Bu belirtiler doğumun artık yakınlaştığının ve doğum sancılarının başlayacağının işaretleridir. Doğum sancısının başlayıp başlamadığını anlamak için kasılmalardaki şu düzene ve aralıklara bakılabilir;
- 20 dk da bir gelen doğum sancısı: Doğumun erken evresinde görülebilir. Kasılmalar henüz seyrektir ama düzenli hale gelmeye başlar.
- 15 dakikada bir gelen doğum sancısı: Doğumun yavaş yavaş başladığını gösterebilir. Kasılmalar artık fark edilir hale gelir.
- 10 dakikada bir gelen doğum sancısı: Genellikle doğumun erken evresinin başladığını gösterir. Bu, sancıların artık düzenli aralıklarla gelmeye başladığı anlamına gelir ve gerçek doğumun habercisi olabilir.
- 5 dakikada bir gelen doğum sancısı: Aktif doğum evresine girilmiş olabilir. Bu noktada kasılmalar düzenli, ağrılı ve giderek şiddetlidir. Hastaneye gitme zamanı gelmiştir.
- 3 dakikada bir gelen doğum sancısı: Doğum çok yakın demektir. Kasılmalar güçlü, sık ve uzun sürelidir.
Sancı düzeni her kadında bireysel olarak farklılık gösterebilir. Ancak kasılmalar 5 dakikada bir, her biri en az 1 dakika sürüyorsa ve bu durum en az 1 saat boyunca devam ettiyse doğum çok yakın demektir. Bu nedenle gerekli hazırlıkları yaparak hastaneye gitmek için yola çıkmak gerekir.
Erken Doğum Sancısı Belirtileri Nelerdir?
Doğum sancısının ne zaman başlayacağı tam olarak bilinmez. Buna bir anlamda anne adayının vücudu ve bebeğin durumu karar verir. Bazen anne karnındaki bebek, olması gereken zamandan daha erken dünyaya gelebilir. Böyle durumlarda ise anne adaylarında erken doğum sancısı görülebilir.
Erken doğum sancısı, hamileliğin 37. haftasından önce başlayan, doğumun gerçekleşme riskini taşıyan sancılardır. Doğuma neden olan kasılmalar, bazen 7-8 aylık gibi gebeliğin daha erken dönemlerinde de görülebilir. 32-36. haftalar arasındaki 8 aylık doğum belirtileri, bu açıdan kritik ve riskli olabilir. Bu haftalarda ortaya çıkan bazı belirtiler, vücudun doğuma hazırlandığını gösterebilirken, bazıları ise erken doğumun habercisi olabilir.
Bazı belirtiler erken doğumun gerçek sinyalleri olarak anne adayı tarafından hissedilebilir. Bu erken doğum sancısı belirtileri genellikle şu şekildedir;
- 10 dakikadan daha kısa aralıklarla gelen kasılmalar, en belirgin erken doğum sancısı belirtisidir. Bu kasılmalar giderek sıklaşır, güçlenir, şiddetlenebilir ve pozisyon değiştirmekle geçmez.
- Özellikle belde hissedilen, adet sancısına benzer ağrılar, erken doğum sancısı belirtisi olabilir. Belin alt kısmında devamlı ve hafif bir sırt ağrısı hissedilebilir.
- Bebeğin aşağı doğru ittiği hissi, leğen kemiği bölgesinde yoğun baskı yapabilir.
- ‘Nişan’ adı verilen doğum belirtisi olarak sulu, mukuslu veya kanlı akıntı gelebilir.
- Amniyon sıvısının gelmesi, erken doğumun başlamış olabileceğini gösterir. Kesin bir erken doğum belirtisidir ve bu belirti ile doğumun başladığı kabul edilir.
Eğer hamileliğinizin 37. haftasından önce yukarıda bahsedilen belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, vakit kaybetmeden doktorunuzu veya hastaneyi aramalısınız. Erken müdahale, erken doğumun önüne geçebilir veya bebeğin sağlığı için gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.
Özellikle erken doğumda beslenme, anne adayının daha rahat bir doğum süreci yaşamasına destek olabilir. Peki erken doğumda yenmemesi gereken gıdalar nelerdir? Erken doğum öncesinde beslenmenin nasıl olması gerektiğini öğrenmek için Erken Doğumda Yenebilecek ve Yenemeyecek Gıdalar içeriğimize tıklayabilirsiniz.
Yalancı Doğum Sancısı Belirtileri Nelerdir?
Yalancı doğum sancısı, özellikle hamileliğin son aylarında sıkça görülen ve anne adaylarının çoğunu “doğum başladı mı?” diye düşündüren kasılmalardır. Yalancı doğum sancısı yaşayanlar, bu sancıları çoğu zaman gerçek doğum sancısıyla karıştırabilir. Siz de bu belirtileri hissettiğinizde endişeye kapılabilirsiniz. Ancak sandığınız gibi doğumunuzun başladığını göstermeyen bu sancılar, sadece vücudunuzun doğuma hazırlık yaptığının bir işaretidir.
"Bu sancı gerçek mi, yalancı mı?" diye anlamak için ‘Kasılmalar düzenli mi, yoksa aralıklı ve belirsiz mi?’ diye gözlemleyebilirsiniz. Eğer sancılarınız düzensiz doğum sancısı şeklindeyse, sancıların arası belirli bir düzene sahip değilse, bu yalancı doğum sancısı belirtisi olabilir. Düzensiz sancılarla birlikte gelen ağrılarınız, genellikle birkaç saniye ile birkaç dakika arasında sürer, uzun ve şiddetli değildir. Unutmayın ki gerçek doğum sancısında kasılmalar giderek sıklaşır ve şiddetlenir, yalancı sancılar ise sabit kalır ya da azalır.
Yalancı doğum sancılarını fark etmenizi sağlayan bir diğer belirti ise, ağrıların pozisyon değişikliğinde geçmesidir. Oturduğunuzda ya da ayaktayken gelen sancılar, uzandığınızda ya da yürüdüğünüzde azalabilir veya tamamen geçebilir. Ayrıca yalancı doğum sancısı, rahim ağzında değişiklik yapmaz. Gerçek doğumda rahim ağzı açılırken, yalancı sancılar bu değişikliğe neden olmaz.
Yaşadığınız doğum sancısının ‘gerçek mi yoksa yalancı doğum sancısı mı’ olduğunu anlamada kafanız karışırsa, kendinize ‘Sancılar düzenli mi geliyor?’, ‘Hareket ettiğimde azalıyor mu?’, ‘Sıklığı ve şiddeti artıyor mu?’ diye sorabilirsiniz. Eğer cevabınız "hayır" ise, büyük ihtimalle yalancı doğum sancısı yaşıyorsunuzdur. Ancak yine de emin olmak için, doktorunuzla iletişime geçebilirsiniz.
Yalancı Doğum Sancısı ile Gerçek Doğum Sancısı Arasındaki Farklar
Gerçek doğum sancısı ile yalancı doğum sancısı belirtileri arasındaki farklar, doğumun ne zaman başladığını anlamanız için çok önemlidir. Gerçek doğum sancısı mı yoksa yalancı doğum sancısı mı yaşadığınızı anlamak zor olabilir. Ancak farkı anlamanıza yardımcı olacak bazı yollar vardır. Bu iki sancı türünü ayırt etmenizi sağlayacak en önemli kriterler şunlardır;
- Gerçek kasılmalar birkaç dakikada bir gelir ve zamanla sıklaşır. Düzenli bir ritme sahiptir. Yalancı doğum sancısı birkaç dakikada bir gelebilir, ancak zamanla sıklaşmazlar. Düzensizdir, kasılmaların arasında belirli bir zaman dilimi yoktur.
- Gerçek kasılmalar dinlenseniz bile geçmez. Yalancı doğum sancısı genellikle dinlendiğinizde geçer.
- Gerçek sancı, yürüyüş veya pozisyon değiştirme gibi hareketlerle durmaz veya azalmaz. Yalancı sancı, genellikle pozisyon değiştirdiğinizde, yürüdüğünüzde hafifler ve hatta tamamen kaybolur.
- Gerçek kasılmalar, zamanla daha güçlü ve daha ağrılı hale gelir. Zamanla şiddeti artar ve daha uzun sürer. Yalancı doğum sancısı hafiftir, kasılmaların şiddeti artmaz ve süresi de uzamaz.
- Gerçek kasılmalar, genellikle belin alt kısmından başlayıp karın bölgesine doğru yayılan bir ağrıdır. Yalancı doğum sancısı ise, sadece ön taraftadır, çoğunlukla karnın ön kısmında hissedilir.
Bu farkları bilmek, doğumun ne zaman başladığını anlamanızı kolaylaştırır. Hem gereksiz endişe yaşamanızı önlerken, aynı zamanda erken doğum veya acil durumları da zamanında fark etmenizi sağlar. Gerçek doğum sancısı ile yalancı doğum sancısı belirtileri arasındaki farkları bilerek, panik yaşamak yerine doğru zamanda harekete geçebilir, gerektiğinde hastaneye daha sakin ve kontrollü şekilde gidebilirsiniz.
Doğum Sancısı Ne Zaman Başlar ve Ne Kadar Sürer?
Doğum sancısı başlangıcı, genellikle hamileliğin 38 ila 42. haftaları arasında görülür. Ancak bu süre her anne adayında değişebilir. Doğum sancılarının süresi, doğumun evrelerine ve anne adayının kaçıncı doğumu olduğuna göre farklılık gösterebilir.
Doğum süreci üç evrede ilerler;
İlk evre, yani erken doğum evresi, sancıların yeni başladığı dönemdir. Bu evre doğumun en uzun süren kısmıdır ve sancılar düzensiz olabilir. Başlangıçta doğum sancısı 15 dakikada bir veya doğum sancısı 10 dakikada bir gelir. Kasılmalar hafiftir ve bu evre saatlerce sürebilir, genellikle evde takip edilir.
İkinci evre, aktif doğum evresidir. Bu aşamada sancılar daha şiddetli ve düzenlidir. Bu evrede rahim ağzı 4 santim açılma civarında olur, rahim ağzı 4 cm’den 7 cm’ye kadar açılabilir. Doğum sancısı 5 dakikada bir gelir. Doğumun sonuna doğru sancılar daha da sıklaşır ve 3 dakikada bir gelen doğum sancısı yaşanabilir. Bu dönemde hastaneye gitmek gerekir çünkü doğum artık hızla ilerler.
Üçüncü evre, bebeğin doğduğu geçiş ve itme evresidir. Aktif evre ile doğumun sonu arasındaki kısa ve yoğun evredir. Bu aşamada doğum sancısı 3 dakikada bir ya da 2 dakikada bir gelir. Kasılmalar çok yoğundur ve rahim ağzı tamamen açılır. Bebek doğum kanalından aşağı doğru iner ve doğum gerçekleşir.
Doğum sancısı aralıkları, doğumun ne kadar yakında olduğunu gösteren önemli bir işarettir. Örneğin:
- 15 dakikada bir sancı: Erken evredir.
- 10 dakikada bir sancı: Doğum süreci başlıyor olabilir.
- 5 dakikada bir sancı: Aktif doğum evresi başlar.
- 2-3 dakikada bir sancı: Doğumun gerçekleşmek üzere olduğuna işarettir.
İlk doğum yapan anne adaylarında doğum sancısı genellikle daha uzun sürer. Sancılar daha yavaş ilerleyebilir. Ancak ikinci veya üçüncü doğumlarda rahim daha önce açıldığı ve rahim ağzı daha önce esnediği için doğum süreci genellikle daha kısa olur, daha hızlı ilerleyebilir. Bu nedenle doğum sancısı aralıkları daha kısa sürede sıklaşabilir.
Doğum Sancısı Başladığında Ne Yapılmalı?
Artık doğum sancılarınız başladıysa bebeğinizi kucağınıza almaya da kendinizi hazırlamanız gerekir. Hem fiziksel hem de duygusal olarak çok fazla güç gerektiren doğum sürecinde, sancılarla birlikte gelen ağrılarla da başa çıkmak için bazı yöntemler deneyebilirsiniz. Bunun için de doğum sancısını hafifletmeye neyin yardımcı olabileceğini önceden öğrenmeniz iyi bir fikirdir.
Bu süreçte sakin kalmanız, sancıların düzenini takip etmeniz ve vücudunuzun verdiği sinyalleri dinlemeniz oldukça önemlidir. Evde doğum sancısı geldiğinde yapılması gerekenleri uygulamanız, sancılarınızı yönetmenize yardımcı olabilir;
- Sakin kalın ve panik yapmayın. Sakin kalmak, vücudunuzun daha rahat kasılmasını sağlar. Bu süreçte eşinizin veya bir yakınınızın yanınızda olması size güven verir.
- Sancılarınızın ne kadar sürdüğünü ve kaç dakikada bir geldiğini not edin. Her kasılmanın başladığı zamanı takip ederek kasılmalarınızı zamanlayabilirsiniz. Saniye ibresi olan bir saatiniz veya akıllı telefonunuzda bir zamanlayıcınız varsa, her bir kasılmanın ne kadar sürdüğünü takip edin. Doktorunuz kasılmalarınızın ne kadar aralıklarla olduğunu ve ne kadar sürdüğünü bilmek isteyecektir.
- Doğum sancılarını hafifletmek için yürüyüş yapabilir, hafifçe esneme hareketleri deneyebilirsiniz. Sancı pozisyona göre azalırsa bu hâlâ erken evrede olabileceğiniz anlamına gelir.
- Bel ve kasıklara uygulanan sıcak, doğum sancısı şiddetini azaltabilir. Ilık bir duş almak veya sıcak su torbası kullanmanız da vücudunuzu gevşetmeye yardımcı olur.
- Sancı sırasında derin nefes alıp vermeye odaklanmanız, kasılmalarla başa çıkmanıza yardımcı olabilir. Doğru nefes almak hem kendinizi daha iyi hissetmenizi, hem de bebeğinize yeterli oksijen gitmesini sağlar.
- Enerjinizi korumak için su içmeyi unutmayın. Mide bulantınız yoksa hafif gıdalar yiyebilirsiniz. Bu süreçte neler yiyebileceğinizle ilgili fikir almak için Doğum Öncesi ve Sonrası Beslenme içeriğimizi okuyabilirsiniz.
- Doğum sancısı varken uyumak zor olabilir, ama erken evredeyseniz kısa uykular alarak güç toplayabilirsiniz. İlerleyen saatlerde uyumak mümkün olmayacağı için bu fırsatı değerlendirmek önemlidir. Sancılar uyuyamayacağınız kadar şiddetli değilse, bu fırsatı değerlendirin.
Doğum sancıları başladığında, ilk olarak doktorunuzu veya sizi takip eden sağlık ekibini bilgilendirmeniz önemlidir. Bir saat boyunca her 5 dakikada bir gelen ve 1 dakika süren sancılar varsa hastaneye gitme zamanı gelmiş olabilir. Doktorunuzla iletişimde kalarak hastaneye ne zaman gelmeniz gerektiği konusunda en doğru yönlendirmeyi yapacaktır.
Doğum Belirtileri Hakkında Sık Sorulan Sorular
Doğum sancısı neye benzer, nerelerde hissedilir?
Her hamile doğum sancısını farklı hissetse de genellikle doğum sancıları, karın, bel ve sırt bölgesinde hissedilen, güçlü kramp veya adet sancısına benzeyen bir histir. Sancılar, dalga dalga gelir ve kasılma başladığında ağrı yavaşça artarak zirveye ulaşır, sonra yavaşça kaybolur. Başlangıçta hafif ve düzensiz olan bu kasılmalar, zamanla daha yoğun, uzun ve düzenli hale gelir. Bu ağrılar kasık ve uyluklarında da hissedebilir.
Normal doğum sancısı nasıl olur?
Normal doğum sancısı, düzenli aralıklarla gelen ve zamanla sıklaşan kasılmalarla başlar. Her sancı genellikle 30-90 saniye sürer ve şiddeti giderek artar. Kasılmalar belden başlayıp karına ve kasıklara doğru yayılır. Dinlenmekle geçmeyen bu sancılar, rahim ağzında açılma ve incelmeye neden olur. Gerçek doğum sancıları, bebeğin doğum kanalına ilerlemesini sağlayan etkili kasılmalardır.
Doğum sancısı neden gelmez, sancısız doğum mümkün mü?
Bazı anne adaylarında hormonal dengesizlikler, bebeğin duruşu veya rahim kaslarının yetersiz çalışması nedeniyle doğum sancısı gelmez. Bu durumda suni sancı verilerek doğum süreci başlatılabilir. Sancısız doğum yapmak isteyen anne adayları ise farklı doğum yöntemlerini deneyebilir. Epidural anestezi ile sancı hissi azaltılarak ağrısız doğum yapılabilir. Sancısız doğum belirtileri arasında, su gelmesi, hafif bel ağrısı veya rahim ağzında açılma olmasına rağmen ağrı hissedilmemesi yer alabilir. Bu gibi durumlar genellikle doktor takibiyle belirlenir.
Doğum sancısı ilk nereden başlar, belden mi başlar?
Doğum sancıları genellikle karın, bel veya sırt bölgesinden başlayabilir. Birçok anne adayı için sancılar, bel bölgesinde yoğunlaşan ağrılarla başlar ve karın bölgesine yayılır. Bazı anne adaylarında ise sancılar direkt olarak karın kaslarının kasılmasıyla hissedilir. Bu nedenle, sancıların ilk nereden başladığına dair kesin bir kural yoktur. Önemli olan, sancıların düzenli bir şekilde gelip gelmediğini ve şiddetinin artıp artmadığını takip etmektir.
Doğum sancısı karın, vajina, sırt veya bacağa vurur mu?
Doğum sancısı ve kasılmalar sırasında rahimdeki baskı, çevredeki sinirlere etki ederek bu bölgelerde ağrıya neden olabilir. Vajina ve kasıklarda batma ya da baskı hissi, bebeğin aşağı inmesiyle artar. Bel ve bacaklara vuran ağrı, özellikle belden başlayıp öne doğru yayılan sancılar gerçek doğumun belirtisi olabilir. Bu yaygın ağrılar doğum ilerledikçe daha sık ve şiddetli hâle gelebilir.
Doğum sancısının şiddeti ne kadardır?
Doğum sancısının şiddeti, doğumun evresine göre büyük farklılıklar gösterir. Başlangıçta hafif ve adet krampına benzeyen sancılar, doğum ilerledikçe daha güçlü ve yoğun bir hal alabilir. Bu evrede genellikle adet sancısından çok daha güçlü olarak tarif edilir. Genellikle, en şiddetli sancılar doğumun son evresinde, yani bebeğin doğum kanalından geçtiği sırada hissedilir. Anne adayları bu ağrıyı kimi zaman bıçak saplanır gibi, kimi zaman da şiddetli kramp şeklinde tanımlar. Ağrı, çoğu zaman dayanılmaz olarak tanımlansa da doğru nefes ve gevşeme teknikleriyle yönetilebilir. Doğumun şiddeti; kişinin ağrı eşiği, bebeğin pozisyonu ve önceki doğum deneyimleri gibi birçok faktöre bağlıdır.
Gaz sancısı veya karın ağrısı doğum belirtisi olabilir mi?
Gaz sancısı veya karın ağrısı bazen doğumun erken belirtileriyle karıştırılabilir. Ancak doğum sancıları genellikle düzenli, şiddeti artan ve bel-kasık bölgesine yayılan kasılmalar şeklindedir. Gaz sancısı ise genellikle düzensiz, beslenmeyle ilişkili ve pozisyon değişikliğiyle hafifleyen bir ağrıdır. Yine de doğumun başlangıcında hafif karın ağrısı veya mide rahatsızlığı görülebilir. Şayet sancılarla birlikte bel ağrısı, nişan gelmesi (kanlı akıntı) veya su gelmesi gibi belirtiler varsa, doğum başlamış olabilir. Şüpheli durumlarda doğum belirtisi mi yoksa sindirimle ilgili bir problem mi olduğunu anlamak için doktora danışmak en doğrusudur.
Doğum sancısı mideye ya da mide bulantısına yol açar mı?
Doğum sancısı bazı anne adaylarında mide bulantısına veya mide bölgesinde rahatsızlığa yol açabilir. Bu durum, doğum sırasında salgılanan hormonlardan ve vücudun yoğun ağrıya verdiği doğal bir tepkiden veya rahmin mideye baskı yapmasından kaynaklanabilir. Şiddetli kasılmalar sırasında bulantı, kusma veya hazımsızlık görülebilir. Özellikle doğumun aktif fazına girildiğinde bu tür mide şikayetleri artabilir. Bu nedenle, doğum öncesinde ağır yemeklerden kaçınmak ve hafif gıdalarla beslenmek önerilir.
Doğum sancısı ishal veya üşüme yapar mı?
Doğum sancıları sırasında ishal ve üşüme sıkça görülen belirtilerdendir. Doğumdan hemen önce bağırsak hareketlerinin hızlanması ve ishal olması, vücudun kendini doğuma hazırlama yöntemlerinden biridir. Benzer şekilde, sancıların yol açtığı hormonal değişiklikler ve vücudun stres tepkisi, titreme veya üşüme hissine neden olabilir. Bu belirtiler, vücudun doğum için gösterdiği doğal tepkilerdir ve genellikle doğum sürecinin başladığının bir işaretidir.
Doğum sancısı rahimde ve tek taraflı hissedilir mi?
Doğum sancısı rahimde başlangıçta tek taraflı gibi hissedilebilir; ama genellikle bu ağrı zamanla her iki tarafa yayılır. Özellikle doğumun erken evrelerinde sancılar düzensiz ve hafif ağrılar şeklinde olabilir. Bu ağrılar rahmin bir kısmında, genellikle sağ ya da sol alt karında hissedilebilir. Ancak doğum ilerledikçe sancılar genellikle her iki tarafa yayılır, daha düzenli ve şiddetli hale gelir. Doğum sancısı, rahmin düzenli olarak kasılıp gevşemesiyle oluşur ve bu kasılmalar, tüm rahmi etkileyerek karın, bel ve sırt bölgesine yayılan bir ağrıya neden olur. Tek taraflı ve sürekli ağrı varsa, bu bazen başka bir durumun belirtisi olabilir, bu nedenle dikkatle izlenmelidir.
Doğum sancısı aniden mi başlar?
Doğum sancıları genellikle aniden başlamaz, aksine yavaş yavaş ve kademeli olarak artar. Genellikle yavaş ve hafif kasılmalarla başlar, zamanla düzenli ve şiddetli hale gelir. İlk sancılar hafif, kısa süreli ve düzensizdir, adet krampına benzeyebilir. Zamanla bu sancılar daha uzun, daha güçlü ve daha düzenli bir hale gelir. Sancıların bu kademeli artışı, vücudun doğuma yavaş yavaş hazırlanmasını sağlar. Bu nedenle, doğum sancısı ani bir sürprizden ziyade, zamanla şiddetlenen bir süreçtir. Ama bazı istisnai durumlarda hızlı başlangıç da mümkündür.
Doğum sancısı kaç dakikada bir gelirse hastaneye gidilmeli?
Doğum sancısının derecesi arttıkça, hastaneye gitme zamanı yaklaşır. Doğum sancısı her 5 dakikada bir, düzenli ve yaklaşık 1 dakika sürecek şekilde gelmeye başladığında hastaneye gidilmelidir. Bu duruma "5-1-1 kuralı" denir. Sancıların şiddeti artması ve doğum sancısı derecesi ilerlemesi, doğumun aktif evresine girildiğinin bir göstergesidir. İkinci veya sonraki doğumlarda bu süreç daha hızlı ilerleyebileceği için doktorun önerdiği talimatlara uymak önemlidir.
Doğum sancısı sırasında bebek hareket eder mi?
Doğum sancısı sırasında bebek genellikle hareket etmeye devam eder, ancak hareketler daha sınırlı ve ritmik olabilir. Kasılmalar sırasında rahimdeki sıkışma nedeniyle bebeğin hareketleri kısa süreliğine azalabilir ya da annenin hissettiği hareketler azalabilir. Kasılma geçtikten sonra bebek yeniden hareket edebilir. Doğum yaklaştıkça bebek daha az ama daha belirgin şekilde hareket eder. Ancak bebek hareketlerindeki azalma normal olsa da, eğer hareketler tamamen durursa veya önemli ölçüde azalırsa, bu bir sağlık sorununa işaret edebilir. Böyle bir durumda hemen doktorunuza veya sağlık ekibine danışmak önemlidir.
Doğum sancısı NST’de kaç çıkar?
NST (Nonstress Test) esas olarak bebeğin kalp atışlarını, hareketlerine verilen tepkiyi ve rahim kasılmalarını izler. NST değerlendirilirken kasılmaların frekansı, süresi ve rahim ağzındaki değişimlerle birlikte bebeğin kalp tepkileri da göz önünde tutulur. Tek başına kasılma değeri yeterli olmaz. NST’de “kasılma değeri” gibi bir sayı ölçülse de, doğum sancısının başlaması için bu değerin ne kadar olması gerektiği doktorun muayene bulguları ve rahim ağzı açılması, sancıların düzeni gibi başka kriterlerle birlikte değerlendirilir.
Doğum sancısı adet sancısına benzer mi?
Doğum sancısının acısı, başlangıçta adet sancısına benzer bir his verebilir. Ancak genellikle çok daha yoğun ve uzun sürelidir. Özellikle doğumun erken evrelerinde, sancılar adet sancısına yakın bir kramp gibi hissedilebilir. Doğum ilerledikçe bu sancıların şiddeti ve sıklığı adet sancılarından çok daha fazla olur. Doğum sancısı acısı, zamanla şiddetlenir, belden kasıklara ve hatta bacaklara yayılabilir. Adet sancısından farklı olarak, bu ağrılar düzenli aralıklarla gelir ve giderek sıklaşır. Yani başlangıçta benzer olsa da, doğum sancısı acısı daha güçlü, ritmik ve vücudu doğuma hazırlayan bir süreçtir.
Eğer çalışan bir anne adayıysanız doğumdan önce 8 hafta ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta izne çıkabilirsiniz. Doğum ve süt izni ile ilgili bilmeniz gerekenleri Çalışan Anne Doğum İzni yazımızdan öğrenebilirsiniz.