Bebeğinizi kucağınıza aldığınız o muhteşem günden sonra hayatınızda yeni bir dönem başlıyor. Bebeğinizle birlikte geçireceğiniz güzel günler ve yılların yanı sıra, doğum sonrasında sizi ‘lohusa’ olarak bilinen 6 haftalık bir dönem bekliyor. Lohusa dönemini doğumdan sonraki yaklaşık 6 haftalık süreci kapsayan, sizin hem bedensel hem de ruhsal olarak toparlanacağınız bir süreç olarak düşünebilirsiniz. İşte bu dönemde sağlığınızı korumak, olası riskleri önlemek ve ruhsal dengenizi desteklemek için lohusa döneminde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. İçeriğimizi okuyup edineceğiniz bilgileri uygulayarak, bu dönemi yeniden güç topladığınız, bebeğinizle bağ kurduğunuz ve sağlıklı bir başlangıç yaptığınız özel bir zaman dilimine dönüşebilirsiniz.
Lohusalık Dönemi Nedir?
Lohusalık dönemi, yeni anne olmuş bir kadının doğumdan hemen sonra başlayan ve bebeğin ilk 40 günü boyunca devam eden, annenin bedensel ve ruhsal olarak toparlanma sürecidir. Doğumdan sonraki ilk 40 gününü kapsayan bu süre, annenin vücudunun hamilelik ve doğumun etkilerinden kurtulması, hormonal dengenin yeniden sağlanması ve anne-bebek bağının kurulması için gereken zamandır.
Annenin doğum sonrası hormonlarının dengelenmeye çalıştığı lohusalık döneminde, rahmin eski haline döndüğü ve emzirme düzeninin oturduğu önemli bir iyileşme süreci yaşanır. Aynı zamanda anne, yeni doğan bebeğiyle duygusal bağ kurar ve annelik rolüne uyum sağlamaya başlar. Özetle lohusalık dönemi hem fiziksel toparlanma hem de psikolojik uyum açısından kritik bir değişim sürecidir.
Lohusalık Kaç Gün Sürer?
Doğumdan sonra başlayan lohusalık dönemi, ortalama 40 gün sürer. Ancak bu süre, annenin genel sağlık durumuna, doğum şekline ve bireysel iyileşme hızına bağlı olarak değişebilir.
Lohusalık, annenin fiziksel ve duygusal olarak toparlandığı, vücudun hamilelik ve doğumun etkilerinden kurtulmaya çalıştığı bir dönemdir. Normal doğum sonrası iyileşme genellikle daha hızlı olurken, sezaryen sonrası toparlanma biraz daha uzun sürüp 8 haftaya kadar çıkabilir. Normal doğum ve sezaryen doğum sonrası iyileşme hızları ve lohusalık deneyimi farklılık gösterebileceği için her yeni annenin iyileşme ve lohusalık döneminin süresi farklı olabilir.
Lohusalık Döneminde Neler Olur?
Lohusalık dönemi tıpkı hamileliğiniz gibi size özeldir. Vücudunuz bu süreçte hamilelik boyunca yaşadığı değişimlerin ardından eski haline dönmeye başlar. Bu dönem sizin için sadece fiziksel değil, aynı zamanda hormonal ve duygusal değişimlerin de yoğun olarak yaşandığı bir iyileşme sürecidir.

Peki bu süreçte vücudunuzda şu değişiklikler olur? Lohusalık döneminde fiziksel ve duygusal anlamda yaşayabileceğiniz farklılıkların başında işte şunlar gelir;
Rahmin küçülmesi: Doğumdan sonra rahminiz, hamilelikteki büyük boyutundan küçülmeye başlar ve eski boyutlarına dönebilmek için kasılır. Bu kasılmalar, özellikle bebeğinizi emzirdiğiniz sırada artabilir. Bu süreç, loşi adı verilen kanamalı bir akıntıyla birlikte gerçekleşip, birkaç hafta sürebilir.
Lohusalık akıntısı: Doğum sonrası rahminizde kalan doku ve kanın atılmasıyla oluşan, loşi adı verilen vajinal akıntıdır. Doğumdan sonra başlayan ve adet kanamasına benzeyen bu akıntı, rahminizin içindeki doku artıklarının atılmasıyla oluşur. Rengi zamanla kırmızıdan pembeye. İlk günlerde kırmızı renkte olan bu akıntı, zamanla sonra sarıya ve beyaza döner.
Hormonal değişiklikler: Özellikle östrojen ve progesteron gibi gebelik hormonlarınızın hızla düşmesi, duygusal dalgalanmalara ve fiziksel belirtilere yol açabilir. Aniden değişen hormon seviyeleriniz, çoğu yeni annede olduğu gibi, sizde de "lohusa hüznü" olarak bilinen, geçici bir mutsuzluk, endişe ve yorgunluk hissi, doğum sonrası korkular yaratabilir. Merak etmeyin, bu durum genellikle herhangi bir tedaviye gerek kalmadan birkaç gün veya 1-2 hafta içinde düzelir.
İdrar ve dışkı kontrolünde zorluk: Doğum sonrası sık idrara çıkarak vücudunuzda biriken fazla sıvıyı atarsınız. Ancak bazen idrar yapmak sizin için çok ağrılı olabilir. Ilık duş veya oturma banyosu yapmanız hatta perine bölgesine ılık su püskürtmeniz ağrınızı azaltabilir. Eğer vajinal doğum yaptıysanız, pelvik kaslarınızın zayıflaması nedeniyle kısa süreli idrar kaçırma ya da dışkı kontrolünde zorlanma da yaşayabilirsiniz. İdrar kaçırmayı önlemek için doktorunuzun da önerisiyle idrar tutma egzersizi, Kegel egzersizi yapabilirsiniz.
Doğum sonrası saç dökülmesi: Hamilelikte artan östrojen hormonunuz nedeniyle doğuma kadar saçlarınız az dökülmüş olabilir. Gebelikte artan hormonlarınız saç dökülmesini baskılarken, doğum sonrası hormonlarınızın düşmesiyle birlikte saçlarınızda belirgin şekilde dökülme yaşayabilirsiniz. Hormon seviyeleriniz lohusa döneminde normale döndüğünde biriken saçlarınız toplu halde dökülebilir. Doğum sonrası saç dökülmesi genellikle lohusalık döneminden itibaren birkaç ay sürebilir.
Göğüslerde dolgunluk ve hassasiyet: Süt üretiminizin başlamasıyla göğüslerinizde şişlik, hassasiyet ve zaman zaman ağrı yaşayabilirsiniz. Bebeğinizi emzirmeniz, bu dolgunluğun azalmasına yardımcı olur. Emzirme sıklığı arttıkça göğüslerinizde şişlik, hassasiyet ve ağrı zamanla azalır.
Kabızlık ve hemoroid: Hamilelik sırasında artan progesteron hormonunuz, bağırsak hareketlerinizi yavaşlatabilir. Doğumdan sonra hormon seviyeleriniz normale dönerken, bağırsaklarınızın eski düzenine dönmesi zaman alabilir ve bu da vücudunuzda kabızlık ile beraberinde hemoroid oluşmasına neden olabilir.
Perine bölgesinde iyileşme: Perine bölgesi, lohusalık döneminde iyileşmesi gereken en önemli alanlardan biridir. Normal doğum sonrası dikişler ya da yırtıklarınız varsa, bu bölgede ağrı ve hassasiyetiniz olabilir. Perine bölgenizde genellikle birkaç hafta içinde ağrılar azalabilir ve dikişler kaybolabilir. Tam iyileşme 6 haftaya kadar sürebilir.
Karın kaslarında gevşeme: Gebelikte gerilen karın kaslarınız doğum sonrası hemen toparlanmaz. Hamilelik boyunca büyüyen rahminiz, karın kaslarınızı ve bağ dokularınızı esnetir ve zayıflatır. Doğumdan sonra bu kaslar, eski hallerine dönmek için zamana ihtiyaç duyar. Vücudunuzdaki bu bölgenin eski haline dönmesi birkaç ay sürebilir.
Adet döngüsünün geri dönmesi: Lohusalık, annenin vücudundaki hormonal dengenin yeniden kurulduğu ve adet döngüsünün yavaş yavaş geri döndüğü bir süreçtir. Bu sürecin ne zaman tamamlanacağı, annenin emzirip emzirmemesine göre büyük farklılıklar gösterir. Eğer emzirmiyorsanız veya çok az emziriyorsanız, adet döngünüz genellikle doğumdan sonraki 6 ila12 hafta içinde geri dönebilir. Eğer emziriyorsanız adet kanaması 6-7. ay sonra bile başlayabilir.
Şişlikler: Doğumdan sonraki ilk birkaç gün, özellikle el ve ayaklarınızda şişlikler artabilir. Hamilelik sırasında vücudunuzda biriken ekstra sıvılar, doğumdan sonra atılmaya başlar. Bu atılım süreci sırasında, özellikle yer çekiminin etkisiyle sıvılar el ve ayaklarınızda toplanabilir ve şişliğe yol açabilir. Bu şişlikler, vücudunuzun sıvı dengesini yeniden sağladıkça 7-10. gün civarında kendiliğinden azalıp düzelebilir.
Lohusalık Döneminde Nelere Dikkat Edilmeli?
Lohusalık dönemi, doğumdan sonra hem bedensel hem de ruhsal olarak eskiye döneceğiniz, yaklaşık 40 günü süren hassas bir süreçtir. Bu dönemde kendinize özen göstermeniz ve zaman ayırmanız, dinlenmeniz, hijyen ve bakım kurallarına dikkat etmeniz, sağlık açısından olası riskler yaşamamanız açısından büyük önem taşır. Bu dönemde uygulayacağınız doğum sonrası bakım ve doğum sonrası vajina bakımı hem fiziksel sağlığınızı korur hem de bebeğinize daha iyi bakabilmenizi sağlar. Özellikle doğum sonrası bakım rutinlerini doğru şekilde uygulamanız, kolay ve sağlıklı bir şekilde toparlanmanızı destekler.

Lohusalık döneminde dikkat edilmesi gerekenler kadar lohusa döneminde yapılmaması gerekenler de vardır. Siz de bu süreçte işte şu doğum sonrası bakım rutinlerini uygulayarak lohusa dönemini daha rahat geçirebilirsiniz;
Düzenli dinlenme: Lohusalık döneminde en çok özen göstermeniz gereken konuların başında bol bol dinlenmeniz gelir. Bebeğiniz uyurken sizin de dinlenmeniz, vücudunuzun toparlanmasına büyük destek olur. Lohusalık döneminde ağır işlerden kaçınıp, ev işleri ve diğer sorumluluklar için yakınlarınızdan yardım isteyebilirsiniz.
Uyku: Dinlenmenizin yanı sıra bu dönemde mümkünse bebeğinizle aynı anda uyumaya çalışın. Bu, kısa aralıklarla da olsa uyku almanızı sağlar. Özellikle geceleri emzirme nedeni ile uykunuz sık sık bölündüğünden, gün içinde en az 2 saat dinlenme ve uykuya zaman ayırmaya özen gösterin.
Hijyen: Doğum sonrası hem bebeğiniz hem kendiniz için hijyen çok önemli olduğundan ellerinizi sık sık yıkayın. Eğer normal doğum yaptıysanız perine bölgenizi temiz ve kuru tutmanız gerekir. Her tuvalet kullanımı sonrası bu bölgenizi önden arkaya doğru ılık suyla yıkamanız ve nazikçe kurulamanız, enfeksiyonu önlemek için çok etkilidir.
Dikiş bakımı: Eğer doğumda dikiş atıldıysa, bu bölgeyi temiz ve kuru tutulmalı, doktorunuzun önerdiği şekilde pansuman yapmalısınız. Dikişlere pansuman için doktorunuzun onayıyla ilaçlı su (baticon solüsyonu) kullanabilirsiniz. Dikişleriniz nedeniyle doğumdan sonraki ilk birkaç gün bölgede şişlik, gerginlik ve rahatsızlık olabilir, oturmada güçlük yaşayabilirsiniz. Temiz tuttuğunuzda 1-2 hafta içinde iyileşme olur. Ancak dikiş bölgesinde şişlik, kızarıklık ve akıntı olursa mutlaka doktorunuza başvurmalısınız.
Kanama: Doğum sonrası birkaç hafta süren, loşi adı verilen kanamanızın olması normaldir. Bu süreçte sadece ped kullanmalı, pedleri de sık sık değiştirmelisiniz. İlk günlerde kanama olacağı için emici özellikte lohusa pedleri ve pamuklu iç çamaşırı tercih edebilirsiniz.
Vajina bakımı: Doğum sonrası vajina bakımı, özellikle normal doğum yaptıysanız, enfeksiyon riskini önlemek ve iyileşmeyi hızlandırmak adına çok önemlidir. Doktorunuzun önerisiyle ağrı ve şişliği azaltmak için soğuk kompresler veya ılık oturma banyoları yapabilirsiniz.
Dengeli beslenme: Lohusalık döneminde hijyen ve bakım gibi önemli olan bir diğer konu da beslenmedir. Her tür besinden yeterince ve öğün atlamadan almanız, bu dönemin en önemli kurallarından biridir. Bol miktarda protein, lif, vitamin ve mineral içeren gıdalar tüketebilirsiniz. Taze meyve, sebze, tam tahıllar ve sağlıklı protein kaynakları (tavuk, balık, baklagiller) iyileşme sürecinizi destekler. Unlu, yağlı ve kızartma türü besinlerden kaçınıp, sulu gıdalara ağırlık verebilirsiniz. Kabızlık ve hemoroidi önlemek için bu süreçte lifli gıdalarla beslenmeniz önemlidir. Ayrıca sigara ve alkol gibi maddeler kullanılmamalı, çay ve kahve tüketmekten de kaçınmalısınız.

Sıvı alımı: Bol su içmeniz, vücudunuzdaki fazla sıvının atılmasına ve kabızlığın önlenmesine yardımcı olur. Özellikle bebeğinizi emzirirken süt üretimini desteklemek için günde en az 2-3 litre su içmelisiniz. Emzirme döneminde anne sütünüzün miktarı ve besleyiciliğini artırmanın yollarını öğrenmek için Emziren Anneler için Beslenme Önerileri başlıklı yazımızdan fikir alabilirsiniz.
Egzersiz: Gebelik süresince gerilmiş olan karın ve perine kaslarınızı güçlendirmek için egzersiz yapabilirsiniz. Doktorunuzun onayıyla yapacağınız, genel iyilik halinizin artmasına yardımcı olan hafif ve kontrollü bu egzersizler, özellikle pelvik taban kaslarını, karın ve sırt bölgesini hedef alır. Aynı zamanda ruhsal olarak da size rahatlatıcı etkiler sağlayabilir. Her gün 15-20 dakikalık bu egzersizleri, bebeğinizi emzirdikten sonra yapabilirsiniz. Doğumdan hemen sonra ağır egzersizler önerilmez; bu nedenle lohusa egzersizlerini genellikle doğumdan sonraki ilk 6 hafta içinde, doktorunuzun onayıyla başlayacak şekilde planlayabilirsiniz.
Psikolojik destek: Doğum sonrası hormonlarınızın değişimi, ruh halinizde dalgalanmalara ve beraberinde lohusa hüznü olarak bilinen geçici bir mutsuzluğa neden olabilir. Bebeğinizin bakımında kendinizi yetersiz hissetme gibi durumlar sonucu ağlamanız, mutsuzluk ya da kaygı hissetmeniz normaldir. Bu süreci sevdiklerinizle paylaşabilir, yürüyüş, rahatlatıcı müzik dinleme, güzel bir anıyı hatırlama, hayal kurma gibi kendinizi iyi hissettirecek şeyler yapabilirsiniz. Eğer mutsuzluk, umutsuzluk veya yoğun kaygı gibi duygularınız uzun sürerse veya günlük yaşantınızı etkiliyorsa bir sağlık profesyonelinden veya psikologdan destek alabilirsiniz.
Cinsel ilişki: Vajinal dokunun iyileşmesi için genellikle 6 hafta boyunca ilişki önerilmez. Bu süre zarfında rahim ağzı henüz tam kapanmamış olabileceğinden, enfeksiyon riski artar. Ayrıca doğum sırasında oluşan yırtıklar, kesiler ya da dikişlerin iyileşmesi için zamana ihtiyaç vardır. Siz de kontrol sonrası doktorunuzun onayını aldıktan sonra cinsel yaşamınıza geri dönebilirsiniz.
Dar kıyafetlerden kaçınma: Doğum sonrası genital bölgenizin ve perine dokusunun iyileşmesi için doğru kıyafet seçimi yapmanız büyük önem taşır. Sıkı giysiler, zaten hassas olan bölgede sürtünmeye ve baskıya neden olarak ağrıyı şiddetlendirebilir. Ayrıca dar giysiler, cildinizin hava almasını kısıtlar. Bu durum, nemli ve sıcak bir ortam yaratarak bakteri üremesini kolaylaştırır ve enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle lohusa döneminde rahat ve bol kıyafetler giymeniz, pamuklu ve bol iç çamaşırları tercih etmeniz, hem konforunuzu artırır hem de iyileşme sürecinizi destekler.
Lohusalık döneminde tüm bu noktalara dikkat ederken aynı zamanda doktor kontrollerinizi de ihmal etmemelisiniz. Fiziksel sağlığınızın tam olarak kontrol edilmesi için yapılan lohusalık muayenesi, genellikle doğumdan sonraki ilk 6 hafta içinde gerçekleşir. Doktorunuz, bu kontrol sırasında öncelikle dikişlerin durumunu kontrol eder ve herhangi bir enfeksiyon belirtisi olup olmadığına bakar. Aynı zamanda, doğum sonrası birkaç hafta devam eden kanamanın normal seyredip etmediğini ve rahmin eski boyutuna dönme hızını da değerlendirir. Bu nedenle, doktorunuzun belirlediği randevuya mutlaka gitmeniz hem sizin hem de bebeğiniz için önem taşır.
Lohusa Döneminde Dışarı Çıkılır mı?

Lohusa döneminde dışarı çıkmanızda genel olarak sağlık ve tıbbi açıdan bir sakıncası yoktur. Ancak doktorlar, genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç hafta içinde yeni annenin ve yeni doğan bebeğin çok uzun süre dışarıda kalmayı ve yoğun kalabalığa girmeyi önermezler.
Doğum sonrası hem sizin hem de bebeğinizin enfeksiyon riski yüksektir. Özellikle ilk haftalarda vücudunuz hâlâ iyileşme sürecinde olduğu için bağışıklık sisteminiz hassas olabilir. Aynı şekilde yenidoğan bebeğiniz de dış ortamdan gelebilecek enfeksiyonlara karşı savunmasızdır. Bu nedenle, lohusalığınızın ilk günlerinde kalabalık ve havasız ortamlardan kaçınmanız önemlidir.
Ancak, kısa süreli ve temiz havada yapılan yürüyüşler hem fiziksel hem de duygusal sağlığınız için faydalı olabilir. Temiz hava almak, güneş ışığından faydalanmak ve hareket etmek, toparlanmanıza yardımcı olabilir. Aynı zamanda, doğum sonrası korkular ve kaygı gibi duygusal durumlarla başa çıkmak için de iyi gelebilir.
Eğer lohusa döneminde bebeğinizle dışarı çıkmanız gerekiyorsa şu durumları göz önünde bulundurup, gerekli önlemleri alabilirsiniz;
- Dışarı çıkmadan önce doktorunuza danışın ve onay alın.
- Kendinizi fiziksel ve ruhsal olarak hazır hissettiğinizde dışarı çıkın.
- Özellikle ilk haftalarda kısa süreli, planlı ve yorucu olmayan yürüyüşler tercih edin.
- Kalabalık, kapalı ve havasız ortamlardan kaçının. Temiz havada, park gibi açık alanlarda zaman geçirmeye çalışın.
- Hava koşullarının çok sıcak, soğuk ya da rüzgârlı olmamasına dikkat edin.
- Bebeğinizin hava koşullarına uygun giyindiğinden emin olun.
- Bebeğinizin beslenme ve alt değişimi hazırlıklı şekilde dışarı çıkın.
Lohusalıkta dışarı çıkmak sizin ve bebeğiniz için faydalı olabilir, ancak her zaman dikkatli ve temkinli olmanız önemlidir. Lohusalık sadece fiziksel değil, duygusal olarak da hassas bir dönemdir. Dışarı çıkmak moralinizi yükseltebilir ancak kendinizi yorgun, huzursuz veya hazır hissetmiyorsanız, kendinizi zorlamayın. Hem sizin toparlanma süreciniz hem de bebeğinizin genel sağlığı açısından doğru zamanda ve uygun koşullarda dışarı çıkmanızın önemli olduğunu unutmayın.
