Bebeğiniz için en iyi besin anne sütüdür
bg

Bebekler Neden Kusar?

Eğer yeni ebeveyn iseniz bebeğinizin kusması sizi ilk anda ister istemez panikletebilir. Hastalıktan mı yoksa normal bir durumdan mı kaynaklandığını anlamaya çalışırken endişe yaşamanız da gayet doğaldır. Aslında bebeklerin kusması oldukça yaygın ve çoğu zaman normal gelişim sürecinin bir parçasıdır. Ancak bazı durumlarda bebek kusmasının altında yatan farklı ve takip edilmesi gereken nedenler olabilir. “Peki bebekler neden kusar?” diye merak ediyorsanız, bu yazımızı okuyarak, bebek kusmasının olası nedenlerini, hangi durumlarda normal kabul edildiğini ve ne zaman doktora başvurulması gerektiğini detaylı şekilde öğrenebilirsiniz. Böylece bebeğiniz kustuğunda daha bilinçli ve sakin kalabilir, gerektiğinde ise hızlıca müdahale edebilirsiniz. Bebeğinizle ilgili acil müdahale gerektiren diğer durumların neler olduğu hakkında da Bebeklerde İlkyardım yazımızdan fikir alabilirsiniz.

Bebek Kusması Nedir?

Bebek kusması, karın kaslarının kuvvetli kasılmasıyla birlikte gerçekleşen, mide içeriğinin istemsiz ve güçlü bir şekilde ağız yoluyla dışarı atılmasıdır. Genellikle bir rahatsızlığın belirtisi olan kusma ile sıkça karıştırılan bir durum ise geri çıkarmadır. Tükürme, genellikle beslenmeden sonra az miktarda sütün bebeğin ağzından hafifçe akmasıdır ve bebeklerde oldukça yaygındır. Bu durum, herhangi bir rahatsızlık ya da hastalık belirtisi değildir.

Bebeklerde kusma, sindirim sisteminin henüz tam gelişmemesi nedeniyle yetişkinlere göre daha sık görülür. Yemek borusu ile mide arasındaki kapakçığın tam olarak gelişmemiş ve gevşek olması, yiyeceklerin kolayca geri gelmesine neden olur. Ayrıca, bebeklerin küçük mide hacmi, sadece sıvı gıdalarla beslenmeleri, sık sık beslenmeleri ve zamanlarının çoğunu yatay pozisyonda geçirmeleri de kusma riskini artırır. Genellikle bebekler büyüdükçe ve sindirim sistemleri olgunlaştıkça bu durum kendiliğinden azalır.

Normal Kusma ile Anormal Kusma Arasındaki Farklar Nelerdir?

Bebeklerde normal bir gelişimsel süreç olarak kabul edilen kusma, mide kapakçığının tam olgunlaşmaması nedeniyle sıkça rastlanan bir durumdur. Beslenme sonrası gelen, ince, süt rengi, birkaç kaşık kusmuk şeklinde olan normal kusmada bebeğin kilo alımı düzenli olur, hasta gibi görünmez ve zamanla kendiliğinden düzelir. Bebek normal kusma sürecinde iyi kilo alıyor, neşeli ve aktif ise genellikle endişeye ve tıbbi müdahaleye gerek kalmaz. Çoğu bebekte bu durum, sindirim sistemi olgunlaştıkça, özellikle 6-12 aylık olduklarında kendiliğinden düzelir.

‘Bebek kusması ne zaman tehlikelidir?’ sorusunun cevabını anormal kusma oluşturur. Anormal kusma daha şiddetli, fışkırır tarzda ve genellikle beslenmeden bağımsız olarak meydana gelir. Kusmanın rengi yeşil, sarı veya kanlı, miktarı da çok fazla olabilir. Ayrıca, kusmayla birlikte bebeğin huzursuz, uyuşuk olması, ateşinin çıkması veya kilo alımında yavaşlama gözlenmesi de önemli belirtilerdir.

Normal kusma ile anormal kusma arasında sıklık, miktar, renk, kıvam ve zamanlama gibi bazı belirgin farklılıklar vardır. Bunlar şöyle özetlenebilir;

Özellik                Normal Kusma                                                    Anormal Kusma

Sıklık                  Günde birkaç kez                                                 Çok sık, artan sıklıkta ve şiddette

Miktar                1-2 yemek kaşığı kadar az                                   Büyük miktarlarda

Renk                  Beyaz veya sütün renginde                                 Yeşil (safra), sarı veya kanlı

Kıvam                Sıvı veya hafif pütürlü                                          Mukuslu veya koyu kıvamlı

Zamanlama       Beslenme sırasında/sonrasında                          Beslenmeden bağımsız olarak

Bebek               Kusma sonrası rahat ve mutlu                              Kusma sonrası huzursuz, iştahsız

Belirtiler            Kilo alımı normal                                                  Kilo kaybı, ishal, ateş, ağrı, 

Ses                   Çoğunlukla sessiz                                                 Öğürme, zorlanma, hırıltılı

Eğer kusma, bebeğin genel durumunu etkiliyor, sıklaşıyor ve anormal özelliklerden biri yaşanıyorsa, bir sağlık sorununa işaret edebilir. Bu gibi durumlarda, vakit kaybetmeden bir doktora başvurmak bebeğin sağlığı için kritik öneme sahiptir.

Yaşa Göre Bebeklerde Kusma Nedenleri

Bebekler büyüdükçe ve sindirim sistemleri geliştikçe kusma nedenleri de farklılık gösterir. Her yaş grubunda kusmanın şekli ve eşlik eden belirtiler, altta yatan nedenin ipuçlarını verir.

Yenidoğan döneminde genellikle fizyolojik gelişimden kaynaklanan kusmalar görülürken, daha büyük bebeklerde beslenme alışkanlıkları veya enfeksiyonlar gibi farklı faktörler devreye girebilir. Bebeğin yaşına göre kusmanın olası nedenlerini anlamak, ebeveynlerin durumu daha doğru değerlendirmesine yardımcı olur. Bu nedenle, her yaş grubunun kendine özgü kusma nedenlerini bilmek önemlidir.

Yenidoğan Bebeklerde Kusma Nedenleri (0-1 Ay)

Yenidoğan bebekler, sindirim sistemlerinin henüz tam gelişmemiş olması nedeniyle sık sık kusabilirler. Genellikle 1 aylık bebek kusması, bebeğin gelişim sürecinin doğal bir parçası olarak değerlendirilir ve zamanla azalır.

Yenidoğan bebek kusması nedenleri şöyledir;

  • Mide kapakçığı yeterince güçlü olmadığından, mide içeriği kolayca yemek borusuna geri kaçar. Emzirme sırasında bebeğin hava yutması midede basınç oluşturarak kusmaya neden olabilir.
  • Yanlış emzirme pozisyonları ya da çok hızlı beslenme kusmayı tetikleyebilir.
  • Aşırı beslenme, yenidoğanlarda mide kapasitesinin küçük olması nedeniyle fazla sütün dışarı çıkmasına yol açabilir. 15 günlük veya 20 günlük bebek kusması bu nedenle oluşabilir.

Yenidoğan bebek kusmaları genellikle süt kıvamında, az miktarda ve bebeğin genel durumu iyiyse normal kabul edilir. Ancak kusma fışkırır tarzdaysa, yeşil ya da kanlıysa, bebek kilo almıyorsa veya aşırı huzursuzsa bu durum bir sağlık sorununa işaret edebilir. Bu belirtiler varsa mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.

2-3 Aylık Bebeklerde Kusma Nedenleri

2-3 aylık bebeklerde kusma genellikle fizyolojik nedenlere bağlıdır ve çoğu zaman endişe verici değildir. Reflü, sindirim sistemi hâlâ tam olgunlaşmadığı için 2 aylık bebek kusmasının en sık görülen nedenlerden biridir. 3 aylık bebek kusması ise genellikle artan hareketlilik, gaz sancıları-kolik ve beslenme miktarındaki artışla ilişkili olabilir. Bebek daha aktif hale geldikçe, mide içeriği kolaylıkla yukarı çıkabilir. Kolik nedeniyle de huzursuz olan bebek daha fazla hava yutabilir ve bu da kusmayı tetikleyebilir.

2-3 aylık bebeklerde normal kusmalar genellikle az miktarda, süt kıvamında ve beslenmeden hemen sonra olurken; yeşil, sarı ya da fışkırır tarzda kusmalar anormal olarak değerlendirilir. Eğer bebek kilo alıyorsa, keyfi yerindeyse ve başka bir belirti yoksa, bu tür kusmalar gelişim sürecinin parçasıdır. Ancak kusmayla birlikte ateş, kilo alamama, sürekli huzursuzluk gibi belirtiler varsa doktora başvurulmalıdır.

Ebeveynler, bebeği dik pozisyonda tutmak, ani hareketlerden kaçınmak, beslenme sonrası hemen yatırmamak ve gazını çıkarmak gibi basit önlemlerle kusmayı azaltabilirler. 2 ve 3 aylık bebeklerde görülen kusmaların büyük bölümü zamanla azalır ve müdahale gerektirmez.

4-6 Aylık Bebeklerde Kusma Nedenleri

Genellikle gelişimlerindeki yeni aşamalar ve değişiklikler nedeniyle kusan 4-6 aylık bebekler için bu durum çoğu zaman normaldir. Bu dönemde 4 aylık bebek kusması, hareketlerinin artmasına ve diş çıkarma belirtilerine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Diş çıkarma bazı bebeklerde mide hassasiyetine yol açarak kusmaya neden olabilir. 5 aylık bebek kusması ise özellikle fazla salya üretimi ve ağız yoluyla her şeyi keşfetme eğilimi nedeniyle daha sık görülebilir.

6 aylık bebek kusması çoğunlukla ek gıdaya geçiş süreciyle ilişkilidir. Midesi yeni besinlere alışana kadar sindirim zorlukları yaşayabilen bebeklerin bünyesi yeni tatlara karşı bazen tepki gösterebilir. Kusma genellikle beslenmeden sonra meydana gelir ve bebeğin genel durumu iyi olduğu sürece endişe edilecek bir durum değildir. Ek gıdaya erken ya da hızlı geçiş yapıldığında oluşan bu kusmaların azalması için yapılacak en önemli şey, ek gıdaya geçiş dönemine azar azar ve uygun kıvamda besinlerle başlanmasıdır. Bu aylardaki bu tür kusmalar genellikle geçicidir ve uygun beslenme düzeni ile kontrol altına alınabilir.

4-6 aylık bebek gelişiminde yaşanan ek gıda kusmalarının yanı sıra besin alerjisi, enfeksiyon veya sürekli kusma gibi durumlar da oluşabilir. Bu tür kusmalarla birlikte yüksek ateş, ishal, kilo kaybı veya huzursuzluk varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır.

7-12 Aylık Bebeklerde Kusma Nedenleri

7-12 aylık bebeklerde kusma, genellikle gelişimsel ve çevresel faktörlerle ilişkilidir. Bu dönemdeki kusma nedenleri şöyledir;

  • 7 aylık bebek kusması, yeni gıdalara alışma sürecinde mide hassasiyetinden kaynaklanabilir.
  • 8 aylık bebek kusması, özellikle hızlı yeme, yanlış kıvamda besin verilmesi veya hazımsızlık gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
  • 9 aylık bebek kusması, çoğunlukla hareket kabiliyetinin artmasıyla birlikte mideye baskı yapan ani hareketlerden kaynaklanabilir.
  • 10 aylık bebek kusması, bazen yetersiz çiğneme, çok katı gıdalar veya gıda alerjilerine bağlı olarak gözlemlenebilir.
  • 11 aylık bebek kusması ve hatta 1 yaşında bebek kusması gibi durumlar, bebeklerin artan hareket kabiliyeti ve değişen beslenme alışkanlıklarıyla doğrudan ilişkilidir. Bu dönemde bebekler daha hareketli hale gelirler. Emekleme, oturma, hatta bazıları ayakta durma denemeleri yaparken mideye baskı uygulayarak kusmayı tetikleyebilir. Ayrıca, bu yaş grubunda diş çıkarma dönemi devam ederken artan tükürük salgısı ve bazen eşlik eden mide rahatsızlıkları da kusmaya neden olabilir.

7-12 aylık bebeklerin çevrelerini daha aktif keşfetmeleriyle birlikte enfeksiyon riski de yükselir. Bu dönemdeki kusmaların bir nedeni de basit bir viral enfeksiyon veya mide gribi olabilir. Genellikle, kusma sonrası bebeğin keyfi yerindeyse, aktifse ve kilo alımı normalse endişe edilecek bir durum yoktur. Ancak kusmaya ateş, ishal, iştahsızlık veya kilo kaybı eşlik ediyorsa doktora danışmak gerekir.

1-2 Yaş Arası Bebeklerde Kusma Nedenleri

Yürüme ve konuşma becerilerinin gelişmeye başladığı 1-2 yaş arası bebeklerde kusma nedenleri önceki aylara göre farklılık gösterebilir. Bu yaş grubunda enfeksiyonlar, kusmanın en yaygın nedenlerinden biridir. Özellikle sindirim sistemi enfeksiyonları sıkça kusmaya yol açar. Artık daha fazla çeşitte yiyecekle tanışmaları nedeniyle, bazı bebeklerde gıda alerjileri veya hassasiyetleri de kusmayı tetikleyebilir. Gıda alerjileri de bu yaşta daha belirgin hale gelir. Belirli yiyeceklere karşı vücudun gösterdiği tepki kusma şeklinde ortaya çıkabilir.

Hareket kabiliyetleri arttıkça, arabada veya diğer araçlarda yaşanan hareket hastalığı (araç tutması) da kusma nedeni olabilir. Nadiren de olsa, bu yaş grubunda kreşe başlama, kardeş kıskançlığı gibi stres faktörleri veya duygusal değişiklikler kusmaya yol açabilen psikolojik etkenlerdendir. Genellikle enfeksiyon kaynaklı kusmalar, ishal ve ateşle birlikte seyreder ve birkaç gün içinde kendiliğinden geçer.

Ancak, 2 yaşında bebek kusması sürekli tekrar ediyor, fışkırır tarzda ise, kusmukta kan veya safra varsa, bebekte ağız kuruluğu, bez sayısında azalması gibi dehidrasyon belirtileri varsa veya kilo kaybı yaşanıyorsa, vakit kaybetmeden tıbbi değerlendirme gerekebilir.

Bebeklerde Kusma Türleri ve Anlamları

Bebeklerde görülen kusma tek tip değil, aksine özellikleri itibariyle farklı türlerdedir. Bebeklerde kusma; sıklığının yanı sıra rengi, kıvamı, miktarı ve şekliyle farklı hastalık ve durumlara işaret edebilir.  

Kusmanın özellikleri, altta yatan neden hakkında önemli ipuçları verebilir. Bebeğin kokulu kusması, bebeğin burnundan kusması gibi farklı kusma çeşitleri bazen basit bir reflüyü, bazen de acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir sağlık sorununu işaret edebilir. Örneğin, fışkırır tarzda kusma pilor stenozu gibi ciddi durumları düşündürürken, az ve süt kıvamında kusmalar genellikle fizyolojiktir. Sarı-yeşil, kanlı ya da kötü kokulu kusmalar ise enfeksiyon veya sindirim sorunlarına işaret edebilir. Bu nedenle kusma türünü doğru gözlemlemek, olası sorunları erken teşhis etmede ve ne zaman tıbbi yardım alınması gerektiğini belirlemede önem taşır.

İşte bebeklerde görülen kusma türleri ve anlamları şöyledir;

Fışkırarak Kusma (Projektil Kusma)

Normal kusmadan farklı olan bebek fışkırarak kusması, mide içeriğinin ani, kuvvetli ve uzak mesafelere fışkırmasıdır. Fışkırarak kusma;

  • Genellikle beslenmeden hemen sonra görülür ve sıradan reflüden farklıdır.
  • En sık nedeni, özellikle 2-8 haftalık bebeklerde görülen pilor stenozu adı verilen mide çıkışındaki kasın kalınlaşmasıdır.
  • Pilor stenozunda mide boşalamadığı için besinler basınçla dışarı fışkırır. Bu durumda bebek, beslenme sonrası şiddetli ve tekrarlayan fışkırarak kusma yaşar.
  • Bebek sürekli fışkırarak kusuyorsa, kilo alamıyorsa veya halsizlik yaşıyorsa bu ciddi bir durumun belirtisi olabilir.
  • Kusmukta kan veya yeşil safra görülmesi de acil durum işaretidir. Bu belirtilerin herhangi biri varsa, derhal tıbbi yardım almak hayati önem taşır.

Balgamlı Kusma

Bebeğin balgamlı kusması, genellikle kusmuk içinde sümüksü veya yapışkan bir madde görülmesiyle ayırt edilir. Balgamlı kusma;

  • Çoğunlukla üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle oluşan balgamın yutulması ve ardından kusulmasıyla ortaya çıkar. Bebekler henüz balgamı etkili bir şekilde çıkaramadıkları için bu balgam mideye iner ve kusma sırasında geri çıkar.
  • Üst solunum yolu enfeksiyonu nedeniyle artan mukus üretimi, özellikle bebeklerde geniz akıntısı şeklinde mideye inebilir ve tahrişe neden olarak kusmayı tetikleyebilir.
  • Normal kusmadan farklı olarak, balgamlı kusmada kıvamlı ve yapışkan içerik vardır. Balgamlı kusma, daha sümüksü veya yapışkan bir kıvama sahip olabilir ve rengi şeffaf, beyaz, sarı veya yeşilimsi olabilir.
  • Bebeğin balgamlı kusmasını sık sık tekrarlıyorsa, yüksek ateş, öksürük veya solunum zorluğu gibi belirtiler eşlik ediyorsa dikkatli olunmalıdır.
  • Ebeveynler, bebeğin genel durumunu ve nefes alışını gözlemleyerek gerektiğinde tıbbi yardım almalıdır.
  • Bu tür kusma genellikle enfeksiyon belirtisi olduğundan, belirtiler şiddetliyse doktor kontrolü önerilir.

Süt Kesiği/Peynir Gibi Kusma

Bebeğin peynir kesiği gibi kusması, genellikle sütün midede pıhtılaşmasının doğal bir sonucudur. Çoğunlukla normal kabul edilen süt kesiği/peynir gibi kusma;

  • Bebeğin sindirim sisteminin henüz tam gelişmemesinden veya aşırı beslenmeden kaynaklanabilir. Midedeki süt sindiriminin ardından ortaya çıkar.
  • Kusmuk, sütün mide asidiyle reaksiyona girerek kesilmiş, yoğurtumsu veya çökelek benzeri bir görünüm almasıyla karakterizedir. Sindirim sistemleri henüz tam olgunlaşmadığı için bebekler peynir, çökelek, süt kesiği gibi kusabilir.
  • Çoğu zaman endişe verici olmayan bu kusmalar, bebeğin büyümesiyle kendiliğinden düzelir.
  • Nadiren, bu tür kusma süt protein intoleransı veya inek sütü protein alerjisi gibi altta yatan bir durumun belirtisi olabilir. Kusmaya dehidrasyon, kilo kaybı, şiddetli karın ağrısı veya kanlı dışkılama eşlik ediyorsa dikkatli olunmalıdır.
  • Fışkırır tarzda, sık veya bebeğin genel durumunu etkileyen kusmalarda doktora başvurulmalıdır.

Sarı veya Yeşil Kusma

Bebek sarı kusması veya bebek yeşil kusması, genellikle kusmukta safra bulunmasına bağlı olarak görülür ve dikkatle değerlendirilmesi gereken durumlardır. Sarı veya yeşil kusma;

  • Sarı kusma genellikle midenin boşalmasıyla ilgiliyken, yeşil kusma bağırsak tıkanıklığı gibi daha ciddi sorunlara işaret edebilir.
  • Bebeklerin sarı ya da yeşil kusması, çoğunlukla bağırsak tıkanıklığı, mide-barsak geçişinde bozulma veya ciddi enfeksiyonlarla ilişkilidir.
  • Özellikle yenidoğan döneminde görülen yeşil kusmuk, özellikle bağırsak tıkanıklığı gibi acil cerrahi müdahale gerektiren ciddi bir durumun belirtisi olabilir.
  • Karın şişliği, şiddetli ağrı, dışkı çıkaramama ve dehidrasyon gibi ek belirtiler acil durumun ciddiyetini artırır.
  • Bu tür kusma durumunda ebeveynler tereddüt etmeden doktora başvurmalıdır. Erken tanı ve tedavi, bebeğin sağlığı için hayati önem taşır.

Su Gibi Kusma

Genellikle viral enfeksiyonlar veya aşırı sıvı alımı sonucu ortaya çıkan bebeğin su gibi kusması, şeffaf veya hafif renkte sulu bir sıvıdır.  Bebeklerde su gibi kusma;

  • Genellikle sindirim sistemindeki tahriş veya midedeki katı besinlerin tükenmesi nedeniyle gerçekleşir.
  • Çoğunlukla berrak ve sıvı formda olan kusma, mide içeriğinin sudan oluştuğunu gösterir.
  • Bebekte su gibi kusma, özellikle sık tekrarlandığında ve beraberinde ishal de varsa dehidrasyon riski taşır. Dehidratasyon belirtileri arasında ağız kuruluğu, gözyaşı olmadan ağlama, halsizlik ve bezin daha az ıslanması sayılabilir. Bu durum hafife alınmamalı ve sıvı kaybı dikkatle izlenmelidir.
  • Bebek su gibi kusuyorsa, az ama sık aralıklarla emzirme veya doktorun önerdiği sıvı takviyesi yapılmalıdır. Kaybedilen sıvıyı yerine koymak için küçük miktarlarda ve sık aralıklarla oral rehidrasyon solüsyonları verilebilir.
  • Kusma sık ve şiddetliyse veya dehidrasyon belirtileri varsa, bebeğin genel durumu kötüleşiyorsa veya sıvı alımı mümkün olmuyorsa derhal tıbbi yardım alınmalıdır.

Kan İçeren Kusma

Bebeğin kan kusması, her zaman acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir durumdur. Kusmukta kan görülmesi, sindirim sisteminde bir kanama olduğunu işaret eder. Kan içeren kusma;

  • Mide ülseri, yemek borusu tahrişi, doğumsal anormallikler veya ciddi enfeksiyonlar gibi nedenlerle ortaya çıkabilir.
  • Parlak kırmızı kan, genellikle yemek borusu veya mideden gelen yeni ve aktif bir kanamayı gösterir. Kahverengi veya kahve telvesi gibi kusma, kanın midede asitle sindirilmeye başladığını ve daha uzun süreli bir kanamayı düşündürebilir.
  • Kusma ile karın ağrısı, halsizlik, solgunluk ya da beslenememe gibi belirtiler varsa acil müdahale gereklidir.
  • Bu tür kusmalar hiçbir zaman normal kabul edilmez. Kusmukta görülen kanın miktarı veya rengi ne olursa olsun, evde tedavi edilmeye çalışılmamalıdır. Ebeveynler, bebeklerinin kan kusması durumunda zaman kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.
  • Bebeklerde kan içeren kusma, bazen emzirme sırasında annenin çatlamış meme ucundan gelen kana bağlı da olabilir; ancak yine de doktor kontrolü gerekir.

Beslenme Sonrası Bebek Kusmasının Nedenleri ve Çözümleri

Beslenme sonrası bebek kusması, özellikle yaşamın ilk aylarında oldukça yaygın bir durumdur. Çoğu zaman ciddi bir sorunun belirtisi olmayan bebeklerde beslenme sonrası kusma, genellikle sindirim sisteminin henüz tam olgunlaşmaması, fazla emzirme, hava yutma veya uygun olmayan beslenme pozisyonları gibi teknik nedenlerle ortaya çıkar. Bebeğin çok hızlı emmesi ya da emzirme sırasında hava yutması, mide basıncını artırarak kusmaya yol açabilir. Emzirme sonrası bebeği dik tutmak, gazını çıkarmak ve aşırı beslemekten kaçınmak gibi basit önlemlerle bu tür kusmalar azaltılabilir.

Anne sütüyle beslenen bebeklerde kusma zamanla kendiliğinden geçer. Ancak kusma sürekli hale gelirse, kilo alımı yetersizse ya da kusmayla birlikte başka belirtiler görülüyorsa bir sağlık uzmanına danışılmalıdır.

İşte bebeklerde görülen beslenme sonrası kusma türleri ve anlamları şöyledir;

Anne Sütü Sonrası Kusma

Bebeğin süt kusması veya bebek emdikten sonra kusması, anne sütüyle beslenen bebeklerde yaygın bir durumdur. Özellikle bebeklerin ilk doğduğu aylarda sık görülür ve genellikle endişe verici değildir.

  • ‘Bebekler anne sütünü neden kusar?’ sorusunun en yaygın yanıtları arasında hızlı emme, aşırı beslenme ve uygun olmayan emzirme pozisyonları yer alır.
  • Bebekler emdikten sonra genellikle hava yutması ve mideye fazla süt dolması nedeniyle kusar. Daha sulu olan ön süt ve daha yağlı olan arka süt dengesizliği de mideyi rahatsız ederek kusmaya neden olabilir.
  • Bebek emdikten sonra kusması genellikle fışkırarak değilse ve bebek sağlıklıysa endişe verici değildir. Çoğu anne sütü sonrası kusma, bebeğin sindirim sistemi olgunlaştıkça kendiliğinden düzelir.
  • Kusma riskini azaltmak için emzirme sırasında bebeğin başı gövdesinden yukarıda tutulmalı ve meme tam olarak kavratılmalıdır. Emzirdikten sonra mutlaka gazı çıkarılmalı, dik pozisyonda 10-15 dakika bekletilmelidir. Aşırı beslenmeyi önlemek için ise küçük ve sık aralıklarla emzirme tercih edilmelidir.
  • Kusma sürekli hale gelirse veya kilo alımı etkilenirse mutlaka doktora danışılmalıdır.

Mama Sonrası Kusma

Mama sonrası kusma, formül mamayla beslenen bebeklerde görülen bir durumdur. Genellikle bebeğin sindirim sistemi gelişiminin tamamlanmamış olması ve beslenme tekniğiyle ilgilidir. Mama sonrası kusma;

  • Yanlış mama hazırlama oranları ve hızlı beslenme en önemli nedenlerini oluşturur. Hava yutma ve biberon emziği uyumsuzluğu da bebeklerin mamayı neden kusar nedenlerindendir.
  • Mama sonrası kusmaların önlenmesi için mamanın pakette belirtilen ölçülerine uygun şekilde hazırlanması çok önemlidir. Doğru mama hazırlama, uygun biberon ve emzik seçimi kusmayı azaltmada etkilidir. Beslenme sırasında ve sonrasında bebeğin gazını etkili bir şekilde çıkarmak ve beslenme sonrası dik tutmak faydalıdır.
  • Çoğu mama sonrası kusma, bebeğin sindirim sistemi olgunlaştıkça kendiliğinden düzelir.
  • Kusma fışkırır tarzda ise, bebeğin kilo alımı yetersizse veya dehidrasyon belirtileri varsa doktora başvurulmalıdır. Kusmukta kan veya yeşil/sarı safra görülmesi acil tıbbi müdahale gerektirir.

Ek Gıdaya Geçiş Döneminde Kusma

Genellikle bebeklerin ek gıdaya geçişindeki uyum sürecinde görülen kusma, çoğunlukla 6-7 aylık bebeklerde sıklıkla görülür. Ek gıdaya geçiş döneminde bebek sürekli kusması;

  • Genellikle bebeğin sindirim sisteminin yeni tat ve dokulara uyum sağlamaya çalışmasından, sindirim sisteminin henüz tam gelişmemesinden ve aşırı beslemeden kaynaklanır. Nadiren, yeni bir gıdaya karşı alerjik reaksiyon veya intolerans da bebekte kusmaya neden olabilir.
  • Ek gıdaya tek gıda ile yavaşça, çok küçük miktarlarla başlamak önemlidir. Ek gıdaya geçişte azar azar, tek tek ve 3 gün kuralına uyarak yeni besinler denenmelidir.  Beslenme sonrası bebeği dik tutmak ve gazını çıkarmak kusmayı azaltabilir.
  • Çoğu zaman, ek gıdaya geçiş dönemindeki kusma geçicidir ve bebeğin alışmasıyla düzelir. Sabırlı olunmalı, bebeğin tepkilerine göre geçiş süreci yavaş ve kontrollü şekilde ilerletilmelidir.
  • Eğer bebek sürekli kusması fışkırır tarzdaysa, kilo kaybı veya dehidrasyon ciltte döküntü, ishal gibi belirtilerle birlikteyse mutlaka doktora başvurulmalıdır.
  • Kusmukta kan veya yeşil/sarı safra görülmesi acil tıbbi müdahale gerektiren ciddi bir durumdur. Bu tür belirtilerde vakit kaybetmeden bir doktora danışılmalıdır.

Bebeklerde Reflü ve Kusma İlişkisi

Bebeklerde mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıyla oluşan reflü, yenidoğanlarda ve küçük bebeklerde sık görülür. Bebeklerde yemek borusunun alt ucundaki kasın henüz tam gelişmemiş olması, midenin henüz olgunlaşmamış yapısı, çoğunlukla yatar pozisyonda bulunmaları ve sadece sıvı besinle beslenmeleri reflünün nedenlerini oluşturur. Fizyolojik reflü olarak da adlandıran reflü, bebek büyüdükçe ve kas yapısı güçlendikçe kendiliğinden düzelme eğilimindedir.

Normal reflü ile patolojik reflü arasındaki temel fark, belirtilerin şiddeti ve bebeğin genel sağlık durumudur. Normal reflüde bebek iyi beslenir, kilo alımı normaldir ve genel durumu iyidir. Ancak patolojik reflü (GÖRH) durumunda, reflü belirtileri daha şiddetlidir. Bebeğin kilo alımında yavaşlama, beslenme güçlüğü, huzursuzluk, uyku bozuklukları, solunum problemleri veya yemek borusunda tahriş gibi ek sorunlar yaşanabilir. Bu noktada, bebek reflü kusması sadece fizyolojik bir durum olmaktan çıkar ve müdahale gerektiren bir hal alır.

Bebek reflü kusması genellikle beslenmeden hemen sonra olur ve ağza süt veya mama gelmesiyle fark edilir. Bebeklerin midesi küçük olduğu ve beslenmeleri çoğunlukla anne sütü veya mama gibi sıvı gıdalarla yapıldığı için, mide içeriğinin kolayca geri kaçması kusmaya neden olabilir. Aşırı huzursuzluk, kilo alamama, öksürük ve uykusuzluk gibi belirtiler patolojik reflünün işaretleri olabilir.

Bebeklerde reflü yönetimi, durumun ciddiyetine göre farklılık gösterir. Bebeklerde reflü ve bebek reflü kusması genellikle iyi huylu olup evde yönetilebilirken, bazı durumlarda tıbbi müdahale gerektiren patolojik reflüye işaret edebilir.

Hafif vakalarda bebeği daha sık ve daha az miktarlarda beslemek, midedeki basıncı azaltmaya yardımcı olabilir. Beslenme sırasında ve en az 20-30 dakika sonrasında bebeği dik pozisyonda tutmak, yer çekiminin etkisiyle mide içeriğinin geri kaçmasını önleyebilir. Ayrıca beslenme sonrasında bebeğin gazını çıkarmak, midedeki hava miktarını azaltarak reflüyü hafifletebilir.

Ancak bebekteki bazı belirtilere bağlı olarak doktora başvurmak gerekebilir. Kusma sıklaşıyorsa, bebeğin kilo alımı yetersizse veya sürekli ağlıyorsa acil tıbbi müdahale gerektirebileceği için mutlaka doktora başvurulmalıdır.

Bebek Kusmasında Tehlike İşaretleri Nelerdir?

Bebeklerde kusma genellikle zararsız olsa da bazı durumlar altta yatan ciddi bir sorunun belirtisi olabilir. Siz de bebeğinizin kusma sürecinde bazı belirtileri takip edebilirsiniz.  İşte bebek kusmasında dikkat etmeniz gereken tehlike işaretleri arasında şunlar yer alır;

  • Fışkırır tarzda veya şiddetli kusma: Bebek fışkırır tarzda kusarken, mide içeriği sadece ağız kenarından akmak yerine, belirgin bir kuvvetle dışarı atılır. Bu durum bebekte özellikle pilor stenozu gibi mide çıkışında darlık olduğunu düşündürebilir. Bebeğin hızla sıvı kaybetmesine ve beslenememesine yol açabileceği için çocuk doktoruna başvurulmalıdır.
  • Kusmukta kan veya yeşil renk olması: Kanlı kusmuk; yemek borusu veya midede tahriş, ülser veya daha ciddi kanama bozukluklarını gösterebilir. Yeşil renkli kusmuk ise bağırsağın bir kısmında tıkanıklık belirtisi olabilir. Bu durumlar acil tıbbi durumdur ve vakit kaybetmeden acil servise gidilmelidir.
  • Kusma ile kilo kaybı veya kilo alamama: Sık veya şiddetli kusma nedeniyle bebek yeterli besin alamayabilir. Bu durum uzun dönemde beslenme yetersizliğine ve gelişim geriliğine yol açabilir. Bebeği gelişim takibi için doktora götürmek iyi olabilir.
  • Ateş ve kusmanın birlikte görülmesi: Kusmayla birlikte 38°C üzeri ateş, enfeksiyon veya ciddi hastalık belirtisi olabilir. En kısa sürede tıbbi değerlendirme yapılmalıdır.
  • Kusmanın sık tekrarlaması: Gün içinde 3-4 defadan fazla sürekli kusma, bebekte dehidrasyon yani sıvı kaybı ve yetersiz beslenme riskini artırabilir. Ağız kuruluğu, gözyaşı olmaması, az idrar yapma, bıngıldakta çökme, halsizlik, uyuşukluk veya aşırı huzursuzluk dehidrasyon belirtisi olabilir. Şiddetli dehidrasyon belirtileri varsa veya ağız yoluyla sıvı alımı mümkün değilse, acilen tıbbi yardım alınmalıdır.

Bebek kusmasında tehlike işaretlerinden herhangi birini fark ederseniz, vakit kaybetmeden bebeğinizi bir çocuk doktoruna götürmeniz, olası ciddi komplikasyonları önleyebilir.

Bebek Kusmasını Önleme Yöntemleri

Bebeklerde kusmayı tamamen engellemek her zaman mümkün olmasa da belirli stratejiler ve uygulamalarla bebek kusması sıklığı ve şiddeti azaltılabilir. İşte bebeğinizin kusmasını önlemeye yardımcı olacak bazı uygulayabileceğiniz yöntemler ile adımlar şunlar olabilir;

Doğru Beslenme Teknikleri

İster emzirme ister biberonla besleme olsun, bebeğinizin beslenme şekli, reflü ve kusma riskini artırabilir. Bu riski en aza indirmek için şu doğru beslenme tekniklerini uygulayabilirsiniz;

Emzirme Pozisyonu: Bebeğinizi kucağınıza alın ve başını kolunuzla destekleyin. Bebeğin başı, omuzları ve vücudu düz bir hatta olsun. Bebeğin burnu memeye bakacak şekilde, yüzü tamamen memeye dönük dursun. Emzirme sırasında bebeğin çenesi memeye temas etsin ve ağzı memeyi tam kavrasın. Bu pozisyon hem bebeğinizin rahat emmesini sağlar hem de hava yutmasını azaltarak kusma riskini düşürür.

Biberon Kullanımı: Biberonun ucundaki emzik deliğinin çok büyük veya çok küçük olmamasına dikkat edin. Biberonu bebeğinizin ağzına yatay değil, hafif eğimli yani biberonun ucu yukarı doğru olacak şekilde yerleştirin. Bebeğinizin emme sırasında hava yutmaması için biberonun emzik kısmının her zaman sütle dolu olmasına özen gösterin. Besleme sırasında birkaç kez ara verip bebeğinizin gazını çıkarabilirsiniz. Doğru biberon seçimi ve pozisyonu, beslenmeyi kolaylaştırıp kusmayı azaltabilir.

Beslenme Hızı: Bebeğinizin çok hızlı emmesini önlemek için emzik deliğinin uygun büyüklükte olması önemlidir. Besleme sırasında bebeğinizi izleyin ve hızlı yutkunuyorsa ara vererek sakinleştirin. Ara sıra durup bebeğinizin gazını çıkarmasını sağlayın. Hızlı beslenme bebeğinizin hava yutmasına ve mide rahatsızlığına yol açabilir, bu nedenle kontrollü bir hızla bebeğinizi besleyebilirsiniz.

Porsiyon Kontrolü: Bebeğinizin beslenmesindeki porsiyon miktarlarını ayına ve kilosuna uygun şekilde ayarlayabilirsiniz. Bir öğünde çok fazla beslemek, bebeğinizin minik midesini zorlayabilir. Aşırı besleme kusmayı ve mide rahatsızlıklarını artırabileceği için bebeğiniz için dengeli porsiyon önemlidir. Bunu da bebeğinizin doyduğuna dair emmeyi bırakma, başını çevirme gibi sinyallerle anlayabilirsiniz.

Beslenme Sıklığı: Bebeklerin beslenme sıklığı aylarına göre değişir. Düzenli ve sık aralıklarla yapacağınız beslenme, bebeğinizin sindirimini kolaylaştırırken, kusma riskini azaltabilir. Bebeğinizin açlık sinyallerini gözlemleyerek esnek bir plan yapılabilirsiniz. Ayrıca gelişimine göre doktor önerisiyle beslenme aralıklarını yeniden düzenleyebilirsiniz.

Bu teknikleri uygulamanız hem bebeğinizin beslenmesini kolaylaştırabilir hem de sindirim sistemi üzerindeki yükü hafifleterek kusma ve reflü riskini azaltabilir.

Pozisyon ve Taşıma İpuçları

Bebeğinizi doğru şekilde beslemek kadar doğru pozisyonda tutmanız ve taşımanız da kusma riskini önemli ölçüde azaltabilir. Özellikle beslenme sonrası ve uyku sırasında uygulayacağınız doğru taşıma pozisyonları, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını engelleyerek bebeğinizin daha rahat etmesini sağlayabilir. İşte adım adım şu pozisyon ve taşıma ipuçlarıyla bebeğinizin kusmasına çözüm bulabilirsiniz;

Beslenme Sonrası Dik Tutma Pozisyonu: Beslenme bittikten hemen sonra bebeğinizi nazikçe kucağınıza alın. Ani hareketlerden kaçının. Bebeğin başını omzunuza yaslayın, çenesini omzunuzun üzerinde kalacak şekilde ayarlayın. Vücudunu dik ve omurga hizasında tutun. Bir elinizle sırtını, diğer elinizle poposunu destekleyin. Eğer bebeğiniz başını tutabiliyorsa, kucağınızda hafifçe geriye yaslanmış, yarı dik oturur pozisyonda da tutabilirsiniz. Bu pozisyonda en az 20-30 dakika kadar tutmaya özen gösterin. Bu sürede, bebeğinizin gazını çıkarmasına yardımcı olmak için sırtını nazikçe sıvazlayabilirsiniz.

Gaz Çıkarma Pozisyonları: Gaz çıkarmak, bebeğinizin midesindeki fazla havayı dışarı atarak kusma riskini azaltır. Bunun için gaz çıkarmak için bebeğinizi omzunuza yaslayarak dik tutun. Bir elinizle bebeğinizin başını ve boynunu desteklerken, diğer elinizle sırtını nazikçe yukarıdan aşağıya doğru sıvazlayın veya hafifçe vurun. Ayrıca bebeğinizi dizlerinizin üzerine yüzüstü yatırıp da sırtını nazikçe sıvazlayabilirsiniz. Bunun için bebeğinizin başını, dizlerinizin dışına doğru sarkacak şekilde konumlandırın. Bu pozisyon, karın bölgesine hafif bir baskı uygulayarak gazın çıkmasına yardımcı olabilir. Oturur pozisyonda gaz çıkarmak için ise bebeğinizi kucağınızda dik oturtun, bir elinizle göğsünü ve çenesini desteklerken diğer elinizle sırtını sıvazlayın.

Bebeklerin kusmasını engellemek için taşırken ve yatırırken yapılan hatalar da kusmayı tetikleyebilir. Bunu önlemek için;

  • Bebeğinizi kucağınıza alırken veya yatırırken ani, sarsıcı hareketlerden kaçının. Özellikle beslenme sonrası midesi doluyken yapılan hızlı hareketler bebeğinizde kusmaya neden olabilir.
  • Bebeğinizi her zaman başı, boynu ve sırtı desteklenecek şekilde kucaklayın. Vücudunu düz bir hat üzerinde tutmaya çalışın.
  • Beslenme sonrası bebeğinizi yatağına yatırırken yavaş ve kontrollü olun. Bebeğinizin başını vücudundan daha yüksekte tutarak yan yatırmak yerine, sırtüstü yatırın.
  • Eğer bebeğinizde şiddetli reflü varsa ve doktorunuz önerirse, yatağının başucunu hafifçe yükseltebilirsiniz.

Gaz Çıkarma Teknikleri

Bebeklerde gaz; karın ağrısı, huzursuzluk ve kusmaya yol açabilen yaygın bir sorundur. Beslenme sırasında yutulan hava veya sindirim sürecinde oluşan gazlar, bebeğin gaz sancısı ve ağrısı yaşamasına neden olabilir. Bu nedenle siz de etkili gaz çıkarma tekniklerini bilip uygulayarak, bebeğinizin rahatlamasına ve kusma riskinin azalmasına yardımcı olabilirsiniz. İşte adım adım uygulayabileceğiniz etkili gaz çıkarma yöntemleri:

Omuzda Gaz Çıkarma: Yaygın ve etkili olan bu yöntem, bebeğin midesindeki havanın yukarı doğru hareket etmesini sağlar.

  • Adım 1: Bebeğinizi omzunuza yaslayın. Bebeğin çenesi omzunuzun üzerinde kalmalı ve başı omzunuz tarafından desteklenmelidir. Vücudu dik ve omurga hizasında olmalıdır.
  • Adım 2: Bir elinizle bebeğinizin poposunu veya sırtının alt kısmını desteklerken, diğer elinizle sırtını nazikçe sıvazlayın veya hafifçe vurun.
  • Adım 3: Vuruşlarınızı veya sıvazlamalarınızı aşağıdan yukarıya doğru, yani bebeğinizin poposundan omzuna doğru yapın. Bu, gazın yukarı doğru hareket etmesine yardımcı olur.

Dik Oturtma Pozisyonu: Bu pozisyon, özellikle başını tutabilen bebekler için uygundur.

  • Adım 1: Bebeğinizi kucağınıza dik bir şekilde oturtun. Bebeğin başı ve boynu için yeterli desteği sağladığınızdan emin olun.
  • Adım 2: Bir elinizle bebeğin çenesini ve göğsünü hafifçe destekleyin, böylece başı öne doğru düşmez.
  • Adım 3: Diğer elinizle bebeğinizin sırtını nazikçe sıvazlayın veya hafifçe vurun.
  • Adım 4: Bebeği hafifçe öne doğru eğerek karın bölgesine nazik bir baskı uygulayabilirsiniz. Bu, gazın çıkışını kolaylaştırabilir.

Diz Üstünde Yüzüstü Pozisyon: Karın bölgesine hafif baskı uygulandığı için etkili bir gaz çıkarma pozisyonudur.

  • Adım 1: Bebeğinizi kucağınıza veya dizlerinizin üzerine yüzüstü yatırın. Bebeğin başı, vücudundan biraz daha yüksekte olmalı veya en azından aynı hizada kalmalıdır. Başının aşağı sarkmamasına dikkat edin.
  • Adım 2: Bir elinizle bebeğin sırtını nazikçe sıvazlayın veya hafifçe vurun.
  • Adım 3: Bebeğinizin karın bölgesini, dizlerinize hafifçe baskı yapacak şekilde ayarlayın. Bu baskı, gazın hareketini teşvik eder.

Bisiklet Hareketi: Bağırsaklardaki gazın hareketini kolaylaştırır, özellikle alt gaz sıkışmalarına iyi gelir.

  • Adım 1: Bebeğinizi sırtüstü düz bir zemine yatırın.
  • Adım 2: Bebeğin bacaklarını tutarak nazikçe bisiklet çevirir gibi hareket ettirin. Bu hareket, bağırsakların çalışmasını ve gazın ilerlemesini sağlar.

Karın Masajı: Bağırsak hareketlerini artırır, gazın doğal yolla çıkmasına yardımcı olur.

  • Adım 1: Bebeğinizin karnına saat yönünde hafif dairesel masaj yapın.
  • Adım 2: Parmak uçlarınızla veya avuç içinizle nazik baskılarla karın çevresinde dolaşın. Masaj yaparken bebe yağı kullanmak cildin tahriş olmasını önleyebilir.
  • Adım 3: Bebeğinizin tepkilerini gözlemleyerek masaj süresini ayarlayın.

Bu teknikleri düzenli olarak uygulayarak bebeğinizin gaz sancılarını ve buna bağlı kusmaları önemli ölçüde azaltabilirsiniz. Gaz çıkana kadar veya birkaç dakika boyunca bu işleme devam edin. Bazen gaz hemen çıkmayabilir, sabırlı olun. Gaz çıkardıktan sonra bile bebeğinizi hemen yatırmayıp en az 20-30 dakika dik pozisyonda tutmaya devam edin.

Bebek Kusması Sonrası Yapılması Gerekenler

Bebeğinizin zaman zaman kusması oldukça normaldir. Kusma sırasında ve sonrasında doğru ve sakin davranmanız, bebeğinizin sağlığı ve konforu açısından oldukça önemlidir. İzleyebileceğiniz şu pratik ve uygulanabilir yöntemlerle bebeğinizin kustuktan sonra rahatını daha iyi sağlayabilirsiniz;

  • Eğer sırtüstü yatarken kusarsa, kusmuğun akciğerlerine kaçmaması için, bebeğinizi panik yapmadan hemen yan çevirin. Kusarken bebeği hafif yan yatırmak, kusmuğun ağız ve boğazda birikmesini engeller, nefes borusuna kaçma riskini azaltır.
  • Kusmuğun, nefes borusuna kaçmaması ve daha rahat nefes alması için bebeğinizin başını, vücuduna göre hafif yukarıda olacak şekilde, yan ve yarı dik pozisyona getirin. Bu pozisyon nefes almasını kolaylaştırır.
  • Kustuktan hemen sonra bebeğinizi omzunuza yaslayarak ya da oturur pozisyonda dik tutmanız, mide içeriğinin tekrar kaçmasını önler ve boğulma riskini azaltır.
  • Bebeğinizin ağzındaki ve burnundaki kusmuk kalıntılarını, yumuşak ve temiz bir bezle nazikçe silebilirsiniz. Bu hem rahatsızlığını azaltır hem de hava yollarının açık kalmasını sağlar. Gerekirse steril bir burun aspiratörü kullanarak burun içindeki kusmuk kalıntılarını temizleyebilirsiniz.
  • Bebeğiniz kustuğunda biraz korkabilir. Bu yüzden ona sarılarak, hafifçe sallayarak veya nazikçe konuşarak onu sakinleştirin. Endişenizin ona da yansıyabileceğini düşünerek, olabildiğince sakin kalmaya çalışın.
  • Kusan bebeğinizin üzerini ve bulunduğu yeri temizleyin. Islak ve kirli giysileri değiştirin. Bu, bebeğinizin üşümesini engeller ve hijyen açısından önemlidir.
  • Birdenbire çok fazla beslemek, bebeğinizin tekrar kusmasına neden olabilir.
  • Mideyi rahatlatmak adına kusmadan yaklaşık 30-60 dakika sonra bebeğinize azar azar ve sık sık besleyebilirsiniz.
  • Kusma ile bebeğinizin vücudunda sıvı ve elektrolit kaybı olabilir. Bu da dehidrasyon (susuz kalma) riski yaratabilir. Bebeğiniz 6 aylıktan küçükse sadece anne sütü yeterlidir. Bebeğiniz 6 ay ve üzeriyse, doktor önerisiyle az miktarda sade su ya da oral rehidrasyon solüsyonu (ORS) verebilirsiniz.

Özel Durumlarda Bebek Kusması

Bebeklerde kusma, bulundukları yere veya kusmaya neden olan durumlara göre farklılık gösterir. Bu özel durumların başında ise işte şunlar gelir;

Arabada Seyahat Ederken Kusma

Bebekler araba yolculuklarında genellikle hareket hastalığı nedeniyle kusabilir. Yolculuk hastalığı olarak da adlandırılan bu rahatsızlık, bebeğin vücudunun denge sisteminde meydana gelen uyuşmazlık nedeni ile oluşur. İç kulak ve göz arasındaki dengesizlik, bebeğin midesinin bulanmasına yol açar. Arabada yanlış oturma pozisyonu da bebeğin kusmasını tetikleyebilir.

Eğer bebeğinizin arabada seyahat ederken kusmasını engellemek istiyorsanız bazı noktalara dikkat edebilirsiniz. Öncelikle bebeğinizi seyahatten önce hafifçe besleyin. Yolculuktan 30-60 dakika önce bebeğinizi hafifçe beslemek, boş mideyle seyahate çıkmaktan daha iyi olabilir. Yolculuk sırasında sık sık mola verin, temiz hava sağlayın ve bebeğinizin sabit bir noktaya odaklanmasına çalışın. Mümkünse bebeğinizin uyku saatine denk gelen bir zamanda yola çıkın. Uyurken bebeğinizin kusma olasılığı azalır. Eğer uyumuyorsa da pencereden dışarı baktırmayın. Sabit bir noktaya bakması daha iyidir.

Eğer bebeğiniz arabada kusarsa, öncelikle yan çevirerek veya dik tutarak nefes yolunu açık tutun. Ardından, ağzını ve üzerini nazikçe temizleyin ve bebeğinizi sakinleştirin. Kusmadan yaklaşık 30-60 dakika sonra, az ve sık aralıklarla sıvı vererek sıvı kaybını önleyebilirsiniz.

Düşme/Çarpma Sonrası Kusma

Bebek düştükten sonra kusması bazen normal olsa da kafa travmasına bağlı ciddi bir durumun belirtisi olabileceği için her zaman dikkatle ele alınmalıdır. Bebeklerde düşme ya da başını bir yere çarpma sonrası kusma, her zaman sıradan bir durum olmayabilir. Özellikle kafa travması geçirmiş olabilecek bir bebekte kusma, dikkatle değerlendirilmesi gereken önemli bir belirtidir.

Bebeklerde düşme sonrası kusmanın nedenlerinden biri travma ve strestir. Bebekler düştükten sonra yaşadıkları şok, ağlama krizi ve stresten dolayı kusabilirler. Bu genellikle tek seferlik bir durumdur ve bebeğin genel durumu iyiyse endişe verici değildir. Kusmanın önemli bir belirtisi de kafa travması olabilir. Beyin sarsıntısı gibi durumlar, beyin içindeki basıncın artmasına ve kusmaya neden olabilir. Bu durumlarda kusma genellikle tekrarlayıcıdır.

Tekrarlayan kusma, bilinç kaybı, göz bebeklerinin farklı boyutlarda olması, denge sorunları, nöbet, kanama veya aşırı huzursuzluk gibi belirtiler, bir bebeğin düşme veya çarpma sonrası yaşadığı ciddi bir kafa travmasının habercisi olabilir. Bu durumlar acil tıbbi müdahale gerektirir. Bebeğinizde bu belirtilerden herhangi birini fark ederseniz, vakit kaybetmeden en yakın acil servise başvurmanız hayati önem taşır.

Hastalık Dönemlerinde Kusma

Bebeklerde kusma, hastalık dönemlerinde sık karşılaşılan bir belirtidir. Bebeklerde soğuk algınlığı, viral veya bakteriyel enfeksiyonlar gibi durumlarda mide de etkilenebilir. Bu durumlarda kusma, genellikle hastalığın diğer belirtileriyle birlikte görülür.

Mide gribi gibi viral enfeksiyonlarda kusma ve ishal sık görülür. Grip, rota virüsü gibi enfeksiyonlar hem mideyi hem bağırsakları etkileyebilir.  Bebeğinize sık sık ve az miktarda anne sütü, mama veya doktorun önerdiği elektrolit çözeltilerini vererek susuz kalmasını engelleyebilirsiniz.

Soğuk algınlığında bebekler, burun akıntısını yutarak veya şiddetli öksürük nöbetleri nedeniyle kusabilir. Bebeğinizin başını yüksekte tutmanız, burun tıkanıklığını gidermek için tuzlu su spreyleri kullanmanız ve odadaki havayı nemlendirmeniz rahatlamasını sağlayabilir. Kulak enfeksiyonları da denge merkezini etkileyerek bebeğinizin kusmasına yol açabilir. Bu durum doktor tedavisi gerektirdiğinden, belirtileri fark ettiğinizde mutlaka bir uzmana başvurun.

Hastalık dönemlerinde bebeğinizin kusmasına özellikle sıvı kaybı, yüksek ateş, kanlı/yeşilimsi kusmuk, şiddetli karın ağrısı veya uyuşukluk gibi ciddi belirtiler eşlik ediyorsa tıbbi yardım almanız önem taşır. Bu tür durumlarda en doğru karar ve tedavi için doktorunuza danışmalısınız.

Diş Çıkarma Döneminde Kusma

Diş çıkarma dönemi, bebekler için oldukça zorlayıcı bir süreç olabilir. Bu dönemde ortaya çıkan huzursuzluk, iştahsızlık ve ateş gibi belirtilerin yanı sıra bazı bebeklerde kusma da görülebilir.

Diş çıkarma döneminde bebeklerde artan salya üretimi, mideye inerek bulantı ve kusmaya yol açabilir. Sürekli yutulan tükürük mideyi rahatsız ederek reflü benzeri belirtiler oluşturabilir. Diş eti ağrısı ve huzursuzluk, bebeğin az beslenmesine ve kusmasına neden olabilir. Artan salya da öksürüğe sebep olarak kusmayı tetikleyebilir. Bu nedenlerle diş çıkarma döneminde hafif kusmalar görülebilir.

Diş çıkarma döneminde kusma varsa bebeğinizin iştahı azalsa bile, beslenme düzenini korumaya çalışın. Bebeğinizi daha az miktarda, sık aralıklarla beslemeniz midesini rahatlatabilir ve kusma olasılığını düşürebilir. Kusma nedeniyle sıvı kaybını önlemek için bebeğinize sık sık sıvı, diş etlerindeki ağrıyı gidermek için ise soğuk diş kaşıyıcıları verebilirsiniz. Ayrıca doktorunuzun önerdiği yöntemleri de uygulayabilirsiniz. Bebeğinizin ağrısının azalması, huzursuzluğunu ve buna bağlı kusmasını da azaltabilir.

Prematüre Bebeklerde Kusma

Prematüre bebeklerde kusma, gelişmemiş sindirim sistemi ve zayıf mide kapakçığı nedeniyle sık görülür. Prematüre bebeklerde mide kapağı yeterince güçlü olmadığından, mide içeriği kolayca yukarı kaçar ve reflüye neden olur. Prematüre bebekler özellikle yatarken veya beslenme sonrası hemen kusabilir. Küçük mide hacimleri nedeniyle fazla besleme de kusmayı tetikleyebilir.

Prematüre bebek kusmasını önlemek için sık aralıklarla ve azar azar beslenme yapabilirsiniz. Beslenme sonrası bebeğinizi dik tutmanız, sık ve küçük öğünler halinde beslemeniz kusmayı azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, bebeğinizi beslerken hava yutmadığından emin olun. Bebeğinizin başı yukarıda olacak şekilde beslenmesi ve sonrasında bir süre dik durması da çok önemlidir.

Prematüre bebek kusması çoğunlukla zararsızdır, ancak bazı durumlarda altta yatan ciddi bir sorun olabilir. Fışkırır tarzda kusma, kusmukta kan veya yeşil renk görülmesi, sıvı kaybı belirtileri ve yetersiz kilo alımı acil tıbbi yardım gerektiren durumlardır. Bu belirtilerle karşılaştığınızda, bebeğinizin takibini yapan doktorunuza danışabilirsiniz.

‘Bebekler neden kusar?’ yazımız ile aldığınız detaylı bilgilerin yanı sıra bebeğiniz kustuğunda adım adım neler yapabileceklerinizi de Bebeklerde Kusma Nasıl Önlenir? yazımızdan öğrenebilirsiniz.

 

 

 

 

 

Kaynaklar

ilkadımlarım app

İlkadımlarım: Bebek Gelişimi

İlkadımlarım'ı uygulamada aç